Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Enes İSLAMOĞULLARI

Enes İSLAMOĞULLARI

Sarığın itibarı

İbrahim Karagül soruyor Tayyip Erdoğan’a: - Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’le ilgili araç polemiğiyle ilgili ne diyorsunuz?

- “Ben bu konuda ne düşündüğümü meydanlarda da söyledim. Bir kere o Mercedes’in iddia ettikleri gibi 1 milyon TL falan olması için zırhlı falan olması lazım. O tür normal Mercedes’lerin fiyatları 300-320 bin TL civarındadır. Kaldı ki artık eski dönemlerde değiliz. O tür araçlara artık herkes binebiliyor. Üstelik Diyanet İşleri Başkanı’na tahsisli bir araçtan söz ediyoruz. Kendisine de ifade ettim: ’O gazete böyle yazmış filanca şöyle yazdı diye o şekilde davranmanız pek doğru olmadı’dedim. Ama sosyal medyada sarığının üzerinde Mercedes resmi iliştirildiğini görünce ciddi manada üzülmüş. Arabayı durdurmuş. Oradan inip eve yaya gitmiş. Gerçekten çok üzülmüş. Adamcağızın oturduğu evi bile yalanlar eşliğinde polemik konusu yapıyorlar. Ev zaten Diyanet’e ait bir ev.”

Hadi diyelim ki onun yalanlarına alıştık...

Hadi diyelim ki ortaya çıkan resmî belgelerde 1.006.641.64 TL olarak hesaplanan aracın bedeli 300-320 bin TL...

Kaldı ki o tür araçlara işçisi, memuru, emeklisi, asgari ücretle ev geçindirmeye çalışanı, öğrencisi, öğretmeni binebiliyor diyelim...

Hadi diyelim ki Mehmet Görmez’in,  “İbret-i âlem olsun diye o aracı iade edeceğiz” demesi doğru bir davranış olmadı...

Ama o sosyal medyada sarığının üzerine Mercedes resmi iliştirildiğini gördüğü ân var ya hani...

Aracı durdurup, oradan evine yaya gitmeye karar verdiği ân...

Aracını durdurduğu yer ile evinin arasında yürüdüğü o mesafe var ya, bilmem kaç kilometre süren yürüme mesafesi ile, bilmem kaç dakika, bilmem kaç saat süren o mesafe...

İnsanın inandığıyla, insanın hakikât ile baş başa kaldığı mesafe...

O yolda öyle bir başına yürürken işte, ne düşünür Mehmet Görmez?

Hırsızlığı âyân olduğu zamanlarda maddi hırsızlığın kötü olduğunu lâkin manevi hırsızlığı daha kötü olduğunu söyleyerek kendisini o makama getirenlere hırsızlığı örtmeye çalışarak gösterdiği sadakat gelir mi aklına?

Yahut Egemen Bağış, Bakara ile makara yaptığı zaman, yapılan alaycılık kadar bunu teşhir etmenin de gayri ahlâkî olduğunu ifade ettiği gün mü gelir?

Aslında ne düşerse insanın aklına, o yolda, o mesafede düşer..

Asıl üzüldüğü Mehmet Görmez’in ve asıl çıkarmak istediği sarığından o mesafede, sarığına iliştirilen Mercedes amblemi midir, yoksa sarığından hiç çıkarmadığı iktidar partisinin amblemi midir?

Her insanın ömründe vardır öyle bir mesafe ve her insan o mesafede karar verir ne olduğuna!

Mehmet Görmez’in vazifesi İslâm dinine mi hizmet etmektir, iktidarın dinine mi?

İbret-i âlem için iade ettiği o araç, İslâm dinine hizmet ettiği için mi lâyık görülmüştür kendisine, iktidarın dinine hizmet ettiği için mi?

Yine yalan söylemiyorsa eğer, gerçekten hâyâ edip indiyse o araçtan, gerçekten yürüdüyse o mesafeyi Mehmet Görmez, o mesafede düşünmüştür bütün bunları...

Nefsine ve vicdanına ruhunu acıtan bir ok saplandığında insan, yürür işte o mesafeyi, bir başına ve düşünür...

Hiçbir şey düşünmese de, başındaki sarığın itibarını düşünür...

Yazarın Diğer Yazıları