Sezarlar-Brutuslar

Başbakan Erdoğan, TBMM’den alelacele -geceyarısı ekspresi ile- çıkartılan kanuna dayanarak savcıların MİT Müsteşarı’nın ve yardımcılarının ifade vermelerine “Her şey kanunda belli” diyerek, fazla gerekçe göstermeden izin vermedi. Ret etmekle de kalmadı savcıların bu konuda Danıştay’a başvurmalarının da önünü kesti...
Başbakan izin vermezse savcılık Danıştay 1. Dairesi’ne başvuracak ve Danıştay’dan izin çıkarsa bu kez MİT mensuplarının sanık olma ve tutuklanma ihtimali bile gündeme gelecek.
Ama ne var ki yine yıldırım hızıyla bu dairedeki 3 savcı değiştirildi. yerlerine herhalde elyak başka savcılar getirildi. CHP Genel Başkanı’nın dediği gibi “Hangi yargı bağımsızlığından bahsediyorsun” ...

***


Kör gözüne parmak... Gün gibi aşikar, Başbakan, yeni kanunla hem MİT’çilere sahip çıkmakta, ayan beyan deşifre olan son operasyonlar ve PKK ile kuşkulu ilişkiler ve temaslar konusunda, PKK-Oslo görüşmeleri hususunda ifade verdirmeyecek...
En iyi niyetli yorumla Başbakan,talimatını bizzat kendisi verdiği bi müzakereler sonucu, Kürt/PKK sorununun çözüleceğini umuyor. Ancak diğer taraftan KCK operasyonları da yürümekte ve PKK, kentteki bombalı eylemlerine devam ediyor.

***


Dedim ya çetrefil bir durum. Asıl tehlike, bir Başbakanın demokratik bir ülkede halka-kamuoyuna açıklama yapması gerektiği halde, mutlakıyet -istibdat- idarelerinde olduğu gibi “devlet benim, kanun benim” anlayışıyla devlet içinde kendi gladyo çetesini oluşturması. Bu gladyo daha neler yapar... Daha da vahimi, bu yöntemle, “Milli” kalması gereken MİT bu sıfatını kaybediyor.
Başbakan elinde bir çok iple içeride ve dışarıda oynuyor. Ama sonunda bu iplerin kördüğüm olması, ayaklara dolanması ihtimali büyük... Hele iplerin ucunda ülkenin kaderi varsa. Bu çağda, Demokratik bir ülkede bir Başbakan,  Sezar veya 14. Louis gibi; “Devlet de benim kanun da benim” zihniyetiyle uzun süre dayanamaz. Kısacası Erdoğan kayan bir zeminde!
Bu olay bir tarafa; hangi taraflarda olduğu malum TARAF gazetesinde dedikodu sitelerine atfen Başbakanın sağlık durumu konusunda  spekülasyolar yapılası kendisine üç ay ömür biçilmesi, haklı olarak Başbakanı üzmüş.
“Bize ömür biçenler küstahlık içindedirler” diyor. Haklı. Bu küstalık değil bir insanlık ayıbıdır. Siyaset alanında hiç de etik değildir ve sorumlu medyaya yakışmaz.

***


İnsanların hayatına ömür biçmek Yüce Allah’ın takdiridir. Biz Erdoğan’a ve iktidarına ne kadar karşı olursak olalım, ona içtenlikle Allah’tan uzun ömürler dileriz.. İnsanlık budur.
Ne var ki Taraf’ın iddialarında galiba doğru bir taraf var: Başbakan’ın sağlığı ve ömrü konusunda spekülasyonlar yapanların bazıları galiba AKP içinde. Her zaman her yerde Brutuslar vardır!

Yazarın Diğer Yazıları