RÜZGARLI SOKAK

RÜZGARLI SOKAK
Kadirli’nin topal köpeği

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, teşkilatları çok yakından dinliyor. Gözü kulağı teşkilatlarda! Çünkü başarı ve başarısızlık, koltuğa giden yol ve orada kalmak da teşkilatları dinlemekten geçiyor.
Uzun saatleri genel merkezdeki makam odasında geçiriyor.. Gelen raporları, eleştirileri, şikâyetleri teker teker okuyor. Kıymetlendiriyor, üzerine bazen kırmızı, bazen siyah bazen de mavi kalemle notlar düşüyor.
Klasör klasör istifliyor, hiç birini göz ardı etmeden arşivliyor!
Bahçeli’nin ilgisinden nasibini uçan kuş, sudaki balık hatta sakat bir köpek bile alıyor. Anlatılan bir şehir efsanesi değil!
Nasıl mı?..
Adana’nın Kadirli ilçesinden bir teşkilat yöneticisi bir süre önce çıkıyor Bahçeli’nin karşısına...
Yaşananları, ilişkileri, kızdıklarını, sevdiklerini, övdüklerini birer birer üstüne basa basa anlatıyor.
Bahçeli, öylece dinliyor dinliyor...
Ve bir vakit sonra sözü alıyor.
Başlıyor Kadirli’yi ve sorunlarını, konuşulanları anlatmaya.
İstif istif klasörleri gösteriyor ve ekliyor:
 “Bakın burada Kadirli teşkilatından gelen bilgiler var. Sizi seven de var, öven de yeren de...”
 “Ayrıca”  diyor Bahçeli;  “Kadirli’de Ziraat Bankası’nın önünde geceleri uyuyan topal bir köpek var. Ondan bile haberdarım!”
Teşkilat yöneticisi  “bu kadar da olmaz” deyip Kadirli’nin yolunu tutuyor...
Gece yarısı ilçeye ulaşıyor. Tesadüf bu ya yolu Ziraat Bankası’na düşüyor. Aklına Bahçeli’nin söyledikleri geliyor.
Bir de bakıyor ki hakikaten bankanın önünde bir köpek yatıyor.
Şoförüne aracını park edip, inmesini söylüyor.
Şoför, gece yarısı aniden durmalarına anlam veremese de araçtan iniyor.
Yönetici, şoföre  “Şu köpeğe bak bakalım topal mı” diye soruyor...
Şoför şöyle bir köpeği itekliyor ve yönetici hayvanın sağ arka bacağının yarısının olmadığını görüyor.
Yönetici, gördüklerine üzülse mi sevinse mi bilemiyor. Hayvanın sakatlığına mı yansın yoksa Bahçeli’nin bir ilçenin köpeğinin hali ile yakından ilgilenmesinden mutlu mu olsun bilemiyor...


Fondaki müzik sesi ve istifa

TBMM’de eski 4 bakan için kurulan Soruşturma Komisyonu’ndan CHP İstanbul Milletvekili Ercan Cengiz aniden istifa etti. İstifasının ardından kulislerde de bazı iddialar dillendirilmeye başlandı. CHP’li Cengiz, savcı kökenli bir isim. 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının baş aktörü Rıza Sarraf başta olmak üzere bakanların hakkında hazırlanan soruşturma dosyalarını incelemek için İstanbul’a giden Alt Komisyon üyeliğine seçildi. CHP, savcı kökenli vekil olduğu için özellikle Cengiz’i  seçmişti. CHP, dinlemelerin İstanbul’da değil, TBMM’de yapılmasını istiyordu Bu nedenle CHP, Cengiz’i komisyon İstanbul’a gitmeden önce sıkı sıkı tembihledi:
 “Sakın İstanbul’da dinleme yaptırma. Karşı çık. Yapılmasın ki bir müddet sonra dinlemeler İstanbul’da yapıldı gerek kalmadı demesinler.”
Cengiz’e, sadece dosyayı inceleme ve savcı kimliğinin verdiği birikimle notlarını alıp dönme görevi verildi. Cengiz, söylenenleri yapmak yerine AKP’li başkan ve üyeler kimi dinlemek istese ses çıkarmadı. CHP’nin diğer komisyon üyeleri Cengiz’e bir türlü ulaşamadı.
Ulaştıklarında da bambaşka bir halle karşılaştılar. Cengiz ile telefonda görüşme yapan bir milletvekili şunları anlattı:
 “Ercan Bey’i aradım, telefonu kerhen açtı. Fonda çatal, bıçak ve müzik sesleri vardı.”
Fondaki müzik sesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da kulağına gitmiş olacak ki Cengiz, Ankara’ya döner dönmez istifasını duyurmakta gecikmedi.


Başbuğ, okurlarıyla buluştu

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, “Suçlamalara Karşı Gerçekler” ve “20. Yüzyılın En Büyük Lideri Atatürk”  isimli kitaplarını imzaladı. TÜYAP ve Türkiye Yayıncılar iş birliğiyle TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen “33. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı”- ndaki imza gününe katılan Başbuğ’a, kitap severler büyük ilgi gösterdi. Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ, imza salonuna gelişini alkışlarla karşılayan okurlarıyla sık sık fotoğraf çektirdi. Başbuğun bir okurla uzun süre ayak üstü konuşması ise dikkatlerden kaçmadı. Başbuğ daha sonra yeni kitabını imzalamak için salona geçti. İlker Başbuğ’un salona girmesiyle okurlar alkışlarla ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganı attı. Başbuğ daha sonra okurların almış olduğu kitapları imzaladı. Kitapları imzalarken bir okur ise Başbuğ’un elini öpmeye çalıştı. Fuarda bir etkinliğe de katılan Başbuğ, iki saati aşkın süre kitaplarını imzaladı.” Sinemamızın 100. Yılı” temasıyla düzenlenen fuara, Türkiye ve yurt dışından 850 yayınevi ile sivil toplum kuruluşu katıldı. Söyleşi, panel, çocuk etkinlikleri ve dinletilerin yer aldığı fuar, dün sona erdi.

 

AKP, maden kazalarına formülü buldu

Soma, Ermenek, gökdelende asansör faciaları...
Artık iş kazasında ölmek  “fıtrat” haline geldi. AKP’li bakanların lügatlerinde ise istifa yok. Vekiller, bambaşka bir havada. İstişare adını verdikleri toplantılarda kimsenin ağzını bıçak açmıyor. TV ekranlarında, iktidarın kerametinden şüphe etmiyorlar. Yalnız, dostları ile baş başa kaldıklarında bambaşka bir vekil portesi çıkıyor ortaya. Eleştiren, muhalefet eden, sorgulayan hatta ve hatta çıkışanlar oluyor. AKP Erzincan Milletvekili Sabahattin Karakelle de o isimlerden biri. Dostları ile sohbet ederken iş kazalarını eleştiriyor, özellikle madenlerde yaşanan faciaları anlatıyor. İhale usulünü eleştiriyor ve şunları söylüyor:
“Madenlerde devlet, kömürü örneğin 80 dolara mal ediyor. Özel şirkete devretmek için ihaleye çıkıyor. Özel şirketler ’ben bunu 25 dolara imal ediyorum’ diyor. 80 dolar nerede, 25 dolar nerede? Sonuçta adam buradan kâr elde edecek. Elbette bir yerlerden kısacak. Kısacağı yerde güvenlik önlemleri alıyor. Güvenlik önlemleri için gerekli yatırımları yapmıyor. Şimdi yan taraftaki boş madeni su basmış. Eski madeni su doldurmuş. Gelmişler madenin o kısmında çalışma yapmışlar. Kazmayı vurunca patlamış. Su basmış. Buna önlem almayı kimse düşünmemiş.”
 Ve vekil, çözüm önerisini de söylüyor:
 “Bir an önce kaza olan madenleri kapatmalıyız!”
 

İnce, kulis

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, olağanüstü kurultayda  ilk kez aday olarak yarıştığı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu karşısında hatırı sayılır bir delegenin oyunu aldı. Yenilgi, İnce’yi daha da biledi...
Uzun soluklu bir mücadele için cesaretlendi. Her ne kadar milletvekilleri arasında istediği desteği bulamasa da CHP’de yaşananlar açılım politikaları daha da umutlandırdı İnce’yi..
Bir süre ortalarda görünmedi, belki milletvekillerine kırgındı belki de yurt içi ve dışı programları vardı. Meclis’ten uzak durdu...
Ancak son günlerde Ulusalcı kanadın isyanı ve Dersim tartışmaları ile birlikte İnce yeniden Meclis’e döndü.
Hiç olmadığı kadar kulislerde ve bahçede vekil arkadaşları ile sohbet eden bir Muharrem İnce var artık...
İnce’nin etrafı hemen bir grup vekil tarafından çevriliyor. Çaylar, kahveler içiliyor, sohbet haliyle  “Ne olacak bu CHP’nin hali oluyor.”  İnce, gördüğü ilgi ve alakadan memnun ve mutlu ki sürekli gülümsüyor..