"Bu kutlu davanın siyasi adresi de MHP'dir. Allahıma çok şükür ki, içerisinde ön saflarda Ülkücülerin de yer aldığı Türk Milletinin azmi ve korkusuzca karşı çıkması sayesinde FETÖ terörü ve darbe teşebbüsü defedilmiştir.
MİLLETİN HAK VE HUKUKU AKP'NİN İNSAFINA TERK EDİLMEMELİ
Şimdi meydanlarda tutulan “Demokrasi Nöbetleri” ile bir daha benzer girişimlerin yaşanmaması için gösteriler düzenlenmektedir Devletin yanında olmak ile kayıtsız şartsız hükumetin yanında olmak aynı şey değildir. Diğer yandan darbelere karşı durmak önemlidir ancak, darbe sonrasının tanzimine etkin ve doğru katkı vermek, devletin yeniden yapılandırılmasını Türkiye’yi bu duruma düşüren iktidarın tekeline bırakmamak da en az darbeye karşı durmak kadar önemlidir. Bu noktada MHP Türk Milletine edilgen ve pasif katkı değil, aktif ve etkin katkısını sunmalıdır. Ülkücülerin MHP liderliğinden beklentisi budur. Ve bu konuda hala yapılacak önemli işler vardır. Bunun için Milliyetçi Hareket Partisi her zamanki gibi devletinin yanında ama her zamankinden güçlü bir muhalefet anlayışıyla tüm Türk milletini kucaklayacak, Milletin hak ve hukukunu AKP’nin insafına terk etmeyecek çalışmalar içerisinde olmalıdır. Ülkücüler ilk günden beri düzenlenen mitinglere bireysel katılımı en ön saflarda zaten sağlamaktadırlar.
DEMOKRASİ MİTİNGİ
Ancak ülkücülerin istediği şey, diğer siyasi partilerin toplantılarına katılmaktan ziyade kendi özgün mitinglerinde yer almaktır. Darbelerden en çok zarar görmüş, işkence ve çile ile şehitler vermiş bir hareket olarak, milli refleksleri kadar demokratik refleksleri de gelişmiş bu harekete yakışan, darbe gecesi topyekun ortaya koyduğu direnişi parti kurumsal kimliği, önderliği ve rehberliğinde tüm Türk milletini kucaklayacak mitinglerle ve yürüyüşlerle göstermek olmalıdır. Yine de eğer Sayın Genel Başkan bu mitinge bizzat katılacaksa, konuşması ile görevden haksızca alınan ülkücülerin, FETÖ'nün kumpas mağduru ülküdaşlarımızın hakkını teslim etmek ve bu ihanet çetesinin eziyet ettiği Türk milliyetçilerinin sesini duyurmak sorumluluğu vardır.
Ayrıca Türkiye’de darbe girişimi sonrası oluşan birlik ve beraberlik havasının ruhuna uygun olarak Cumhurbaşkanı'nın bu mitingde Başkanlık sistemi ve/veya partili Cumhurbaşkanı arayışlarından vazgeçtiğini, parlamenter sistemi güçlendirecek çalışmalara ağırlık vereceğini açıklaması, bunu yapmadığı takdirde Sayın Bahçeli tarafından bu açıklamaya davet edilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu mevcut şartlar bunu gerektirmektedir. Yine Türkiye’de demokrasi adına oluşan olumlu havanın parti içi demokrasi arayışlarına da yansıması gerekmektedir. Bu çerçevede daha önce yapmış olduğumuz Milliyetçi Hareket Partisi kendi “Demokrasi Nöbeti” mitinglerini yapmalıdır çağrısını tekrarlıyoruz. Ülkücü Milliyetçi hareketin, Milliyetçi Hareket Partisi’nin, milyonları meydanlara toplayamayacağını zannedenler bu hareketi tanımayanlardır. Sadece bugün değil, 15 Nisan 1978 tarihinde bile bir milyon ülkücü nasıl Tandoğan Meydanında toplandıysa bugün de yine 1 milyon ülkücü Tandoğan Meydanında kendi kurumsal kimliği altında toplanmaya hazırdır. Sadece Türk Milletinin değil, aynı zamanda ülkücü hareketin de birlik ve beraberliği bu mitinglerde gösterilmiş olur ve biz de parti içi demokrasi arayışında olan ülkücüler olarak bu konuda üzerimize düşen katkıyı göstermeye hazırız"
