Türkiye'nin en önemli spor kulüplerinden olan Fenerbahçe'nin basketbol takımı, Yunan temsilcisi Olympiakos'u müthiş bir final sonrası yenip Avrupa'nın en büyüğü olmayı başardı.. 

Gündem Fenerbahçe...

Spor; barış, dostluk ve kardeşliktir. 

İşte ispatı...

Türkiye'nin her bir köşesinde yazılı ve görsel basına yansıyan güzel görüntüleri hep birlikte görüyor ve takip ediyoruz.

Heyecan ve stresin yerini başarı ve alkışlar alıyor..

Kutlamalarda doğuştan Fenerbahçeli, dededen kalma Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Galatasaraylı ya da her takımdan sporseverler, her yaştan çoluk çocuk, genç, yaşlı demeden aileler, hanımlar ve beyler sokaklara çıktılar... Zafer kutlamalarında yüreklerindeki coşkulu, taşan mutlulukları gözlerinden okumak, kalp atışlarını hissedebilmek çok güzel anlar...

Keşke hayatımız hep böyle gülümseyerek saygı, sevgi içerisinde keyifle geçse..

Kavga, gürültü, savaş olmasa..

Türkiye olarak tarihi anlar yaşıyoruz...

Meşaleler yakılmış, flamalar, bayrak ellerinde.. Araçlarıyla konvoy halinde turluyorlar... Bulundukları il, ilçe, sokak, meydanlarda yazdıkları besteler, şiirler okunuyor... Takıma olan bağlılıklarını, sevgilerini davullar, zurnalar eşliğinde oynayarak, şarkılar, türküler söyleyerek dile getirdiklerini görüyor ve de şahit oluyoruz.

Sporsever Beşiktaşlı olarak ben de İstanbul'daki coşkulu kutlamaların içindeyim.

Bu millî sevinç ve mutluluğa ortak oluyorum. Bu güzel anın tadını çıkarıyorum.

Yer gök sarı-lacivert...

Hep bir ağızdan sesler kısılana tezahüratlar yapılıyor. Şarkılar  söyleniyor:

Fenerbahçem benim,

Biricik sevgilim,

Söyle senden başka kimim var benim,

Seninle ağlarım, seninle gülerim,

Söyle senden başka kimim var benim...

Hiç yüzümüz gülmese, hep ağlasak da olur..

Bizim için fark etmez sevdan onurumuzdur..

Fenerbahçeli olunmaz... Fenerbahçeli doğulur...

Dilimdesin gündüz gece..

Satır satır, hece hece...

Şampiyonsun Fenerbahçe..

 

Alkışlar Fenerbahçe'ye...

Hayatın içinde yaşadığımız dönemsel üzüntü, sıkıntı, tasaları, kaygıları, borçları, unutturan şampiyonluk herkese merhem, ilaç etkisi yapmış...  Dertler tasalar yerini milyonlarca gülen yüze bırakıyor. Taşkınlık olmadan ortalık bayram şölenini andırıyor. Takıma ilişkin konuşmalar yerini alıyor:

-Abi adamlar oynuyor...

-Disiplin çok...

-Adamlar kuvvetli

-Baksana kadroya, isimlere, ne paralar dönüyor...

-Dönse ne olur... Bazen en iyi oyuncu da olsan...

-Adaptasyon olamayınca olmuyor...

-Evet

-Maçı alacağımızı hissettim..

-Karşı tarafın da kadrosu çok iyiydi

-Evet, evet..

-Onlar da iyi oynadılar..

-Karşılıklı...

-Keyifli oldu...

-Onları da kutlamak gerekiyor...

Çarşıda, pazarda, sokakta, okulda, toplu taşımalarda keyifli sohbetler arasında gündem spor olunca... Ak Parti kongresi sebebiyle maçı salonda izleme imkanı bulamayan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın üyesi de olduğu Fenerbahçe'nin zaferine ilişkin yorumu merak konusu oldu.

İstanbul'daki Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 25. Kuruluş Zirvesi'nde yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan, lafı Fenerbahçe'nin Avrupa Şampiyonluğuna getirip, "Karşı takım ekibi ve Yunanistan Cumhurbaşkanı değerli dostum da üzülmesinler. Her iki takım da iyi oynadı. Her iki takımın içinde birbirlerini tanıyan, dostluk kuran, oyuncularımız yer almaktadır. Bütün oyunculara ve futbolseverlere çok teşekkür ediyorum.. Keyifli ve gururluyuz" dedi.

Yine dostluk, birlik, beraberlik ve dayanışma kazanmış oldu.

Fenerbahçe'nin Avrupa zaferinden yurt içine dönecek olursak, sıra artık Beşiktaş'ımın şampiyonluğuna geldi. Karakartal'ın bu akşam Gaziantepspor'u yenerek hakkettiği şampiyonluğunu ilan etmesi en büyük dileğim. Akşamki maçı tüm Beşiktaşlılar gibi sabırsızlıkla bekliyorum... Sonrası malum... Hakemin bitiş düdüğüyle birlikte bütün yurtta tüm Karakartalların bayraklarını kapıp sokaklara, meydanlara akın ederek coşkuyla şampiyonluklarını kutlayacağı bir bayram... İnşallah bir aksilik ve kötü bir sürpriz yaşanmaz ve benim bu hayalim gerçek olur...

Hepinizin arzu ve hayallerine kavuşmanız dileğiyle, sağlıcakla kalınız.