Seçim sonuçları
Seçimler sonuçlandı. Çevremizdeki sesler hayranlıktan uzak hayret, milletten şikayet, bu memlekette yaşanmaz çizgilerinde toplandı. Halbuki; 'nasıl, neden ve niçin bu neticeye geldik', soruları üzerinde yoğunlaşmak ve bunların cevaplarını düşünmek gerekiyordu. 5 ay önce aziz millet %60 gibi bir oy gücünü muhalefete sundu. Bu sonucu kendi güçlerinin neticesi zanneden bazıları muhteşem neticeyi berbat ettiler. Devlet Bahçeli'nin "Ben devlet adamlığını Ecevit'ten öğrendim" dediğinden beri hiç bir davranışına şaşmıyorum. Eğer devlet adamlığı eğitimini merhum Türkeş'ten almış olsaydı küstümcük rolünü bir tarafa bırakır, olumlu olmayı her şeyin üstünde tutardı. 3 milletvekili ile hükümet ortağı olmayı başaran Türkeş, ondan sonraki ilk seçimde 16 milletvekilliği kazanmayı başarmıştı. Demokratik sistem içinde toplayıcı olmaya mecbursunuz. Beğenmediklerimle bir araya gelmem sözü, demokrasi sisteminin kabul etmeyeceği, edemeyeceği bir çirkinliktir. Sizin kadar rey almış, kendilerine göre doğruları ve eğrileri olan bu insanları vatandaşlıktan ıskat eder gibi "Onların olduğu yerde ben olmam!" mantığı milletin şamarını yemiştir. Bu toprakta Kürtler var, Kürtler yaşıyor. Onların da Türkler gibi Anayasa'da yer alan hak ve hürriyetleri var. Bu memlekette T.C. vatandaşı olan herkes eşit haklara sahiptir. Bu kardeşlerimiz "Biz Türkiye'nin partisi olmak istiyoruz" dediklerinde buna saygı duymak durumundayız. Ne yazık ki üç partinin işbirliğiyle ortaya çıkacak bir hükümetle Ak Parti'yi Yüce Divana sevk etmek yolunu Bahçeli tıkamıştır.
Bahçeli'nin yanlış yolda ısrarı Meclis Başkanlığı seçimini de AKP'nin başarısına çevirdi. Dikkat edilirse geçen seçim sonuçlarından sonra sadece susan Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanlığı alınınca yine demeçlerine döndü. Hangi akla hizmet ederek MHP lideri terörü araştırma komisyonuna partisinin katılmasına karşı çıktı?.. Sorusu da cevap bekliyor.
En önemli ok kırıldı
HDP yöneticileri geçen 5 ay içinde siyasi rüştlerini ispat ettiklerini gösteremedi. Milletini ürküten "Bunlar mı Türkiye'nin partisi olacak?" dedirten demeçler vatandaşta büyük tedirginlik yarattı. Eğer HDP, PKK ile ilişkisini sıfırlasa, demeçleri ve siyasi tavrıyla bunu takip etse vatandaşın teveccühü oy sandığında artarak devam ederdi. MHP ve HDP halkın asla tasvip etmediği çizgileri sebebiyle halkın tokadını yedi.
CHP, Kılıçdaroğlu'nun bütün iyi niyetli gayretleriyle bağdaştırılması mümkün olmayan hatalar ve yanlışlar yaptı. Atatürk'e hakaretten mahkûm olan bir ismi partinin zirvesine taşımasının manası nedir? Gazi Paşa'nın, Dersim'den Tunceli'ye çevirdiği vatan coğrafyasına tekrar Dersim demek hangi amaca yöneliktir? Toplumda saygı kazanmış millî hassasiyeti yüksek şahsiyetleri partiden uzaklaştırıp, CHP'nin en önemli oklarından "Milliyetçilik"i kırmak hangi hedef içindir? PKK'ya karşı neden kesin tavır almıyor? diyenlere bu tutumunu aydınlatacak bir açıklama yapmaktan niçin uzak kalınmıştır?
5 ay önce yapılan seçimde yurttaşın temel sancısının ekonomi olduğunu CHP isabetle tespit etmiş ve kampanyasında başarılı bir biçimde kullanmıştı. Son seçim öncesi ise gelişmelere bağlı olarak toplumu ilgilendiren ana başlık terör ve güvenlik oldu. CHP bu yolda söylemlerini gerektiğince değiştiremedi. Diğer partilerin de kopya ettiği ekonomik vaatler bu seçimde yeterince etkili olmadı.
Meydanı terk ettiler
Demokrasileri keyfi rejimlerden ayıran en önemli özellik istifa kurumudur. İnandığı politikayı takip eden, savunan genel başkan veya lider başarısızlığa uğrayınca istifa eder. Böylece icraatının sorumluluğunu omuzlamış, onurunu kurtarmış olur. İstifa ederek kenara çekilmeyi bilenler daima itibar görür ve günü gelince yeniden göreve davet edilir. Batı'da, Doğu'da pek çok örneğini gördüğümüz vakur şahsiyet sahiplerinin istifayı korkusuzca kabullenmeleri aynı zamanda rejimin işleyişine güç katar.
AKP'nin seçimin galibi olduğunu kabul edelim. Cumhurbaşkanı, partisinin genel başkanı gibi seçimle ilgilenmiştir. Bahçeli'nin sayesinde hükümet imkânlarını kullanan seçim hükümetiyle 5 ay boyunca kesintisiz propaganda yapılmıştır. Ne hikmetse MHP'yi takiben CHP de seçim hükümetine girmemiş, meydanı AKP'ye terk etmiştir. Dış politikanın Merkel gibi şöhretli ziyaretçileri, iç politikada teröre karşı silahlı kuvvetlerin ve emniyet güçlerinin yürekli mücadelesi AKP tarafından çok ustalıklı bir biçimde oya çevrilmiştir. AKP'nin yönetim kadrosu cesaretle çok sayıda milletvekilini liste dışı bırakmış, yeni adaylarla partiye taze kan taşıyarak maddi ve manevi yönden güçlü listelerle seçmenin karşısına çıkmayı başarmıştır. Millet yapması gerekeni mükemmel bir biçimde yapmıştır. Siyaset ihtirasları, zaafları aklın gerisine alan bir irade ile yönetilirse başarı kesindir. Dileğimiz iktidarın şımarmaması, muhalefetin bezginliğe düşmemesidir. Sonuçlar hayırlı olsun!