Sincar'da ABD-PKK ittifakını belgeleyen harita

Irak'ın kuzeyinde Sincar Dağı, Suriye'nin kuzeydoğusunda Karaçok Dağı bölgelerine PKK/YPG inlerine Türk Hava Kuvvetleri'nin düzenlediği eş zamanlı müthiş ve son derece başarılı operasyonu gayet dikkatli okumak lazım. Kahpelerin lojistik ve stratejik açıdan çok önem verdikleri üslere ilk olma özelliği taşıyan bu harekatın önemi çok büyük. Her şeyden önce şunun altını kalın ve kırmızı ile çizmek zorundaydım. PKK/YPG ve baş destekçisi müttefiki ABD, Sincar'da gerçekleştirdikleri geniş çaplı üslenme ile oralara girilemez/dokunulamaz gözü ile bakıyordu. Bir saatten fazla süren hava operasyonu şer cephesini allak bullak etti!..

Kahramanlarımızın yeni bir destan yazdığı operasyonun öncesi ve hemen sonrasındaki perde arkası çok sıcak bilgileri de YENİÇAĞ okurları ile paylaşalım.

Genelkurmay Karargâhının tereyağından kıl çekercesine yönettiği başarılı operasyonda müthiş bir strateji izlendi. Rusya ve ABD'ye harekât bilgilendirmesini, Genelkurmay askeri ataşelikler üzerinden, Dışişleri Bakanlığı ise muhataplarına yaptı. Burada zamanlamaya çok dikkat!.. Çok ince (!) hesap yapıldı. Bilgilendirme, operasyon başlamadan 1 saat 15 dakika önce gerçekleştirildi. Tam o saatlerde ABD'nin homurtuları, "niye daha önce bilgi vermediniz. Bu saatte bilgilendirme olur mu" isyanları Ankara'da Dışişleri koridorlarında yankılandı.

Kahraman pilotlarımız şer inlerine bomba yağdırırken, katil sürüsü PKK'nın elebaşlarının yaşadığı büyük şok ve panik ana telsizlerinden yaptıkları konuşmalara yansıyordu. Bölgedeki istihbarat birimlerimizden aldığım bilgilere göre, başta Murat Karayılan olmak üzere katil sürüsünün diğer elebaşları ABD'ye ağır hakaretler ederek ihanete uğradıklarını ileri sürüyorlardı. İstihbarat birimlerimizin tespit ettiği Murat Karayılan'ın diğerleri ile konuşmalarından sadece bir cümle;

"... Ağır saldırıya uğradık. Çok ağır zayiat verdik. Bu ABD'nin PYD/YPG'ye ihanetidir. Bedelinin mutlaka olması lazım..."

Anladınız mı şimdi?.. ABD'nin panik içinde bölgedeki komutanlarını PKK/YPG'lilerin yanına gönderip, çektirdikleri, "yanınızdayız" mesajı içeren  fotoğrafları medyaya neden servis ettiklerini!..

Diğer bir sıcak sorunun cevabına geçelim. Şu anda Sincar'a kara operasyonu düşünülmüyor. Hava operasyonları devam edebilir. Bir de, Kandil sıkıntısı hâlâ devam ediyor. Kimse öyle PKK Kandil'i boşalttı diye düşünmesin. Güvenlik birimlerimizin tespitine göre, yaz hazırlıkları gereği terör örgütü bazı önemli noktalarda Kandil'deki üslenmesine devam ediyor. Bu önemli noktalara da ABD lojistik destek sağlıyor!..

***

Şimdi, Sincar'a daha geniş bir parantez açalım... PKK'nın yeni inlerinin bulunduğu bölge. Türkiye'nin burnunun dibinde diyebileceğimiz bir bölgede... Zaho'dan girilirse 100 km'lik mesafede; Kamışlı'dan da yaklaşık 65-70 km. Sınırlarımızın güneyinde. Elbette Irak-Suriye sınırının en kritik birleşim yerinde, stratejik önemi haiz bir bölge.

Bu bölge çok fazla tanınmıyordu. IŞİD'in bölgedeki Yezidilere saldırısıyla dünya gündemine oturdu. Ancak Yezidi olayları başlamadan önce IŞİD mensubu teröristler bölgedeki önemli nüfusa sahip Arap ve Türkmenlere de çok sayıda saldırıda bulunmuş ve yüzlere varan sayıda masum insanı katletmişti. Haritaya bakılacak olursa Türkmen kenti Telafer de hemen Sincar'ın dibinde; Musul yolu üzerinde.

Fakat her ne hikmetse IŞİD, Yezidilere saldırıncaya kadar uluslararası kamuoyundan bölgede Türkmen ve Araplara yönelik yapılan katliama ses çıkarılmamıştı...

Son dönemlerde bölge bir başka şekilde anılır olmaya başladı; Yeni Kandil.

Şu soru çok doğal; "Nasıl oldu da Türkmen ve Arapların yoğun olarak yaşadığı Sincar bölgesi PKK'nın yeni Kandil'i haline dönüştü?"

Aslında bölgenin genelinde oynanan oyun aynı. IŞİD ele geçiriyor, daha doğrusu oradaki büyük devletler yani "müttefiklerimiz" IŞİD'in bu hamlesine sessiz kalıyor ve IŞİD'in buraları ele geçirmesini bekliyorlar, müdahale etmiyorlar, belki de gizliden gizliye destek veriyorlar!..Ayn-el Arab (sözde Kobani), Münbiç vb.. Örnekleri çok!.. Sonra da muhteşem "müttefiklerimiz" PYD/YPG/PKK ile iş birliği yaparak el birliğiyle buraları IŞİD'den alıyorlar. Ama ne gariptir ki buralara yerleştirilen insanlar, buraları terk etmek zorunda olanlar değil de, PYD/YPG/PKK'ye yakın kesimler oluyor!..

Oyunun aynısı Sincar'da da oynandı ve bölgenin tamamına PKK sahip oldu. Buradaki Türkmen ve Araplar sürüldü, geriye kalanlar ise PKK'nın baskısı altında yaşamlarını sürdürmek zorundalar şimdi. Ne zamana kadar? O sorunun cevabı belli değil...

Suriye'nin kuzeyindeki kentler nasıl bir bir PKK'nın eline verildiyse o şekilde...

Önce IŞİD işgali... Yerli nüfusun göç ettirilmesi... Sonra ABD desteğinde PKK/PYD/YPG operasyonları. Ardından o bölgelere, çökülmesi...

Ancak Sincar bütün bu kentler arasında kritik öneme sahip bir bölge.

*Türkiye-Suriye-Irak üçlü sınır hattında konumu stratejik önemi haiz.

* Arazi genelde dağlık ve teröristler için doğal koruma sağlıyor. Yani güvenlikli alan.

* Güvenlik olarak Kandil kadar olmasa da konumu açısından PKK için Kandil'in çok ötesinde kritik bir konumda.

* Etnik ve mezhepsel ayrılıkların bulunduğu bir bölgede merkez üssü durumunda.

* Terörist devşirme sıkıntısı bölgede yok. Kaynak, insan kaynağı bol buralarda. * Kandil'e gitmeye korkan bazı "terörist adayları" burayı kendilerine daha yakın görüyorlar. Niye?.. Ulaşımı Kandil'e göre daha kolay. Kafasına uymaz ise kaçması daha kolay.Türkiye'nin neredeyse tamamen etki alanı dışında kanaati. Savaş uçakları bölgeye gelemez, bölgeye Türkler operasyon düzenleyemez, zira açık bir şekilde ABD korumasında!..

Şimdii!..

Bu bölgede ABD'nin de yoğun desteğiyle PKK'nın güvenlik noktaları inşa edilmiş durumda. Ayrıca ABD'nin kurduğu eğitim kampları da burada bulunuyor. Ve ABD bunu kapalı kapılar ardında yapmıyor, açık açık yapıyor; Türkiye'nin gözüne soka soka yapıyor. Nasıl mı?.. Bölgedeki ABD ordusunun elindeki şu haritaya (eflatun kutucuklara) dört gözle bakın!..

 Açıkça operasyon haritalarında PKK diye yazıyorlar ve Sincar'ın ele geçirilmesi operasyonunda PKK'ya nasıl destek verdiklerini anlatıyorlar. Bu operasyon planını hayata geçirenler ABD'li stratejist subaylar. ABD Ordusu Eğitim ve Doktrin Komutanlığı'nda (TRADOC) görev yapan askerler. Haritaya baktığınızda her şey apaçık ortada. IŞİD'i bölgeden temizliyoruz bahanesiyle ABD bölgeyi kendi listelerinde bile terör örgütü olarak tanımlanan PKK'ya teslim ediyor. PKK ismine açıkça resmi belgelerinde yer veriyorlar. Müttefiklik adına yapılan bu davranışın tercümesi ne olabilir sizce?..

Bu operasyonda emeği geçen herkesten Allah bin kere razı olsun. Devamını bekleriz. Ordu-millet sizin yanınızda!..

Yazarın Diğer Yazıları