“Resim sanatının temeli, tarih öncesi çağlardan beri neredeyse hiç değişmedi: İnsanlarla dünyayı birleştiriyor, sihirle hayat buluyor.”

Keith Haring

“Güzel olana duyduğumuz tutku bizi aşırılığa götürmez; akla dair şeylere duyduğumuz sevgi bizi yumuşatmaz.”

Pericles

“İlham, akılla coşkunun aktif iş birliğini gerektirir ve her şeyiyle mükemmel ve ilahi olan harikulade kavramlar bu şartlar altında hayat bulur.”

Giorgio Vasari

“Öyle bir yeteneğim var ki, giriştiğim hiçbir iş, ne kadar büyük olursa olsun, cesaretimin üstesinden gelemedi.”

Peter Paul Rubens

“Kim söylemiş resmin boya ile yapıldığını? Resim yaparken boya kullanılır ama resim duygularla yapılır.”

Jean-Baptiste-Simeon Chardin

“Doğanın katıksız bir taklidi, asla muhteşem bir sonuç doğurmaz.”

Joshua Reynolds

“Kişinin düşüncesini kusursuz bir biçimde vücuda getirmesi; bu, yalnızca bu, sanatçı olmak demektir.”

Jacques-Louis David

“Romantizm, tam olarak ne sadece konunun seçiminde, ne de gerçeğin kendisinde bulunur, aslen bir hissediş biçimidir.”

Charles Baudelaire

“Evinizde ne işe yaradığını bilmediğiniz ya da güzel olduğuna inanmadığınız hiçbir şey bulundurmayın.”

William Morris

“Dünya daha korkutucu bir hâl aldıkça sanat da daha soyut hale geliyor.”

Wassily Kandinsky

“Sanat, doğaçlamanın illüzyonudur.”

Japon atasözü

“Aklımda bir fikirle çalışmaya başladıktan sonra dümene resmin kendisi geçer. Sonra da başlangıçtaki fikrimle resim arasında kıyasıya bir ölüm kalım mücadelesi başlar.”

Georg Baselitz

Yazıma, değerli sanatçıların resimle ilgili söylemlerinden alıntılarla başladım. Çoğu alanının dehası.

İlk toplumlar için sanat, sihirdi. Sanatın tılsımlı güçlere sahip olduğuna, insanları ruhlarla ve ruhani dünyayla iletişime geçirdiğine inanılırdı.

Tarih öncesi dönemden günümüze gelen az sayıda eser, bizlere binlerce yıl öncesine ait çeşitli toplumsal sistem ve dinî inançları aktarmış. Bu durum bile sanata saygı duymak için yeterli bir sebep.

Yaklaşık kırk yıldır resimle ilgileniyorum. Çocukken annemin beni zaptedebilmek için kurduğu tuzağı, yaşam biçimine dönüştürdüm. Yapmanın yanı sıra koleksiyoncuyum. Değerli ressamlardan aldığım yüze yakın resmim var.

Beğendiğim bazı ressamların sergilerini takip ediyor ve elimden geldiğince parça toplamaya çalışıyorum. Bu bir yatırım. İleride çocuklarımın evlerinde değerlenecek, evlerini değerlendirecek bir yatırım. Yapılabilecek en güzel iyilik.

Herkesin yaşamının içine sanatı dâhil edebilmesi lazım. Bir tablo insan hayatına özel bir dokunuştur. Duvarında orijinal bir resim olan evde büyüyen çocuk, dünyaya farklı bakar. Algıları gelişir. Sanatla iletişim kurar. Süs eşyası, gümüş pano, ayna, tahta gibi dekoratif objeler yerine mana ve ruh içeren bir resimle ortam değişir. Isınır, içselleşir.

Yaklaşık yirmi yıldır İzmir’de ‘Pınart’ isimli galerimde, sanat sektörüne hizmet veriyorum. Bu vesileyle insanların resimle iletişiminin nasıl olduğunu izleme ve irdeleme şansım oluyor. Maalesef evine tablo alan çok fazla insan yok. Almayı bırakın, gelip yakından bakmak bile zül geliyor. İlk insanlardaki sanat saygısı ve sanatın konulduğu yerle, bugünü kıyasladığımda çok şaşırıyorum. Bir kesim sanatla yaşarken, bir kesim alaka kuramıyor. Aslında ne kadar önemli olduğunu keşfedebilseler hayatlar değişir.

Bir resim asmak, beton duvara pencere açmaktır. Bulunduğu ortama renk getirir. Felsefe katar, düşündürür, haz verir.

Mobilya ve giyim gibi eskime payı yüksek olan, anlam barındırmayan materyallere çok ciddi bütçeler ayırıyoruz. Bulunduğu ortama değer katan, nesillere aktarılan resim veya heykele ise yatırım yapamıyoruz. Farklı bir yaşam biçimini, kültür akışı ve imkânını kaçırıyoruz.

Sanata ilgisizliğin bir sonucu da sanatçıyı küstürmesi. Çoklarca evreyle, emekle ve sağlam altyapıyla ortaya çıkan eser, hak ettiği ilgi ve değeri görmekten beslenir. Bu olmadığında sanatçının duyguları incinir ve renkleri solar.

Tekliftir; Kendinizden geçtiyse çocuğunuz için evinize sanat sokun. Küçük büyük, az çok, hiç fark etmez. Bırakın eşya ile şişmiş ortamlar bir yerinden nefes alsın…