Sanık sandalyesine rüzgârı oturtmak

Sanık sandalyesine rüzgârı oturtmak

Çanakkale’deki büyük orman yangınıyla ilgili hangi yetkili konuşsa dinmek bilmeyen rüzgârdan bahsediyor. Ellerinden gelse rüzgâra kelepçe vurarak adliyeye götürecek ve sanık sandalyesine oturtacaklar.

Oysa şu sorulara doğru yanıtlar verebilseler hiç olmazsa bundan sonra yangınlarla mücadelede daha başarılı olurlar:

-Ormanlar doğal bir zenginlik midir, yoksa herkesin istediği zaman girip çıkabildiği yolgeçen hanı mıdır? Ormanlık alanlar neden çitlerle çevrilip giriş çıkışlar tam kontrol altına alınamıyor?

-Birçok yerleşim alanının ormanların içinde kalması doğru mudur? Bu yerleşim alanlarında oturanları mağdur etmeden başka yerlere taşımak çok mu zordur?

-Bazı yangınların ormanların içinden geçen elektrik hatları yüzünden çıktığı biliniyor. O hatların ormanlık alanların dışından geçmesini sağlamak mümkün değil midir?

-Her yıl binlerce hektar ormanlık alanı kaybettiğimiz yangınlara etkili müdahalede niçin bu kadar yetersiz kalıyoruz?

Yanlış üstüne yanlış

Yozgat’ta şarampole yuvarlanan otobüste 12 kişi hayatını kaybetmiş, 18 kişi de yaralanmıştı.

Biraz araştırınca ortaya çıkan gerçekler kazanın üst üste yapılan akıl almaz yanlışlar sonucu adeta bağıra bağıra geldiğini gösteriyor.

Yanlış 1- Otobüs şoförü uzun yıllar Sivas Emniyet Müdürlüğü’nde işçi olarak çalışmış, emekli olduktan otobüs şoförlüğüne başlamış.

Bu bilgi şoförün emeklilik sonrasında başladığı mesleğinde yeterli deneyime sahip olmadığını ortaya koyuyor.

Yanlış 2- Yapılan soruşturmada 63 yaşındaki şoförün kalp krizi geçirmesi sonucu direksiyon hâkimiyetini kaybettiği belirlenmiş.

Şoförün yaşı gece yarısı uzun bir yolculuğa çıkması için çok fazla. Otobüs firmasının bu konuda daha dikkatli olması beklenirdi. Ayrıca görünen o ki, şoförün sağlık muayeneleri de gerektiği gibi yaptırılmamış. Kalp krizi aniden ortaya çıkıyor ama kalp sağlığının yerinde olmadığı kriz geçirme aşamasına gelinceye kadar dikkatli bir muayeneyle kolayca anlaşılabilirdi.

Yanlış 3- Şoförün oğlu, “Babamın tansiyonu ve şekeri vardı” demiş.

İşte birine otobüs şoförlüğü yaptırılmamasını gerektiren iki hastalık daha. Yüksek tansiyon her türlü sağlık sorununun tetikleyicisi olabilir. Şeker hastalığının ise en önemli belirtilerinden biri zaman zaman uyuklamaya neden olmasıdır. Yani gerek yüksek tansiyon gerek şeker hastalığı otobüs şoförlüğü yapmaya engel iki büyük sağlık sorunudur.

...

Bu acı olayın ardından hiç vakit kaybetmeden şu önlemlerin alınması gerekiyor:

-60 yaşın üstünde olanların otobüs kullanması yasaklanmalıdır.

-Otobüs şoförlüğü yapacak olanlar tam teşekküllü sağlık kuruluşlarında şoförlük yapmasına engel bir durumun bulunup bulunmadığına ilişkin muayeneden geçirilmelidir. Üstelik bu muayeneler bir defaya mahsus olmamalı, 3 ayda bir tekrarlanmalıdır.

-Kara yollarında yapılacak trafik kontrollerinde otobüs şoförlerinden ehliyet ve çalışma saatlerini aşıp aşmadığını ortaya koyan belgelerin yanı sıra sağlık raporlarını göstermesi de istenmelidir.

-Kazalar otobüs firmalarının kural tanımazlığından olmuşsa kazada ölenlerin yakınları ile yaralananlara firmaların astronomik tazminatlar ödemelerinin yasal yolları açılmalıdır.

...

Tabii, kara yollarında sadece otobüs kazaları olmuyor, otomobil, minibüs, kamyon ve motosiklet kazaları da yaşanıyor.

Onları önlemek için de vakit geçirilmeden araç kullanmada yaş sınırı ve kapsamlı sağlık muayenesini de kapsayan bazı yasal düzenlemeler yapmak gerekiyor.

...

Sorunlar kanıksanmaz, akılcı yöntemlerle çözülmeye çalışılır.

Yazarın Diğer Yazıları