Saray gedik vermeye devam eder!..

İktidarda ağır metal dökümü sürüyor. Dün, İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu istifa etti. Devamı gelir mi? Gelir... Ancak, önceki gün yoğun gündem arasında kaynayıp giden bir istifaya daha dikkatlice bakmak lazım. YENİÇAĞ okurlarına sarayın iç kavgalarını ve danışmanlar arasındaki çarpışmaları çok kez duyurmuş ve sonbahar yapraklarının dökümünün an meselesi olduğunu bildirmiştim.

Sarayın başdanışmanlarından Bülent Gedikli önceki gün akşam saatlerinde  Twitter'dan yaptığı açıklama ile istifa ettiğini duyurdu. Şöyle dedi;

"Cumhurbaşkanı Başdanışmanlık görevimden bugün itibariyle ayrılıyorum. Bu yeni bir karar değildi.

Kardemir Anonim  Şirketi Yönetim Kurulu Üyeliği ve Sabahattin Zaim Üniversitemizde yani reel sektörde ve akademik hayatta daha güçlü, daha müreffeh, daha güzel bir Türkiye için üretmeye devam edeceğiz. Siyasetimizi koltuklarda değil sahada üreterek, öğreterek daha güçlendirmek için çalışarak yapacağız. Yani daha aktif daha üretmemiz gereken bir dönem başlıyor.

Başta 16 yıl önce birlikte AK Parti'mizi kurduğumuz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm yol arkadaşlarıma başarılar diliyorum."

Evet, bu yeni bir karar değildi. Ekonomi konularında uzman olan Gedikli'nin istifa edeceğine dair söylentiler çok uzun zamandır saray kulislerinde dolaşıyordu. Gedikli, partinin kurucularından. Erdoğan partinin ilk kuruluşunda kasayı da ona teslim etmişti. Yıllarca üst düzey görev yaptı. Yakından şahit olduğum bir olaydan biliyorum, Gedikli, öyle zorlamalarla istifa edecek bir siyasi karakter değil. Hele fırça ile falan hiç değil!.. Bülent Gedikli, uzun zamandır sarayın yakın halka danışmanlarının içine alınmıyordu. Lafı daha fazla uzatmayayım, kısa ve net olsun;

AKP kurucularından ve uzun yıllar Genel Başkan Yardımcılığı yapmış Bülent Gedikli istifa etmedi. İstifa ettirildi... Aynı Melih Gökçek ve diğerlerinin başına geldiği gibi...

Bülent Gedikli, bir zamanlar adı "cemaat" sonra FETÖ" olan yapı ile yakın bağları zaten AKP içinde konuşulan bir gerçekti. İstifa söylentileri saray koridorlarında konuşulurken, Gedikli'nin başta "Ergenekon" olmak üzere "kumpas davaları"nın önemli aktörlerinden olduğu ileri sürülmeye başlandı. Sonra dedikodular daha da ileri boyutlara taşında, o zamanlar adı "cemaat" olan yapıyla ticari ilişkileri hakkında iddialar ortaya atıldı. "Erdoğan'ın talimatları dışına çıktığı" ileri sürüldü!.. Saraydaki kaynağıma, Bülent Gedikli'nin görüntüdeki istifasının nedenini sordum. "FETÖ ile bağlantıları" dedi. "Zaten konuşuluyordu, o zaman niye bu kadar beklenildi" diye üstüne gidince, "elimize somut bilgiler geldi" diye karşılık verdi. Şimdi, gel de çık bu işin içinden. Koy bir yere koyabilirsen!.. "Kendisi mi istifa etti yoksa istifa mı ettirildi" diye haberimi teyit sorusunu sorunca kaynağım gülerek, "bugüne kadar giden belediye başkanları kendisi istifa etmedi mi" diye hatırlatmada bulundu!.. Sohbet biraz daha derinlere indiğinde kaynağım şu ifadeleri kullandı;

"AKP'de FETÖ operasyonları diye yazıp durduğunuzda hatırlar mısın?.. Milletvekillerim 'genel merkezde de sarayda da isimler var' diye isyan ediyorlardı. İşte o isyanlar sırasında zikredilen isimlerden biri buydu."

Şu satıra kadar, sizlere saray kulislerinde konuşulan iddiaları ilettim. Bülent Gedikli hakkında "şu" veya "bu"cu diyemem. Hakkım da yok... Ancak bir noktaya itina ile dikkat çekmek isterim;

Zorla istifa ettirilen belediye başkanları hakkında çeşitli iddiaları kulislere  devamlı AKP kaynakları sızdırıyor. Kendi belediye başkanlarını kendileri ağır ithamlara maruz bırakıyorlar. Fakat her nedense, kamuoyu önünde karalanıp gönderilen Belediye Başkanları hakkında ne en ufak bir soruşturma açılıyor ne de yargı harekete geçiriliyor. "İstifa etti gitti" deniyor, gerçekler sümen altına itiliyor. Hadi, her şeyi bırakalım bir tarafa; bu insanlara neden aklanma fırsatı verilmiyor?..

İktidar kanadında görünen o ki, belediye başkanlarının da, saray danışmanlarının da "istifaları" devam edecek. Bu iş zaman ayarlı olacak. Sebebi; "parti içinde tepkilere neden oluyor"muş!..

AKP'de çalkantılı bir diğer durum da, Meclis bütçe görüşmelerinin ardından beklenen kabine revizyonu. Tabii olarak isimler havalarda uçuşuyor. Fakat, üzerinde en fazla durulan isim, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu. Parti teşkilatı içinde faaliyetleri (!) saray tarafından yakından takip ettirilen, damat Berat Albayrak ile şiddetli geçimsizlik sorunu olan Süleyman Soylu'nun da bir operasyona maruz kalıp kalmayacağı hararetle takip ediliyor. AKP içinde işi çok daha ileriye götürüp, "Süleyman Soylu öyle bir teşkilatlanıyor ki, en ufak bir fırsatını bulsun reisin karşısına aday olarak çıkar" diyenler bile var. Hatta, bu faaliyetleri Erdoğan tarafından çok yakından bilindiği için, "Soylu'nun son zamanlardaki aşırı agresifliğini göze girme çabaları"na bağlayanlar da...

Yazarın Diğer Yazıları