Serumlu iktidar

       Erdoğan'ın geçirdiği kazadan sonra tedavi edilirken yanında Osman Aşkın Bak vardı dediler...

       Bunu hatırlayanlar Bak'ı işaret ederek "Bu muhterem yakında bakan olur" derken ihtimal veren çok azdı... Ancak olan oldu, Samsun bir bakanını yitirdi, Rize bir bakana kavuştu...

       Dün de söyledim, İşitme Engellileri Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yapan Akif Çağatay Kılıç'ın gece gündüz çalışmalarının meyvesi, bakanlıktan alınma olmamalıydı. Samsun halkı Kılıç'tan daha üzgün!

       Yeni Bakan eski bir sporcu ve spor yöneticisiymiş, kendi beyanı bu; bazıları, bu yanından ziyade vaktiyleErdoğan'a takılan serum şişesini havada tuttuğu için atandığını iddia ediyor...

       Öyle ya da böyle, atandı ya siz ona bakın...

       Bak gibi, başka yeni bakanlar da Erdoğan'a yakın durdukları için atanmış olabilirler, ne var bunda?

       * * *

    Bakanlar Kurulu'nun yeni isimlerinden biri de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Ahmet Eşref Fakıbaba, Şanlıurfalı. Faruk Çelik'in yerine getirildi, Çelik de Şanlıurfa Milletvekili...

       Denge uygulaması!

       Bu iyi de bazılarının dediği gibi Fakıbaba gıdadan, hayvandan ve tarımdan anlamaz, zira adam tıp doktoru...

       Önemli değil diyorlar...

       Yandaşlarına göre, Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde hepsini öğrenmiştir...

       Aslında bir bakanın, başına geldiği bakanlığa ilişkin konularda yeterli bilgisi olmayabilir; onun bilgi noksanlığını müsteşarları, müsteşar yardımcıları, genel müdürleri ve uzmanları kapatır, plan, proje, öneri filan aklına yatıyorsa imzalar, yatmazsa irdelenmesini ister.

       Fakıbaba'nın zorluk çekmeyeceği tahmin ediliyor...

       * * *

       Bu gibi değişimlerden sonra kimse gücenmesin, küsüp darılmasın diye "Bu Bir bayrak değişimi" ya da"Kan değişimi" filan derler... Bu defa ki ne bayrak değişimi, ne kan değişimi...

       İkisi de değil, iktidara serum takıldı hepsi o...

 

Siyasette yeni dizayn

------------------------------ ----------------

       İktidara uşaklık etmeye çalışan anarşist ruhlu tiplerin neredeyse aleniyete döktükleri çirkin eylemlerden biri daha yaşandı...

       Beylikdüzü CHP İlçe Başkanı Taşkın Özer saldırılacak hedef haline getirildi...

       Özer avukat, uzun yıllardan beri de siyasetin içinde, tehditlere ve saldırılara kolay kolay pabuç bırakacak cinsten değil...

       Aracının lastiklerini bıçakladılar, tamponuna "Sıra sende" diye yazdılar...

       Yapan, grafiti düşkünü velet tayfası olabilir...

       * * *

       Adalet yürüyüşü siyasal ortamda önemli değişimlere neden olunca saldırganlık da arttı; iktidar ağızları ve uşaklığa alışmış anarşist ruhlu tipler başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP'lilere sataşmadan duramıyor...

       Bir tür kampanya...

       Başında da AKP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Mahir Ünal var...

       Geçenlerde konuştu, şu laf onun:

       -Buradan Kemal Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum, bizim seni konuşmak gibi bir derdimiz yok. Hatta biz eğer seni konuşmasak senin kısa bir süre içerisinde siyasetin gündeminden kaybolacağını da biliyoruz. Ama bizim seni konuşmamızın nedeni maalesef senin sürekli olarak söylediğin yalanlar, iftiralar, tahrik ve oynamaya devam ettiğin tehlikeli oyundur...

       Laf salatası...

      AKP'nin yalanlarını, tahriklerini, iftiralarını saklama taktiğidir bu; "Kılıçdaroğlu'na yüklenirsek herkes yediğimiz herzeleri unutur" kafası...

       Siyasal sistem AKP tarafından nasıl ilkellikle dizayn ediliyor, bakın görün!

 

 

Meğer montajlama ustasıymış

-------------------------------------------------

       Yıllardan beri bakanlık, özellikle de Adalet Bakanlığını bekleyen Burhan Kuzu için "Çöktü" dediler...

       -Nereden anladınız çöktüğünü..

       -Fethullah ile Erdoğan'ı yan yana gösteren fotoğrafa montaj yapmasından...

       -Vallahi inanmam...

     Dedim ama fotoğrafı (Montajlanmış olanı ve aslını) görüp üstüne üstlük olayı köşesine taşıyan Ahmet Hakan'ı da okuyunca inandım... Çığır açılabilir; siyasal hayatta bundan böyle montajlama suretiyle teşhir süreci başlayabilir...

 

 

Araştırmak lâzım

---------------------------------------

      Atamızın annesi Zübeyde Hanım'a ağza alınmayacak kelimelerle hakaret eden ve merhumenin aziz ruhuyla milletimizi muazzep eden Hasan Akar iki buçuk yıl hapis cezası aldı...

      Yalnız bir lafı dikkatimi çekti, savunmasını yaparken "Ortada bir suç varsa bana aittir, mensubu olduğum cemaate ait değildir" dedi...Miğde bulandıran, zihinleri karıştıran bu ifadeye lütfen dikkat... O cemaat, acaba hangi cemaat!?

Yazarın Diğer Yazıları