Rüzgarlı tepe kabusu!

Kim ne derse desin, Galatasaray'ı gerçekten Arena oynatıyor. Oynatıyor, çünkü ikinci yarının başlamasıyla sahasında kükreyen Aslan'ın, ne yazık ki dış sahada sesi hiç çıkmıyor...
Bu sezon önünde tek hedefi olan kupa maçı öncesinde hem moral, hem de dış sahada kazanmak isteyen sarı-kırmızılılar bu geleneği bu kez de ne yazık ki bozamadı..
Adından da anlaşılacağı gibi yalnızca futbol dışındaki sporlar için yapılan ve üstelik her yerden görülsün diye tepede inşaa edilen Olimpiyat Stadı'nda futbol aynamak oldukça zor...
İnsanın iliklerine işleyen rüzgar altında mücadele eden futbolculardan, futbol adına güzel hareketler beklemek gerçekten safdillik...
Zira her iki takımın attığı gollerinde rüzgarla beraber oynadıkları yarılarda gelmesi, dünkü maçta daha çok tabiat şartlarının etkili olduğu gerçeğini de ortaya koyuyordu...
Baros'un golüyle öne geçmelerine rağmen, rüzgarla oynama avantajını kullanamayan G.Saray'ın ikinci yarıda zorlanacağı ortadaydı. Zira İstanbul ekibi rüzgar dezavantajına rağmen sık sık sarı kırmızılı kale önünde tehlikeli oldu...
İkinci yarının başlamasıyla evsahibi İstanbul, bu sahada daha çok oynamanın tecrübesiyle oyuna hakim oldu. Ve arka arkaya gelen goller sarı kırmızılıları ve Hagi'yi tam manasıyla alabora etti...
Galatasaray, dün rüzgarlı tepede hafta içinde oynayacağı kupa umutlarına kuşku düşürürken, dağınık, ilkesiz, kuvvetsiz ve seyircisizdi...Ortaya konan futbol ve alınan sonuç Hagi içinde karanlık günlerin hebercisi gibiydi..

Yazarın Diğer Yazıları