Sahipsizlik ülkücülerin kaderi mi?..

Sahipsizlik ülkücülerin kaderi mi?..
TBMM'de 15 Temmuz hain darbe girişimini araştırmak için kurulan komisyonda çok tarihi açıklamalara şahit oluyoruz.

Yeniçağ/Ahmet Takan

Havuz medyası ne kadar karartmaya çalışsa da mızrak çuvala sığmıyor. Komisyon çalışma günlerinde çok sayıda isim dinlediği için  bomba niteliğindeki açıklamaların arasında kaynayıp gidenler de oluyor. Bunlardan biri de önceki gün eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner dinlenirken yaşandı. Işık Koşaner'in açıklamalarının tümünü okuyayım diye tutanaklara başvurduğumda dehşetli bir Engin Alan tartışması yaşandığını gördüm. Fakat işin hazin olanı, eski MHP milletvekili Engin Alan'ı CHP'li komisyon üyeleri savunurken, MHP'nin tek üyesinin sessiz kalmasıydı. Hafızamda, Engin Alan'ın Balyoz kumpası sırasında cezaevinde çile çekerken Doktor Devlet Bahçeli tarafından nasıl yalnız bırakıldığı tekrar canlandı. Vatan, millet için ağır bedeller ödeyen Ülkücülerin sahipsizliğinin kader haline gelmesi Meclis tutanakları ile de belgelenmiş oldu!.. Komisyon tutanakları ve oraya yansımayan bölümleriyle Engin Alan'ın şahsında tüm MHP'li ve Ülkücülere yapılan hakaretlere, iftiralara sessiz kalınmasının, yalanıp yutulmasının, Doktor Bahçeli zihniyetinin nereye vardığının ibret verici tablosunu yansıtacağım.

Işık Koşaner'e sorular faslına geçildiğinde;

"RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul-AKP) - Bu ülkede "Başörtülüler ve köpekler giremez." levhası asıldı.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul-CHP) - Nerede asıldı?

AYTUN ÇIRAY (İzmir-CHP) - Kim asmış?"

Komisyon başkanının müdahaleleri ile tartışmalar başka yere kayıyor. Tutanaklardan devam;

"AYKUT ERDOĞDU (İstanbul-CHP) - Bakın, burada bir Genel Kurul var, siyasi parti grupları var, basın var. Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığı da çok önemli ama bu saygınlığı koruyacağız diye Türk Silahlı kuvvetlerine üstü kapalı bir ima bizi rahatsız ediyor. Yani Türk Silahlı Kuvvetlerine...

BAŞKAN - Efendim, onun cevabını misafir verir. Siz merak etmeyin.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ya, çok önemli bir şey diyeceğim. Ravza Hanım diyor ki, bakın bu çok önemli: "Buraya başörtülüler ile köpekler giremez." diyen kimse şerefsiz, ahlaksız, namussuzdur.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Biz de söylüyoruz onu.

BAŞKAN - Evet, yaşandı bunlar.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ama bunun imasını Türk Silahlı Kuvvetlerinin üzerine konulması kadar tehlikeli bir şey olamaz.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Kurumsal olarak...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bunu anlatmaya çalışıyoruz. O bizim ordumuz.

BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum. Arkadaşlar, gördüğüm kadarıyla Komisyon üyelerimizin soruları...

...

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Ben bir düzeltme yapacaktım.

BAŞKAN - Ravza Hanım, buyurun.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Bir düzeltme yapmam lazım. Biraz evvel konuşurken şeyden bahsetmiştim, "Buraya başörtülüler ve köpekler giremez." diye bir ifade olduğundan, onu "Buraya başörtülüler ve evcil hayvanlar giremez." diye düzeltiyorum.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Kim yazmış efendim, onu da söyler misiniz?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Engin Alan. Eski MHP Milletvekilinin komutan olduğu dönemde bir tatil köyüne böyle bir şey asılmış diye birkaç yerde yazılmıştı, ben onu düzeltmek istedim.

...

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Bu iddianızı önemsediğimden Başkanlıktan talebim şu, ricam: eski Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili asker olarak görevini yaparken bahsettiğiniz bu olayı Milliyetçi Hareket Partisi eski Milletvekili Engin Alan'ın yaptığını, bunun kendisinden yazıyla sorulmasını...

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa-AKP) - Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili değildi o zaman.

BAŞKAN - Değil tabii.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - İzin verirseniz, bir dakika arkadaşlar, MHP'li arkadaşımız var, size ne oluyor ya? MHP'li arkadaşımız var, cevap verir o.

...

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - İzin verirseniz, o zaman şöyle düzeltiyorum: Eski General ve eski Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Engin Alan'a bu işin yazılı olarak sorulmasını Türk milletinin vicdanı açısından aydınlanmasını önemli görüyorum. Hepimizin de vicdanı ve inançları açısından Sayın Başkanlıktan talebim budur. Tutanaklara geçsin."

Tutanaklara ara verelim. Bundan sonra aktaracağım konuşmalar açık mikrofondan yapılmadığı için tutanaklara yansımıyor. Engin Alan hakkındaki suçlamalara komisyonun MHP'li üyesi Mehmet Erdoğan'ın müdahale etmemesi, herhangi bir tepki göstermemesi CHP'li üyelerde şaşkınlığa sebep oluyor. Hemen yanında oturan CHP'li Çıray ve Erdoğdu, komisyona yanıt verilmesi için Mehmet Erdoğan'dan acil Engin Alan'ı aramasını istiyorlar. Erdoğan'ın tereddüt etmesi üzerine ısrarcı oluyorlar. Erdoğan kendisinde Alan'ın cep telefonu olmadığını söyleyip suskun kalmaya devam ediyor. Israrlar fayda etmeyince CHP'li Erdoğdu salondan çıkıyor, Alan'ın telefonunu bulup konuşuyor. Sonrası;

"AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - ...Neyse. Şimdi, Ravza Hanım, Engin Alan'la konuştum. Çok önemli bir şey söylediniz. Bu ülkedeki siyasetin temeliyle ilgili bir şey söylediğiniz için yani bir askerî kampta "Başörtülüler ve evcil hayvanlar giremez." diye bir şey olduğunu söylediniz. Engin Alan'ı aradım, dedi ki: "Bu bir Photoshop'tur. Asla ve kata böyle bir şey yoktur. Ben bunu defaten açıkladım." Sonra döndüm Twitter'a baktım ki bunu yüzlerce kez, binlerce kez kullanan insan var. Bunu niye söylüyorum biliyor musunuz? Bu haksızlık...

BAŞKAN - Teşekkür ederiz bir konuyu açıklığa kavuşturduğunuz için. Sayın Engin Alan da "Böyle bir şey yapmadım." diyorsa elbette ki ona inanırız, bu noktada "fotoshop" dediğine göre ona inanırız ve kendisinden de özür dileriz."

Tartışmaların sonunda AKP'li Kavakçı, CHP'li Erdoğdu'ya hem Alan'ı aradığı hem de açıklamaları için teşekkür ediyor!..

Şu sorunun cevabı da sizlere kalıyor; "acaba MHP'li Mehmet Erdoğan niye konuşamıyor?"..