Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Şair-i Azam'ın büyük aşkı... "Lüsyen"

Tarihin tozlu sayfalarında gezinmek ve çok büyük bir aşka tanıklık etmek ister misiniz? Can Dündar’ın uzun araştırmalar sonucu kaleme aldığı romanı tarihe mal olmuş bir aşkın hikayesini anlatıyor. Romanın kahramanı ünlü Türk şairi, oyun yazarı ve diplomatımız Abdülhak Hamit. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde ve Cumhuriyet Türkiye’sinin ilk yıllarında eserler vermiş, modern edebiyatın doğuşunda çok etkin bir isimdir. Köklü bir ailenin ferdi olarak dünyaya gelmiş, hayatının her döneminde yüksek mevkilerde bulunmuş, dünyanın bir çok ülkesini gezmiş ve görmüştür. Özellikle 3 devri yaşamış bir sanatçı olarak, Tanzimat, 1. ve 2. Meşrutiyet ve Cumhuriyet’i gören, bu dönemlerdeki Tanzimat, Edebiyat-ı Cedide, Milli Edebiyat ve Cumhuriyet devri edebiyatlarını yakından incelemiş ve tanımış, bu vesileyle birçok ürün vermiş ve Türk edebiyatında Şair-i Azam sıfatıyla tanınmıştır.
Diplomatik görevleri sebebiyle hem Doğuda, hem Batıda bulunan Hamit, iki edebiyatı da incelemiş, Türk şiirine batıdan yeni konular taşımış, serbest düşünce ve şekiller getirmiş, bu etkilenme ile yazdığı oyunlarla Türk tiyatrosuna felsefi düşünceyi sokmuştur.
Türk edebiyatının yazılı en büyük eseri kabul edilen  “Makber” in şairidir. Birkaç kez evlilik yapan ve ayrılan şairin en büyük aşkı Belçikalı Lüsyen hanımdır. 1912’de evlendiği Lüsyen ile uzun bir süre evli kalır, ayrılır, tekrar birleşir. Bu aradaki fırtınalı hikaye, destansı aşk ise romanın konusunu oluşturur. Dündar kendine özgü büyülü anlatımıyla bu kez Türk edebiyatının Şair-i Azam’ı Abdülhak Hamit’in Belçikalı eşi Lüsyen ile yaşadığı olağandışı aşkın hikayesini sunuyor. 
Arka planda ise Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılışı ve yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşuna şahit oluyoruz. Ulu Önder Atatürk’ten Victor Hugo’ya ve Nazım Hikmet’e kadar tarihe damgasını vurmuş pek çok isim konuk oluyor Lüsyen’in sayfalarına.
Aşk adeta randevulaştı onlarla. 1912’de Brüksel baharında buluşturdu iki insanı. Türk edebiyatının büyük şairi Abdülhak Hamit’in ilerleyen yaşında gönlünü kaptırdığı Belçikalı güzel Lüsyen ile yaşadığı fırtınalı aşkı böyle anlatıyor Can Dündar. Yazarın Can Yayınları’ndan çıkan ilk kitabı olan  “Lüsyen”  1. Dünya Savaşının hemen öncesinde başlayan bu benzersiz aşkın öyküsünü kurgularken, bir yandan da Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemleriyle Cumhuriyet’in kuruluşuna okuru tanık ediyor. Yoğun bir inceleme ve araştırma döneminden sonra kaleme alınan kitapta daha önce hiç dile getirilmemiş sayısız anekdot yer alıyor. Örneğin, Ulu Önder’in Lüsyen ile dansı, Keriman Halis’in Türkiye güzeli seçildiği yarışmanın jürisinde yaşananlar, Abdülhak Hamit ile Nazım Hikmet’in edebiyat tarihimiz açısından kritik önem taşıyan buluşması, Şair-i Azam’ın kuyrukta bekleyişi, Karındeşen Jack’in Sultan Abdülhamit’e gönderdiği suikast mektubu, İsmet İnönü ve Halide Edip’in satranç tutkuları... Kimler yok ki bu belgesel romanın sayfaları arasında. Geçen asrın en ünlü portreleri ve bir çağ yangınının tam ortasında Abdülhak Hamit ile evlenen Lüsyen’in öyküsünü tüm ayrıntılarıyla gözler önüne sererken, o dönemi, yoğun atmosferi ve her birini merak ettiğiniz ünlü simalarıyla bir kere daha yaşatıyor. Tarihi incelemek hatta sorgulamak isteyenler için farklı bir dönem romanı. Okumak lazım... Can Dündar’ın ellerine sağlık...

Yazarın Diğer Yazıları