RECEP ÇINAR / YENİÇAĞ

Maç başlamadan önce Antalyaspor 29 puanla 7. sırada yer alırken, ev sahibi takım Konyaspor ise 19 puanla düşme potasında bulunuyordu…
Antalyalılar, Nuri Şahin’den boşalan teknik adam koltuğunu, Konyaspor taraftarlarının da gönlünde yer edinmiş, dahası Beşiktaş’ı şampiyon yapmış Sergen Yalçın’a teslim ettiler…
Hem kadro, hem de ekonomik olarak Konyaspor’un 2-3 adım önünde olan Antalyaspor’un hedefinin ne olduğunu bilmiyoruz, ama ev sahibi Konyaspor’un hedefi bu lige tutunmak…
Dolayısıyla, 12 puanlık bu maçtan Konyaspor’un yarım puan dahi kaybetmeye tahammülü yok…
Açıkçası şöyle; Konyaspor çıkmaz sokakta ve bu sokaktan çıkmak çabalayıp duruyor!
Neyzen Teyfik’in, “Bizi çıkmaz bir sokağa bırakıp yolun açık olsun” dediği gibi, Ömer Korkmaz’ı ve Konyaspor’u da çıkmaz bir sokağa koydular, “hele siz bir yürüyün, kervan yolda düzülür” dediler!
Kervan yolda düzülüyor mu, bilemiyorum, ama 100 yıllık tarihi olan Konyaspor hem üzüyor, hem de üzülüyor…
Hakan Keleş’ten sonra takımın başına getirilen Omeroviç, ilk sınavını kupada Göztepe’ye karşı verdi ve yeşil-beyazlı ekibi bir üst tura çıkardı…
Hocanın işi kolay değil…
Bunu kendisi biliyor ve bunu bilerek görevi kabul etti…
Aleksandar, Hakan Keleş ve son olarak da Omeroviç’le birlikte yap-boz tahtasına dönen bir takım izliyoruz…
Fatih Özgökçen başta olmak üzere Aleksandar ve Hakan Keleş hem takımın hem de oyuncuların genetiği ile oynadılar…
Konyaspor, İlhan Palut’tan sonra ideal bir takım oluştur(a)madı ve bunun faturasını da bugün karşı karşıya kaldığı “kümede kalma” sendromu ile ödüyor!
ROTASYONLOR DEVAM EDİYOR
Bosnalı Hocanın Göztepe maçında rotasyondan çok, farkını ortaya koymanın çabasını verdi…
Antalyaspor maçı öncesinde kadrolar elimize ulaştığında da bunu gördük…
Omeroviç, Göztepe maçında sorumluluk verdiği Kahraman, Muriç ve Nelson’u kulübeye çekti, Sokol, Prip ve Soner’i de sahaya sürdü…
Konyaspor’u rakip sahaya en seri şekilde ve adam eksilterek taşıyan Marlos’un da eski formundan uzak olması, Konyaspor adına en büyük kayıp diyebiliriz…
Çünkü, oyuna girdiğinde takıma önemli bir katkı yapmadı…
Şu da var; takıma yeni oyuncular geldikçe de, Omeroviç, rotasyon konusunda “radikal” kararlar da alabilir…
Sadece güvenini değil, özgüvenini de kaybetmiş olan Konyaspor, Antalyaspor karşısına daha inançlı çıktı…
Maçın ilk dakikalarında da bunu hissettirdiler…
Göztepe maçında biraz vites yükselten Konyaspor’dan, Antalyaspor maçında da arazi vitesine takmış bir oyuncu gurubu bekledik açıkçası…
Yukarıda da ifade ettiğim gibi, Konyaspor için 12 puanlık bir maçtı…
Ya gürültü çıkaracak ya da kaderine boyun eğecekti…
Bu ruh haliyle ayak bastı Büyükşehir Belediyesi stadının yeşil çimlerine…
Doğruyu söylemek gerekirse, maçın ilk ciddi atağı konuk ekipten geldi…
10. dakikada Güray’ın “al at” asistinde Safuri zor olanı yaptı ve topu dışarı attı…
Konuk takım, Ahmet Oğuz’un savunduğu sağ tarafta Güray’la ciddi tehditler oluşturdu…
İlk 25 dakikada iki takım adına gol yoktu, ama gol girişimi vardı…
Özellikle Antalyaspor Safuri ve Zymer, Konyaspor ise Soner ve Sokol ile skoru değiştirecek pozisyonları buldular…
Bu zorlu müsabakanın ilk 45’in maç iki tarafa gitti-geldi, ancak son gülen Konyaspor oldu…
Haftalardır eleştirilen, ancak Göztepe maçı ile birlikte Antalyaspor maçının ilk yarısında sahanın en iyilerinden birisi olan Nzonzi, Türkiye serüvenindeki ilk golünü Antalyaspor’a atarak kendi adına da büyük bir iş çıkarmış oldu…
Tabii ki burada kendisine destek veren Soner ve Oğulcan’ı unutmamak lazım, onlar da Nzonzi’nin bir adım öne çıkmasında, daha doğrusu iyi oynamasında önemli bir rol üstlendiler…
Bundan önceki maçlarda güven sorunu yaşayan oyuncuların ikinci yarıya daha kontrollü ve skoru koruma içgüdüsü ile başlamalarını yadırgamamak lazım…
Çünkü, haftalarca galibiyet yüzü görmeyen Konyaspor’un, sırtı yerden kalkmayan pehlivan gibi kaçak güreşmesi normal…
Ama nereye kadar…
69’daki Adam Buksa’nın golüne kadar…
Antalyalılar 1-1’den sonra sahanın her bölgesinde sabır ve ısrarla kurduğu baskı ile Konyaspor savunmasına, deyim yerindeyse nefes bile aldırmadı…
Konuk takım, bırakın orta sahayı geçmesine, kalesine bile yaklaştırmadı ev sahibi Konyaspor’u…
Doğruyu söylemek gerekirse, oyunun gidişatında direkt belirleyici oldu Sergen Yalçın’ın takımı…
Omeroviç’in oyunun sonlarına doğru yaptığı hamleler de işe yaramadı açıkçası…
Hiç üzmediler kendilerini…
Takımlarının durumuna bakıp, o takımın birer parçası gibi düşünmediler maalesef…
Niye mi?
Mental seviyeleri ya da psikolojileri buna müsaade etmedi!
Değilse, Marlos gibi bir oyuncu, bu ağır aksak Antalyaspor savunmasının içinden geçerdi…
Konyaspor, kendisi adına 12 puanlık maçtan sadece 1 puanla ayrılmak zorunda kalırken, bu 20 puanla korkulu rüya görmeye devam edecek.