İngilizler de şaşıracak Erdoğan’ı Köşk’e götüren atlı birliği görünce. Biliyorsunuz cumhurbaşkanı yemini ettikten sonra Köşk’e atlı birlik refakatinde gideceklermiş. İngilizler de alışkın değil böyle şeylere... Atların arasında Kraliçe’nin arabasının içinde de resmi üniformasıyla Kral Philp’i ve kocaman tüylü şapkasıyla Kraliçe’yi arayacaklar.

Kimileri de Sindirella’yı hatırlayacak. Masalı bilirsiniz; Üvey ana şehrin Prensinin verdiği baloya kendi kızlarını götürür ama Kül Kedisi denen Sindirella’yı götürmez. Çünkü Prens bu baloda evleneceği kızı seçecektir.
İyilik Perisi, ocağın başında oturan Sindirella’ya gelir ve elindeki sihirli değnekle dokunarak onu bir Prenses yapar. Kapıda bir arabanın beklediğini söyler. Herhalde arabayı bizimkiler gibi atlı birlikler çekiyordur. Gece yarısı 12’den önce Sindirella’nın bu arabaya binmesi lazımdır. Çünkü 12’de büyü bozulacaktır.
Prens baloda hep Sindirella’yla dans eder ama kız, saati unutur. Koşarak merdivenlerden inerken ayağındaki cam pabucun tekini merdivende bırakır.
Ertesi gün Prensin adamları ellerinde teki olmayan cam ayakkabıyla ev ev kızı aramaya başlarlar. Anladınız işte, Prens evleneceği kızı bulmuştur.
***
Şimdi İngilizlerin şaşkınlığı bir yana masal meraklısı çocuklar da Ankara’da tören atlarını görünce;  “Aaa bak anne, Sindirella geçiyor” diye bağırabilirler.
***
Türkiye, Türkiye olalı böyle rezalet görmedi. Bari hak etseydiler. Zaten hak edenler böyle yapmaz. Savarona yatı da gidiyor elden. Ona da sahip çıkmış. Yata binip gezecekmiş. İnsanın aklı duruyor.
Geriye ne kaldı; Atatürk’ün Çankaya sofraları. Yazarlar, bilim adamları, sanatçılar ve silah arkadaşlarıyla Atatürk’ün kurduğu gibi bir sofra kurup, insanları Çankaya’ya davet etmeliler. Şimdi merakla onu bekliyoruz, Çankaya sofrası safhasını.
***
Ben bu haberleri dinlerken, kanalın birinde alt yazı geçiyordu... Bilal Erdoğan, ortak olduğu gemicilik şirketinden ayda 10 bin lira huzur hakkı alıyormuş. Yani yeteri kadar huzurları var, bir de satın alıyorlar. Huzurları var diyorum ama gerçekten var mı?