RÜZGARLI SOKAK

RÜZGARLI SOKAK
Yok olan ilaç değil insanlık

Terör bölgesinde, TSK mensubu kadar eşi ve çocuğu olmak da zor. Subay, astsubay ve uzman erbaşlar kelle koltukta görev yaparlarken, eş ve çocuklar da yıllardır gecelerini, pencereleri kum torbaları ile örülmüş evlerde geçiriyorlar.
Öteki oldular, dışlandılar. Canlarına kast edildi. AKP’nin ihanet sürecinde izlediği politika, güvenlik güçleri kadar eş ve çocukları da ateşin içine attı.
Diyarbakır’da bir astsubay güpegündüz şehit edildi. Üstelik yanında hamile eşi de vardı. Bakmayın siz hükümetin her şeyi güllük gülistanlık gösterdiğine. Bu günlerde bölgede TSK mensubu, eş ve çocuk olarak yaşamak daha da zor.
Hastanede, pastanede, sokakta alenen aşağılanıyorlar. Özellikle kadınların çektiklerini anlatmak mümkün değil.
Hasta olduklarında, korkularından doktora bile gidemiyorlar, çünkü hastanede çalışanlar ya PKK yanlısı ya da korkutulanlardan. Bilerek yapılacak yanlış bir teşhis verilecek bir iğne veya hap telafi edilemez sonuçlar doğurabilir.
Diyarbakır’da bir subay eşi geçtiğimiz hafta içinde nur topu gibi bir erkek çocuk doğurdu. Ancak, doğum sıkıntılı oldu. Hastanede bulunmayan bir ilaca ihtiyaç vardı.
Subay sırtında üniformasıyla kendini apar topar sokağa attı. İlk rastladığı eczaneye girdi, ilacın adını söyledi. Ancak  “yok” yanıtını aldı.
Ardından bir başkasına, daha sonra bir  başkasına ve 5’inci eczaneden de “yok” yanıtını alınca anladı ki yok olan ilaç değil insanlıktı!
Üstlerine müracaat etti, ihtiyaç duyulan ilaç helikopter ile bir başka ilden hastaneye yetiştirildi ve doğum yapan genç eş Azrail’in elinden alındı.

 

Erdoğan’ın talimatıyla başlamazsan

Başbakan Ahmet Davutoğlu, koltuğa oturdu oturalı, bir türlü gün yüzü görmedi. Bir yandan muhalefet, diğer yandan parti içi rakiplerin eleştirileri, ayak oyunları... Bunlara bir de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hoşnutsuzluğu eklendi. Davutoğlu,  “Emanetçi” olmadığını açıklasa da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aynı düşüncede olmadığı kulislerde şimdiden konuşulmaya başlandı. Performans düşüklüğü eleştirileri, yaklaşan seçimler, ihanet sürecinde devre dışı bırakılmak hepsi üst üste gelmeye başladı. Hele Davutoğlu’nun artık lügatinden  “Sayın Cumhurbaşkanı’nın talimatı”nı çıkararak, yerine, “Ben talimat verdim. Ben istedim” i koyması çok yakında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başka bir arayışa yönelmesinin nedenleri arasında sayılması sürpriz olmayacak.


PKK’lı, peşmergeye gerilla akademisi kuruyor

“Doktor Süleyman”  kod adlı terörist Sait Çürükkaya, PKK’nın kurucularından  “Tilki Selim”  lakaplı Selim Çürükkaya’nın kardeşi. Sait Çürükkaya’nın doktorluğu Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni 3. sınıftan terkinden geliyor.
PKK’ya 1990 yılında katıldı. Acımasızlığı ve çoluk çocuk demeden masumları katletmesi ile ün yaptı. Elazığ-Bingöl kara yolunda 1993 yılında silahsız 33 erin katledilmesi olayında da adı geçti Sait Çürükkaya’nın..
İşte o Sait Çürükkaya 2000 yılında PKK’dan ayrıldı. Almanya’ya yerleşti. Burada iki iş yeri açtı, yanında 20 işçi çalıştırmaya başladı. IŞİD Irak’ta ortaya çıkar çıkmaz, Sait Çürükkaya soluğu sahada aldı.
IŞİD’lileri karşılarında görür görmez silahlarını ve üniformalarını çıkararak, yalın ayak başı kabak kaçan peşmergelerin halini gördükten  sonra duruma el
attı.
İlk iş olarak gönüllük esasına göre gayrinizami harp eğitimi vermek üzere kamp kurdu. 84 kişi bu kampta eğitime alındı.  “Doktor Süleyman”  şimdi de  “Gerilla Akademisi”  açmak için kolları sıvadı. Aşiret reisi Mesud Barzani’nin isteği üzerine de yakın zamanda Dr. Süleyman’ın başkanlığında resmen kurulacak akademide asimetrik ve gayrinizami savaş eğitimi verilecek ve doktrini, dört parçadaki sözde Kürdistan’ı birleştirerek bağımsız devlet haline getirme olacak.


Bahçeli’nin son favori dizileri

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ekranlardan tanıyanlar için bir muamma. Hatta, çok nadir gülen oldukça sert ve otoriter siması ile  tanınıyor. Oysa özel yaşamında ve sohbetlerde espritüel bir Devlet Bahçeli var. Klasik otomobil düşkünü. Bir gece vakti, yanına koruma almadan kendi kullandığı otomobiliyle sokaklara düşüyor. Hatta, gençlik günlerinin hatırına camı indirip, sol kolunu dayayarak otomobil sürmekten büyük keyif alıyor...
Hemşehrisi Ferdi Tayfur’u dinlemekten sonsuz haz duyuyor. Gecenin ileri bir saatinde radyoyu arayarak istek parça çalmasını rica edebiliyor.
İşte o Bahçeli, aynı zamanda yerli dizi tutkunu. Geçen hafta içinde yine özel bir sohbet ortamında MHP Genel Başkanı kaçırmadan izlediği TV dizilerini anlattı. Bahçeli’nin favorileri arasında ilk sırayı atv’de yayınlanan ve aktör Kenan İmirzalıoğlu’nun başrolünü oynadığı Karadayı dizisi yer alıyor. Onu Star TV’de yayınlanan Reaksiyon ve Güzel Köylü dizileri izliyor.