Sezonu kurtarmak için çok geç değil

2009 yılı turizm sezonunun nasıl olacağı konusunda ilk sinyaller alınmaya başlandı. Özellikle İngiltere pazarında yüzde yirmilik bir artış bekleniyor olması sevindirici bir haber olarak algılanabilir. Fakat daha önce de değindiğim gibi, Merkez Bankası’nın döviz kurlarına “müdahaleci” bir politikayı uzunca bir süre sürdürmesi, rezervasyonların beklenen oranda gerçekleşmesine engel oldu.
Önerim şudur ki; Türkiye’ye en çok turistin geldiği İngiltere, Rusya ve Avrupa pazarından daha fazla pay alabilmemiz için Merkez Bankası yaz sezonu boyunca “döviz kur politikasında” değişikliğe gitmelidir. Türk Lirası’nın çok değerli olması hem dış ticaret açığını körüklemekte hem de başlamış olan turizm sektörünü olumsuz yönde etkilemektedir.
Hükümetin ekonomi politikalarına aslında kurum olarak yön vermesi gereken Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan da bu yönde bir açılımı henüz göremedik. Bilindiği üzere, turizm sektöründe ülkemiz asıl girdiyi  “konaklayan turistlerden” değil, tatili sırasında “turlara katılan” turistlerden sağlamaktadır. Sahilleri dolduran tatil köylerinin sundukları konaklama seçeneklerine baktığımızda “her şey dahil” kavramını sektöre sokmaları ile birlikte, turizm girdilerinde de, turist sayısı ile ters orantılı bir girdi paradoksu yaşanmaya başlanmıştır.
Dünyadaki ekonomik krizin etkilerini de göz önünde bulunduracak olursak, turizm sezonunda rezervasyonlarda belli bir yükselme görülmekle birlikte, turlara çıkacak olan turist sayısında ciddi anlamda bir düşüş olacağıdır. Bu düşüşün en büyük nedeni de hâlâ çok düşük seviyelerde olan döviz kurlarıdır. Sezona yönelik önerilerimi bir kez daha buradan tekrarlamak istiyorum,
* Turizmin en önemli ayağını oluşturan  “taşımacılık sektörünü koruyucu” önlem anlamında, motorin fiyatlarında ÖTV (özel tüketim vergisi) geçici olarak kaldırılmalıdır.
* Tur maliyetlerinin artmasında en büyük etkenlerden olan  “araç kira fiyatları” ÖTV’nin motorinden geçici olarak kaldırılması ile birlikte, seyahat acentelerinin organize edeceği turların sayısında anında bir yükselme getirecektir.
* Turlara katılan turist sayısının artması demek; Daha fazla araç kiralanması, yakıt tüketimi, öğle yemeği, alış-veriş, otomotiv yedek parça satımı, deterjan tüketimi, sarf malzeme tüketimi, gıda tüketimi, içecek tüketimi ve en önemlisi daha fazla istidam üretimi anlamına gelmektedir.
* Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2009 sezonunda “ören yeri giriş ücretlerinde” 2008 yılında yaptığı zam oranında indirime gitmesi, sektöre doğrudan olumlu etkileri olacak bir açılımdır.
* Sterlin, Euro ve Ruble’nin Türk Lirası karşısında değerlerinin 5-6 aylığına da olsa yükseltilmesi olmazsa olmazlardan biridir.
* Yabancı kişilere ait olan  “yazlık villaların” hiçbir ticari kimlikleri olmadığı halde, haftalık olarak yabancı turistlere kiraya verilmesi, kayıtlı konaklama tesislerine büyük zarar vermektedir. Bu tür “villaların” yaz sezonunda denetimlerinin sıkı şekilde yapılması, kayıtlı tesislerimizi koruyucu bir önlem olacaktır.
* Turlarda bakanlık kokartlı profesyonel turist rehberi bulundurma zorunluluğu olmakla birlikte, bakanlık denetimlerinin yetersiz olması nedeni ile kaçak rehberlik faaliyetlerinin önü alınamamaktadır. Turizm bölgelerine sezon boyunca denetim yapacak görevlilerin gönderilmesi ile ülke tanıtımının yanlış yapılmasının önü alınacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları