Selçuk Özdağ bana anlattı (3)

Ak Parti milletvekili ve Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkan Vekili Selçuk Özdağ'la telefon konuşmamızın son bölümünü veriyorum. İkimizin de birleştiği nokta; kurunun yanında yaşın yanmaması, Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi, at izinin it izine karışmaması...

Ama kurunun yanında yaş yanıyor, at izi it izine karışıyor.

Bir ByLock kullanma meselesi var. 215 bin kullanıcıdan bahsediliyor. 215 bin FETÖ mensubu mu demek bu şimdi!

Bu kadar insan FETÖ mensubu olsa, darbecilerle birlikte hareket etse, herhâlde, çok kan dökülürdü. Darbeye kalkışanlar bile maiyetlerindekileri "cephe"ye sürerlerken tatbikat gibi, eğitim gibi, başka bahaneler-yalanlar bulmuşlar, emir-komuta zincirinden istifade etmişler.

Selçuk Özdağ, Darbeyi Araştırma Komisyonu'nda ByLock'a dair şunları söylemişti:

"Bu sistemi kullananlar gizli olarak -affedersiniz, beni bağışlayın- kendi arasında ticarî bir işte bunu kullanıyor, sevgilisi var, bunu kullanıyor, şifreler kendi aralarında veya illegal örgütler bunları kullanıyorlar. Böyle, bunlarla ilgili de dikkat edelim."

Selçuk Bey'e ByLock meselesini de sordum: 

- Sizin sağduyuyla hareket ettiğinizin farkındayım... Siz ByLock mu ne diyorlar onu bile derecelendirdiniz...

- İlk kurulduğunda ByLock herkesin kullandığı bir sistem. Ama sonra FETÖ'nün eline geçmiş. Masonlar da kullanmış bunları. Hatta bir Mason da cezaevinde. Eski büyükelçilerden bir tanesi. Dikkatli olalım. Yani FETÖ ile, vesayetçiliğe soyunanlarla, derneğiyle, vakfıyla, PKK ile uğraşalım ama bunlarla uğraşırken de, hukuku çiğnemeyelim, vicdanları kanatmayalım. Buna dikkat edelim. Dikkat edecek olan da siyasî irade, TBMM, diğer yandan da kolluk kuvvetleriyle adalet mekanizmasının yöneticileri. Böyle olması gerekir diye bunları söylüyorum. Bunları söylemek de kolay değil Arslan Bey...

- Bunları söylemek hakikaten büyük cesaret. Ne yazık ki Türkiye'de, bu, hukuktan şüphe anlamına da geliyor. "Bunları söylemek de kolay değil." demenizden da bu netice çıkıyor. Hissiyatla hareket ediliyor.

- Bir partiye karşı darbe yapılmış. Bu darbe Türkiye'ye karşı yapıldı ama öncelikle Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a kinleri nedeniyle bu noktaya geldiler bu yapı.

- Aynen öyle...

- Sonra Meclis'e karşı, sonra Türkiye'yi yönetmeyi istediler. Ben de kalkıyorum diyorum ki, burada bunlar vardır. Gönül alanla çok uğraşmayalım. Özeleştiri yapma hakkı tanıyalım. Öbür taraftan da darbecilerle, FETÖ'cülerle, bunların para kaynaklarıyla, vesayetçilerle, bunların liderleriyle, acımasızca uğraşalım, diyorum...

- Aynen ben de öyle düşünüyorum.

- Var mı benden bir isteğiniz?

- Çok teşekkür ederim. Çok aydınlatıcı oldu.

- Yazılarınızı okuyorum. Kaleminize sağlık.

-Bu çerçevede yazdığımda isminiz geçerse uygun mudur?

- Tabiî tabiî efendim. Kamuoyuna katkıda bulunmak, milliyetçi arkadaşlarımla teşrik-i mesaide bulunmak benim için bir kazanç oluyor.

- Çok teşekkür ederim.

***

Siyasîlerden, Selçuk Özdağ gibi, cesaretle ortaya çıkanı görmedik.

Yazarın Diğer Yazıları