Turizm sektörü dışında faaliyet gösteren insanlarımıza, “turizm sektöründen kim sorumlu” diye sorsak hemen hepsi kesinlikle T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı diye bu sorumuza yanıt vereceklerdir. Gerçek yaşamda ise sorumlunun kim olduğunu aşağıda vereceğim örneklerle lütfen siz belirleyin.
Konu: Seyahat Acentesi Açarken İzlenecek Yol.
İşletmeyi açacağınız yerin coğrafi özelliklerine göre başvuru yapacağınız birimler sırası ile;
* Muhasebe
* Noter
* Savcılık
* Nüfus Müdürlüğü
* Ticaret Odası
* Vergi Dairesi
* Banka
* Sosyal Güvenlik Kurumu
* Matbaa
* Belediye
* Mobilyacı
* Beyaz Eşya Mağazası
* Elektronik Eşya Mağazası
* Elektrik Kurumu
* Telefon Kurumu
* Tabelacı
* Broşürcü
* Elektrikçi
* Sağlık Ocağı
* Devlet Hastanesi
* Özel laboratuvarlar
* Jandarma Karakolu
* Polis Karakolu
* TÜRSAB
* T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı
* TÜRSAB Bölge Yürütme Başkanlığı
* Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü
* Taşıma Firması
* Sigorta Şirketleri
* Tekne Taşıma Firmaları
* Restoranlar
* Alış-veriş Mağazaları
* Halıcılar
* Ören Yerleri
* Müzeler
* Trafik Polisleri
* Ulaştırma Bakanlığı Denetçileri
* Valilik
* Kaymakamlık
* Minibüs Dolmuş Kooperatifleri
* Enformasyon Memurları
* Havaalanlarında Taksiciler
* Araba Kiralama Firmaları
* Konaklama Tesisleri
* Korsan Çalışanlar
Yukarıda saydıklarım sıradan bir “turizm acentesi” açılmadan önce ve sonra karşılaşılan veya muhatap olmak zorunda kalınan unsurları gösteriyor. Yazılanlar kesinlikle abartı olmayıp, turizm sektöründe 17 yılını geçiren bendenizin gözlemlerinin bir özetidir.
Bir seyahat acentesi bu kadar aşamadan sonra açılıp, asli görevi olan “acentecilik faaliyetini” yapmaya başladığında ise karşısına daha büyük bir engel çıkmakta. Onun da adı “Valiliklerce verilen özel güzergah izinleri” . Her yıl toplanan “trafik komisyonlarında” normalinde iki nokta arasında “dolmuş minibüs hattı” verilen taşımacılara Valiliklerimizin birer “kıyağı” diyebileceğim bir uygulama örneği.
“Özel güzergah izni” öyle bir izin ki ne Kültür ve Turizm Bakanlığı ne de Ulaştırma Bakanlığı’nı dinliyor. Bir dolmuş alıp esnaf odasına kayıt yaptırıyorsun, dolmuş minibüs kooperatifine girip hem hatta çalışıyorsun, hem de “özel güzergah izni” ile her yere turistleri taşıyabiliyorsun.
O zaman Ulaştırma Bakanlığı yetkililerine şu soruyu soruyorum; “Turist taşımacılığına kalite getirmek adına zorunlu hale getirilen D2 Yetki Belgelerinin ne anlamı var?”
Dolmuşlarla turist taşıyan minibüs kooperatiflerinin denetimi yalnızca Belediye, Kaymakamlık ve Valiliklere mi ait? 
Bakanlıkların bu konularda bir yaptırımı olmayacaksa binlerce Türk Lirası yatırıp “yetki belgesi” alanların ve bu belge ile yalnızca turizm sezonu boyunca çalışabilenlerin günahı ne?
Umarım bu soruların bir cevabı vardır...