İncirlik kapatılsın, Amerikan filmi bitsin. Önce ve peşinen şunu da vurgulayayım.

Bu Türk-Amerikan dostluğunun bitmesinin faili meçhul değildir. Faili Amerika'dır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vize krizi için, "...Faili kim? Büyükelçi mi? Amerikan yönetimi mi?" diye sordu. Hatta Büyükelçi'yi çok sert ifadelerle eleştirdi.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, "Bu karar elçimizin tek başına aldığı bir karar değildir. Karar Beyaz Saray, Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı ile koordineli bir şeklide alındı" diye jet yanıt verdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nauert, "John Bass'ın Türkiye'de görev yapmasından gurur duyduk, kendisi başarılı bir diplomattır" diyerek büyükelçilerini de korudu.

Bu durumda Türkiye'nin ve başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Başbakanı, Dışişleri Bakanı, hükümeti, muhalefeti ve medyası olarak tek hedefi Amerika Başkanı Donald Trump ve yönetimidir.

Erdoğan, "Bu ajanları Amerikan Başkonsolosluğuna kim soktu?" diye soruyor ve Türk-Amerikan ilişkilerinde noktayı da, "Amerikan yönetimi ile konuşacak bir şeyimiz yok" diye koyuyor.

Ve Amerikan filmlerinin bitişindeki son söz ile bitti: The End...

Finish Amerika.

Peki, Türkiye ile Amerika arasındaki uzun yıllara dayalı dostluk bitti mi?

Ya da yeniden başlar mı?

İki ülke arasında o kadar çok sorun var ki dostluğun yeniden kurulması için anlaşılan o ki yıllar gerekli.

Önce ve peşinen şunu da vurgulayayım.

Bu Türk-Amerikan dostluğunun bitmesinin faili meçhul değildir.

Faili Amerika'dır.

2003'te AKP Hükümetinin 1 Mart tezkeresinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde reddedilmesi siyasi bir karardı ve siyaseten de diplomatik olarak da kısa süre sonra düzeltilebilirdi.

Hayır, Amerikan yönetimi bu yola gitmedi ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gözbebeği kahraman 11 Türk askerinin başına çuval geçirerek çok çirkin ve iki ülke arasındaki müttefikliğe aykırı olarak intikam aldı.

Türkiye aynı ağırlıkta bu çirkin eyleme benzer sertlikte yanıt vermedi, soğukkanlı davranarak iki ülke ilişkilerinin düzelmesi için çaba harcadı.

Daha sonraki yıllarda İncirlik, Amerika'nın ihtiyaç duyduğunda hep Türkiye tarafından izin verilerek açıldı.

Shut Down İncirlik, yani İncirlik kapatılsın.

Bugün madem Amerika vize resti çekti ve Türkiye bu resti gördü, bu takdirde Amerikan askerlerinin İncirlik'te işi ne?

Daha önce de yazmıştım Amerikalılara şu soruyu bir kez daha sorayım.

Türkiye'de kanlı darbe girişiminin bir numaralı eli kanlı sanığı Fethullah Gülen'i ısrarlı taleplerimiz üzerine neden Türkiye'ye iade etmiyorsunuz?

"Yargı kararı gerekir" diye haksız bir yanıt veriyorsunuz.

Peki, FETÖ'nün başı Fethullah Gülen hakkında Amerika'da açılan bir dava var mı?

Yok.

Amerika, olmayan ya da henüz açılmayan bir davanın sonucunu bekliyor Gülen'in Türkiye'ye iadesi için.

Bunun anlamı, "Fethullah Gülen'i Türkiye'ye iade etmeyeceğiz" diye açık ve nettir.

Amerika'nın terör örgütü PYD/YPG'yi Türkiye'nin tüm itirazlarına rağmen müttefik kabul edip ağır silahlar dahil silahlandırması teröre ve teröristlere açık desteğidir.

Bu durumda da bizim son sözümüz vardır.

15 Temmuz'un faili ve terörün destekçisi Amerika'dır.

The End.