Seni sigaya çeken bir Molla Kasım gelir

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile 15 sene kadar evvel aynı gazetede yazdığımı anlatmıştım. Molla Kasım mahlasını kullanırdı ve  “Ben yazıya yazı demem, yazı uzun olmayınca” diye uzun yazan arkadaşlarla dalga geçerdi.

***

Bu Molla Kasım, Yunus Emre’nin nutku şerifinde geçer. Yanlış yapanlarla özellikle yobazlıkla dalga geçen nefis bir şiirdir.(H)
Ben dervişim diyene, bir ün edesim gelir 
Seğirdüben sesine, varıp yetesim gelir 
Sırat kıldan incedir, kılıçtan keskincedir 
Varıp anın üstüne, evler yapasım gelir 
Altında gayya vardır, içi nar ile pürdür 
Varuben ol gölgede, biraz yatasım gelir 
O da gölgedir deyu, ta’n eylemen hocalar 
Hatırınız hoş olsun, biraz yanasım gelir 
Ben günahımca yanam, rahmet suyunda yunam 
İki kanat takınam, biraz uçasım gelir 
Andan Cennete varam, Cennette huriler görem 
Huri gılmanı, bir bir koşasım gelir 
Derviş Yunus bu sözü, eğri büğrü söyleme 
Seni sigaya çeken bir Molla Kasım gelir

***

Milli Eğitim Bakanı bütün okulları imam hatip yapmaya çalışıyor. Elbette kendi başına değil. Emirler veriliyor. Onların çok hayırlı olacağını zannettikleri bir proje ile oluyor bütün bunlar. Atatürk ilkeleri diye bir şey kalmadı. Çocuklar okuyamasınlar diye herhalde darmadağın ettiler. Bakırköy’de oturan bir ahbabımın çocuğu Yalova’ya verilmiş. İnsaf! Merhamet! İmam hatipte okumayı istemiyorum diyorlar dinlemiyorlar. Bir de uzak yerlere veriyorlar. Zulmün boyutlarına bakın! Türkçe dili diye de bir şey kalmasın istiyorlar. Hatta insani değerlerin bile kalıp kalmadığı şüpheli. 
10 işçimizin öldüğü asansör faciasını hatırlayın. İnşaat sahibi Tayyip Bey’in İmam Hatip’ten arkadaşıymış. İmam Hatip’te kamu malının üstüne binalar yapmak için icazet mi veriliyor. Yunus Emre diyor ya  “Varıp anın üstüne evler yapasım gelir”. Ev yapmak istediği yer, Sırat Köprüsü. Vay, vay, vay... Kamu malı olan Alisamiyen Stadyumu Sırat Köprüsü mü şimdi? Onun üstüne ev yapılır mı? Torun Bey, Tayyip Bey, ya ayağınız kayar da ateşe düşerseniz. Arazinin yapıldığı yer kamu malı. İşçilerin bağlandığı kanunla;, işçilerin aleyhine değiştirilmiş kanunlar, tüzükler. Asansör, tamir edilmemiş bir asansör. Hele 1500 kişinin yattığı o -4 katı... Sizin çocuğunuz yok mu beyler! Gece uyurken gidip üstünü örtmediniz mi hiç? O yavruların sizin çocuklardan kusuru ne? Bir kısmı da üniversite için para biriktiriyormuş. Onların sponsorları yok ki Amerika’da okusunlar. En kutsal şey olan, emeklerine güveniyorlar. 
Siz Gezi’de kaç çocuğu öldürdünüz? Şimdi Gezi’cileri müebbetle yargılıyorsunuz. Üç beş çapulcu diyordunuz şimdi darbeci oldular... İranlı Rıza ile bakan çocukları için takipsizlik kararı verildi. Beşiktaş yargılanıyor. Torunlar İnşaat’ın bu seneki kârı yüzde yüz imiş. Harama günaha gark oldunuz içinden çıkma ihtimaliniz yok. Allah’tan korkuları yok mu? İşte bunu hatırlatacak bir Molla Kasım oldum ben de bugün. Büyüğünüz olarak sesime kulak verin: 
O da gölgedir deyu, ta’n eylemen (ayıplamayın) hocalar 
Hatırınız hoş olsun, biraz yanasım gelir.  
BEŞİKTAŞ ÇARŞI SİZİ SEVİYORUM. SİZE HAYRANIM. ELİMDEN YAZI YAZMAKTAN VE DUA ETMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY GELMİYOR. SİZE DUA 
EDECEĞİM.
-----------
(H)Yunus Emre’yle ilgili anlatılan meşhur bir menkıbe vardır.
O menkıbeye göre;
Yunus, üç bin şiir söylemiş,
Yunus’tan sonra gelen Molla Kasım isimli şeriat (İslam hukuku) âlimi, bir su kenarında bu şiirleri okumaya başlamıştır.
Molla Kasım, Yunus’un şiirlerinden binini okur ve şeriata aykırı bularak yakar. Kalan bin tanesini de aynı sebeple suya atar. Üçüncü bine başlayınca şu beyitle karşılaşır:
Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme
Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelir...
Bu beyti okur okumaz, Molla Kasım’ın içini bir ateş sarar ve hatasını anlar. Fakat ne çare ki elde bin şiir kalmıştır...

Yazarın Diğer Yazıları