Sıkıntılı günler

Türkiye çok kötü günler yaşıyor.

Nitekim Gaziantep'teki patlama sadece Türk insanına değil aynı zamanda ekonomisine de yapılmıştır.

Aslında son 1 yıldır Türk ekonomisine yönelik saldırılar var.

Tamamen sıcak para politikasına yönelik tarzdaki ekonomimiz resmen bombalanıyor.

Suriye ile başlayan bu saldırı şu an zirveye çıkmış durumda.

Suriye'de iç savaş ilk ihracatımızı vurdu. İhracatımız yaklaşık 2 yıldır soluksuz düşüyor.

Düşen her 1 dolarlık ihracat işsizlik demek, daha az vergi demek en önemlisi döviz girdisinin olmaması nedeniyle hayatın daha da fakirleşmesi demek.

Nasıl olduğu bir türlü anlaşılamayan Rus uçağının düşürülmesi, İstanbul Beyoğlu ve Sultanahmet'teki turistlere yönelik bombalı saldırı da turizm sektörünü vurdu bitirdi.

Türk turizmi 20 yıl önceki seviyesine geldi.

Şu an için turizm sektöründe yaşanan tehlikenin kimse farkında değil. Gelmeyen turistin yerine yerli turistin kaydırılması ucuz tatil ve benzeri haberler ile üstü kapatılıyor.

Türkiye'ye 2014 yılında 44 milyon turist geldi. Bu hareketle birlikte Türkiye 34 milyar dolar gelir elde etti. Türkiye'ye bu yıl için gelecek turist sayısının 25 milyonun altı olabileceği tahmin ediliyor. Yani kaba bir hesap ile Türkiye ekonomisi turizmden 15-20 milyar dolarlık bir döviz açığı verecek. Bu açık maalesef diğer ihracat ile de kapatılmıyor. Çünkü o da düşüyor.

Yaklaşık 1 ay sonra 2017 sezonunun hazırlıkları başlayacak. 2017 yılının turizm açısından daha da kötü olması çok güçlü bir olasılık.

Patlayan her bomba haberleri ve Türkiye'ye yönelik olumsuz haberler 2017'nin kaybedilmesine neden oluyor.

Rusya ile anlaşma yaptık, Ruslar gelecek masallarına lütfen inanmayın.

Rusların değil Türkiye'ye gelmeye, 50 kilometre uzaktaki bir başka şehre gidecek ekonomik güçleri yok. Ambargo olmasaydı bile gelen turist sayısı en az yüzde 60 azalacaktı.

Ruslar zaten 2015 yılından itibaren Türkiye'ye gelemez olmuşlardı. Bunun nedeni ülkelerinde yaşanan kriz ve Rus para birimi Rublenin değer kaybı.

Rusların Türkiye'ye en fazla geldikleri yıl yani 2014 yılında 1 Haziran itibariyle 1 dolar 32 ruble. Bugün ise 1 dolar yaklaşık 65 ruble. Yani Ruslar Türkiye'ye gelmek için 2014 yılında ödediği paranın iki katı daha fazla ruble vermek zorunda. Ambargodan bunalmış, hayat pahalılığı almış başını gitmiş ve en önemlisi işsizliğin var olduğu bir ülkedeki insanların Türkiye'ye tatile geleceğini beklemek son derece yanlış.

Avrupa cephesine bakarsan o da kötü.

Büyük operasyon

Ekonomik olarak iyi ama Türkiye'nin Avrupa'daki imajı o  kadar bozuldu ki, Avrupalıya bedava bile teklif etsen istemez.

Sonuç olarak Türkiye'ye yönelik ekonomik diz çöktürme operasyonu yapılıyor.

Özel sektörle birlikte toplam 500 milyar doları bulan dış borcu olan bir ülke ekonomik saldırılar karşısında ne yapabilir?

Biraz iç karartıcı hatta korkutucu bir tablo.

Türkiye'nin dövize ihtiyacı var. Darbe girişimi sonrası vatandaşlar 10 milyar dolar sattı. Bu doların fazla yükselmemesine neden oldu. Ancak son 3 günde doların gevşemesi ile birlikte bunun 2 milyar dolarının geri alındığı görülüyor. Yani darbe girişiminden sonra yapılan satışın aslında vatandaş tarafından AL-SAT operasyonundan başka bir şey olmadığı ortaya çıkıyor.

Tüm bu gelişmeler ışığında vatandaş ne yapmalı sorusuna son bir yılda olduğu gibi yine aynı cevabı vereceğim:

Sakın borçlanmayın, cebinizdeki 1 lirayı bile tasarruf edin!

Yazarın Diğer Yazıları