Seçimlerde BOP kriteri!

"Devlete suikast" başlıklı yazımı, "Türkiye dört bir yandan, kendisini de yok edecek Büyük Orta Doğu Projesi'ne 'evet' demesi için sıkıştırılıyor. İktidar, bu projeye teslim olarak kurulduğu halde milletin direnci sayesinde uygulayamadı. Şimdi tam yetkiyi işte bu proje için istiyorlar!" diye bitirmiştim ki dün tam da bu konuyla ilgili önemli gelişmeler oldu.

***

Son dönemde CHP'nin parlayan yüzü olan Trabzon milletvekili Haluk Pekşen, aday listesinde kendisine yer verilmemesi ile ilgili olarak ''Gül'ün adı ilk ortaya çıktığında karşı çıkanlardan biri de bendim. Bana üç ay önce, 'Gül'ün adaylığına karşı çıkma, milletvekilliğinden olursun' uyarısı geldi. Aldırmadım. Katıldığım televizyon programlarında karşı olduğumu söylemeye devam ettim. En son bir ay önce bir uyarı daha oldu. Ancak ben ısrarla karşı olduğumu kamuoyu önünde söylemeye devam ettim. Gördüğüm tablo şu. Benimle birlikte, Gül'ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına itiraz eden kim varsa liste dışı kalmıştır.'' diye bir açıklama yaptı.

Pekşen, "Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleri! Üzülmeyin ne pahasına olursa olsun asla BOP projesine teslim olmayacağız. Cumhuriyet Halk Partisi ağır ve meşakkatli bir süreçten geçerken mücadele gücümüz kırılabilir ancak azmimiz asla. Nefes alıyorsak hayat vardır. Hayat varsa umut da vardır." dedi.

Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt da "Sevgili CHP'liler; açıklanan aday listesinin yarattığı havayı görüyor, anlıyorum. Sakin olmak gerek. Sadece şunu söylemek isterim ki; ben CHP'liyim, Mustafa Kemal'in Askeriyim. Hiçbir güç son kale CHP'yi BOP'a ve emperyal planlara teslim edemeyecektir. Sel gidecek kum kalacaktır." diye mesaj yayınladı.

Her iki açıklamanın orta tarafı, "BOP projesine teslim olup olmamak" meselesi...

İlâveten, bir süre önce AKP iktidarının su kaynaklarının ve ormanların özelleştirilmesi için yasa çıkarması üzerine "Sularımızın özelleştirilmek istenmesiyle emperyalist güçlere hizmet mi edilmektedir? Sularımızı özelleştirme kararını veren iktidar mıdır, dış mihraklar mıdır?" diye soran CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi de liste dışı kaldı!

***

Bu durumda, Can Yücel'in "Anlarsın ki aslında kimsenin, farkı yok kimseden./Sadece biri daha iyi yalan söyler,/Biri daha iyi oynar oyununu./Hepsi bu!" şiirini hatırlıyorum ister istemez...

Burada sorun, birkaç kişinin aday olup olmaması değildir. Yani onlar varsa CHP var olacak, onlar yoksa CHP yok olacak değildir.

Yalnız, bir önceki seçimde Ekmeledddin İhsanoğlu'nu Cumhurbaşkanı adayı yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu seçimde de Abdullah Gül'ü aday göstermek için ciddi bir çaba harcamıştır. Bu açık bir gerçek! Kemal Bey, Gül projesi gerçekleşmeyince parti içinde buna karşı çıkanları liste dışı bıraktıysa, liste dışı kalan adaylardan ikisi, yapılanlar "BOP'a teslimiyettir" diyorsa, CHP'nin "BOP eş başkanı" olan AKP'den ne farkı kalıyor?

***

"Bu tespitleri yapmanın sebebi, CHP'ye karşı, İYİ Parti'yi öne çıkarmak mıdır?" diye sorulabilir. Hayır, niyetim bu değil. Niyetim, Türkiye'nin nasıl bir belâ ile karşı karşıya kaldığının herkes tarafından anlaşılmasıdır. İktidarı ve ana muhalefeti yönlendiren güçler, İYİ Parti'yi de sıkıştırmıştır elbette. Buna rağmen, Abdullah Gül'ün çatı adaylığını önleyen, Meral Akşener'dir. Zaten hem aday olacağını herkesten önce açıklayıp hem de başka birini desteklemesi mümkün değildi. Fakat CHP'nin, Gül projesine yatmış olması, adaylık listelerinde bile "BOP kriteri"nin geçerli olduğunun ileri sürülmesi, Türkiye için yeterince alarm işareti değil midir?

O aday olmuş, bu aday olmamış değil mesele!

Yazarın Diğer Yazıları