Şansölye Merkel Erdoğan’a hangi ricada bulundu?

Gagavuz (Gökoğuz) Türklerinin Türkiye’ye olan kırgınlıklarını ve buna neden olan gelişmeleri daha önce ayrıntılarıyla ortaya koymuştuk. Gagavuzlar bugün Moldova sınırları içerisinde bir varoluş mücadelesi vermektedir. Türkiye’nin şu an orada muhatap aldığı yegane ülke Moldova Cumhuriyeti’dir. Bugüne kadar pek çok iktidar döneminde de bu böyle olmuştur. Gagavuzlar için atılacak her hangi bir adımda Moldova’nın kırılacağı, alınacağı endişesi özellikle konuyla ilgili diplomat ve bürokratların büyük bölümünde hakim olan yaklaşım tarzıdır. Bu sebeple Gagavuzlar için çıkarılan proje ve ödeneklerin pek çoğu Moldova üzerinden götürülmek durumunda kalmaktadır. Aslında Gagavuzların Türkiye’ye olan kırgınlıkları uzun bir sürece ve ilgisizliğe dayanmaktadır. 
Ancak duyduğumuza göre olayı patlama noktasına getiren süreç şu şekilde gerçekleşir...
Türkiye’nin en tepesindeki isimlerden birisi Moldova ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Mihail Formuzal’a “yüksek perdeden” konuşarak neler yapması gerektiğini dikte etmeye çalışır. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Formuzal zaten son dönemde ilgi görmediği Türkiye’ye gelmeme kararı alır. Bu kırgınlığını da her fırsatta dile getirir. Bir gün Almanya Cumhurbaşkanı Merkel, Başbakan Erdoğan’ı arar ve Türkiye’den Moldova’nın AB’ye girmesi konusunda destek ister. Zira Gagavuz yönetiminin şu anki yaklaşımı “olası bir durumda Gagavuzya’ın bağımsızlığını ilan etmek...”  Başbakan Erdoğan da Cumhurbaşkanı Mihail Formuzal’ın Türkiye’ye davet edilmesi talimatını verir. Formuzal gerek kırgınlığı gerekse kendi ülkesindeki bazı problemler sebebiyle bir süre gelmek istemese de sonunda ikna edilir ve Başbakan’la görüşmek için İstanbul’a gelir. Fakat o gün Başbakan’ın “yoğun programı olduğu” gerekçesiyle Erdoğan yerine Davutoğlu ile görüştürülür. Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Formuzal ülkesine döner. Başbakan Erdoğan’ın konuk Cumhurbaşkanı’nın o gün Türkiye’ye geldiğinden haberi var mı yok mu bilinmemekle birlikte bunun protokol kuralları açısından ne anlam taşıdığı ortada. Her şey bir tarafa bugünlerde Moldova ve Gagavuz Yeri arasında ülkenin geleceğiyle ilgili önemli görüşmeler yürütülüyor. Görüşmede Gagavuz Yeri’nin hak ve hürriyetlerinin anayasal güvence altına alınması, parlamento ve merkezi hükümette temsil edilmesi, kamu kuruluşlarında Gagavuzların da istihdam edilmesi gibi olumlu gündem maddelerinin yanı sıra Gagavuzlar’ı sıkıştıracak maddeler de yer alıyor. Hatta Türkiye’nin “garantör” ülke olmasını (biz bunun olumsuz neticeler getireceğine inanıyoruz) seslendirenler bile var. Bununla birlikte kısa bir süre sonra görev süresi bitecek olan ve tekrar seçilme şansı bulunmayan Formuzal, Moldova’nın tümünde örgütlenecek bir siyasal oluşum içerisinde. Böylelikle Makedonya’da olduğu gibi Moldova’da da Gagavuzların doğal yollardan temsil edilmesi sağlanmak isteniyor. 

Gagavuzlar Moldova’nın anahtarı
Belli bir süredir Ukrayna örneğinde olduğu gibi Moldova Cumhuriyeti de bazı dış politika tercihlerine zorlanıyor. Ülkedeki en ciddi ve etkili kesim Avrupa Birliği’ne (AB) girme yönünde eğilim sergilerken, bir kesim Moldova ile Romanya’nın acilen birleşmesi gerektiğini ileri sürüyor. Küçük de olsa başka bir kesim Rusya ile bütünleşmenin daha doğru olacağını iddia ediyor. Kısa ve orta vadede Moldova’nın geleceği hangi istikamette yer alacağı ile alakalı gözüküyor. Hatırlanacak olursa AB’nin tam üye olarak almak istediği 3 ülke bulunuyordu. Ukrayna, Gürcistan ve Moldova... Ancak Rusya buna izin vermedi. Gerek Gürcistan gerekse Ukrayna’ya müdahalesi ile her iki ülkeyi bir kaosa sürükledi. Bugün aynı tehlikenin Moldova için geçerli olmadığını söylemek mümkün değildir. O halde bizim de ilişkilerimizin iyi olduğu Moldova’nın toprak bütünlüğünün sağlanması isteniyorsa bu noktada Gagavuzların temel hak ve hürriyetlerinin korunması büyük önem arz etmektedir. Dolayısıyla Moldova’nın  “toprak bütünlüğü”  ilkesine inanmış Gagavuz halkını bir tehlike yerine ülkenin birleştirici unsurlarından birisi olarak görmesi daha akılcı olacaktır.
Bakalım gelişmeler nasıl olacak? Takip etmeyi sürdüreceğiz...

Yazarın Diğer Yazıları