Seçim İttifakı Kurguları!

Hasan Demir Ağabey her zaman takdirle yâd ettiğim, insanlık ve edep hususlarında örnek aldığım bir büyüğümüz. Son günlerdeki yazılarında, Türkiye’nin bölünerek federatif bir ülkeye dönüştürülme ihtimaline ve bunun için de  “MHP’siz TBMM”  yani dikensiz gül bahçesi hesapları yapıldığına dikkat çekiyor. Hasan Ağabey önlem olarak da MHP’nin BTP ve sağdaki bazı küçük partilerle ittifak kurmasını öneriyor.
“Lamı cimi yok MHP Meclis’te istenmiyor” diyen Hasan Demir, Abdurrahman Dilipak’ın Yeni Akit’teki (13 Aralık) yazısını alıntılıyor. Bu yazıda Dilipak, Milli Görüş çizgisinin ilk öncülerinden Hasan Aksay’ın  “AK Parti’ye zarar vermeden nasıl olur da, HAS Parti Meclis’te grup kurabilir”  endişesini ve kendisinin de katıldığı şu çözümü aktarıyor:  “Ben daha önce de yazmıştım. HAS Parti, BBP ve Süleyman Soylu’nun oluşturacağı bir sac ayağı ile seçim ittifakı yapacaktı.. Hasan Celal Güzel gibi birkaç ismin de dışarıdan destek vereceği bir ittifak barajı aşabilirdi. Eğer bu ittifak barajı aşarsa, MHP barajı aşamazdı.”
Hasan Ağabey “AKP’ye ulusalcı destek!” başlığıyla kaleme aldığı daha önceki yazısında ise kimi “beyaz Türklerin”, “AKP değirmenine nasıl su taşıdığını” örneklerle anlatıyor. AKP’nin karşısına “Laik Cumhuriyet elden gidiyor” diye kim çıkıyorsa, Osmanlı’yı kim tümden kötülüyor ve bazı devlet kuruluşlarının halkın içine sindiremediği uygulamalarına sırf AKP karşıtı diye kim göz yumuyorsa onların aslında AKP destekçisi olduğunu söylüyor. Anlaşılan “halktan uzak yaşayan” bu ’Beyaz Türkler’in içimizde de uzantıları var.
Gerçekleri görmek istemeyenler hassas bir kalbe sahip olan Hasan Ağabey’i belli ki üzmüşler. Ne yapalım ki eleştirilmek mesleğimizin kaçınılmaz bir parçası. Bugün sözkonusu parti yeniden tek başına iktidara yürüyorsa bunun nedenleri soğukkanlılıkla tahlil edilmelidir. Türkiye’nin gerçek sorunları (işsizlik, kredi kartı faizleri, çarpık şehirleşme, kötü bir eğitim sistemi, yoksulluk, yolsuzluk vs) üzerinde kapsamlı çalışmalar gerçekleştirmiyor. Mesela, CHP, iktidara geldiğinde ülkeyi nasıl istikrara kavuşturacaktır? Bu sorunun vatandaşın zihnindeki karşılığını bilmek için siyaset ve toplum bilimci ünvanı taşımaya gerek var mı?
Dünyanın hangi önemli ülkesinde iktidar partisi elini kolunu sallayarak üçüncü kez iktidara yürüyebilir! Oysa sokağa çıktığınızda  “AKP’yi kim destekliyor?” diye sorsanız göğsünü gere gere  “evet ben destekliyorum!” diyene pek rastlamazsınız. Oy verenlerin çoğu mahcup bir tavırla sessiz kalmaktadır. Bakın bir gazetenin, Ovaazatlı seçimleri için 8 sütuna attığı manşete: “AKP bunu hep yapıyor, seçimi hep parayla kazanıyor!..   İŞTE PARANIN
GÜCÜ”
Yüksek hoşgörüsünden cesaretle, Hasan Ağabeye katılmadığım birkaç hususu arzedeyim.  “MHP’nin BTP başta olmak üzere diğer muhafazakâr ve mukaddesatçı partilerle dirsek teması bir kalemde niye hesaptan düşülsün?”  önerisini/sorusunu yöneltiyor. Ben, hem MHP’nin baraj sorunu olduğunu, hem de dindar görünmek için başkalarına iliştirilmeye ihtiyaç duyduğunu düşünmüyorum. Muharrem ayındayız ancak bu tür bir karışımdan üretilecek siyasi aşurenin tadını tutturamazsınız. Halbuki ’Anadoluculuk’temelinde Nurettin Topçu, Erol Güngör, Mümtaz Turhan, Cemil Meriç ve Osman Turan’a atıfta bulunarak güncel bir söylem geliştirdiği takdirde, MHP mevcut oyunu rahatlıkla katlayabilir.

Yazarın Diğer Yazıları