Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Serap BESİMOĞLU

Serap BESİMOĞLU

Sevdanın ellerinden tuttum

Yaşlılar haftası kutlandı. Tüm sevgimizi sunabildik mi acaba yaşlılarımıza? O sihirli kelimenin içindeki kocaman yaşanmışlığa dikkat ettik mi?
Ne kadar empati kurmaya çalışsak ta bazı haller yaşanmadan tam olarak anlaşılamıyor, bilemiyoruz. Rahmetli babam;  “Ben gençliğin ne olduğunu iyi bilirim ama sen yaşlılığı bilmezsin, bir gün yaşlılıkla karşılaşma şansın olursa ki; bu Tanrı’nın sana hediyesidir. İyi değerlendirmeni dilerim” demişti... Şöyle bir düşünüyorum da; gençlik heyecanları,  “hayat hep bizden ibarettir” sanrıları, har gürle geçen yıllar. Sevdalar, acılar, aşklar... Her şeyin bizim olduğunu sandığımız emanet yarınlar. Birlikte yaşlanamadıklarımız, dostlar, ayrılan yollar, yavaş yavaş yorulan yıllar artıyor. Bir de bakmışsınız ki kazanılan en güzel şey tecrübeler ve anılar olmuş.
Kendinizdeki müthiş değişimi hiç düşündünüz mü? Bize uğramaz sandığımız ama yolumuzun kesiştiği kambur köprüler, beyaz bulutlar zamanla yarışmış, yorulmuş çizgi çizgi yıllar davetsiz misafir gibi aniden geliveriyor. Aynadaki yorgun yüzler,  “Bu ben miyim” dedirten resimler oluşuyor zamanla.
Yine de hâlâ gülümsüyorsak aynalara bir çeşit huzurdur yaşlanabilmek.  “Küçüktüm, küçüktüler, küçüldüm ve bugün büyüyen çocuklarla, torunlarla tutunmak lazım hayata”  diyebiliyorsak, tüm yorgunluklara rağmen taşıdığımız bedenin gururu olur yaşlılık. Artık sığınma arzusudur sonsuz hayata. Karanlığın bembeyaz olduğu yeni bir doğuştur. Uzanan sıcak bir el, çorbanızı yudumlamanıza yardımcı olan sıcacık bir yüz yetişir bazen yalnızlığınıza.
Böylesi bir kapıdan içeri girdim. Yaşlı yüreklerdeki gençliğe dokundum. En güzel bakan büyülü gözleri orda gördüm. Bilmenin, olmanın gizemi hepsi yaşlılıkta saklı. Sarıldım hepsine tek tek öptüm.
Sevdanın ellerimi tuttum zamanda
Yaşlı bir kurtun gözlerinden baktım hayata
Mağrur güçlü bir o kadar kırılgan
Sıcacık umutlarda dopdolu heyecan
Coşkun, ürkek, ağlamaklı
Sevdanın ellerini tuttum zamanda
Yaşlı bir bilgenin ellerinden öptüm
Biraz soğuk, biraz ince bir o kadar güven veren
Bırakmadı sıkıca tuttu ellerimi
Sevdanın ellerini tuttum orda
Bir inanın yüreğine baktım
Sevgi dolu, tecrübe, acılar
Yaşanmış hatıralar, öğreten, düşündüren
Yaşlı bir bilgenin gözlerinden
Hayata baktım.
İşte bu kapı huzura ihtiyacım olduğunda sık sık içeri girdiğim, ziyaret ettiğim bir sığınak gibi. Bir çok yaşlı ve güzel insana özel hizmet veren bir yuva. Neresi mi sevgili dostlar? Ankara Ümitköy’de birkaç yıldan bu yana hizmet veren Özcan Yaşlı Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezi.
Her ziyaretimde yaşlılara gösterilen şefkat, sevgi ve sıcaklığın, anne, baba ve evlat üçgeninde sarmalandığını gördüğüm bir huzur yuvası, böylesi hizmet veren birçok huzur yuvasından biri.
Doktoru, hemşiresi, hasta bakıcısı ve tüm çalışanlarıyla sıcacık bir yuva hizmette öncelikle sevgi esas. Özellikle de kuruluşun melek yüzlü işletmecileri Refika hanım ve psikolog Doğan beye böylesi bir kuruluşu yaşlılarımızı düşünerek topluma kazandırdıkları için, ellerini taşın altına koydukları ve güç olanı başardıkları için sonsuz teşekkürler. Zor olan yaşlılığı keyif ve sevince dönüştürdükleri için.

Yazarın Diğer Yazıları