Sıra Rusya'da

Uluslararası İlişkiler Disiplini, krizi şu şekilde tarif eder: Devletlerin genel politika tandanslarına göre değişik yapıda bir karşılaşma hareketi, bir güç ilişkisi sonucu bir dengenin doğması veya dinamik bir dengenin kopmasıdır. İkinci tarif: Kriz, çözülmesi mümkün ancak savaşa açık bir uyuşmazlıktır. Bu iki kriz tarifinde Suriye ile yaşanan olayı bulmak mümkündür. (Krizler konusunda daha fazla bilgi edinmek isteyen okuyucularımız bizim, ‘Uluslararası Krizler ve TSK’adlı kitabımıza bakabilirler)Yerimiz küçük olduğu için bu tariflere analiz yapamayacağız. Ama yaşanan bu kriz Türk devleti ile Suriye devleti arasında değil, Türk halkı ile Suriye halkı arasında da değil, bu kriz AKP zihniyeti ile diktatör Esad rejimi arasında yaşanmaktadır. AKP’nin arkasında ABD, İsrail ve İngiltere var, Esad’ın arkasında ise Rusya, İran ve Çin var. İki ülkenin halkı da yok. Bu savaş iki ülkenin değil batılı emperyalist ülkelere taşeronluk yapanlarla diktatör Esad’ın savaşıdır. AKP’nin en ciddi sıkıntısı arkasında var gözüken ABD, İsrail ve İngiltere’nin ne kadar var olduğudur. Her iki taraf da birbirlerinin niyetini ve güvenini sorgulamaktadır.
Dış politikanın temel özelliklerinden birisi, dış politika uygulama alanı olarak ülkelerin egemen olmadığı topraklarda gerçekleştirilmesidir. Devletler kendi sınırları içerisinde herhangi bir tasarrufta bulunurken ciddi bir riski ve rakibi yoktur. Ancak ülke sınırlarının dışında gerçekleştirdiği politikalar riskli olduğu için daha dikkatli, uluslararası hukuka ve teamüllere daha uygun olması gerekir. Özellikle Türkiye gibi orta ölçekli ve imparatorluk ardılı ülkeler daha çok dikkatli olmak zorundadır. Zira devraldığı tarihi politik miras, içinde bulunduğu bölge sorunları ve politiko-ekonomik ittifak ve angajmanları Türkiye’nin maceradan ve riskten uzak bir dış politika uygulamasını gerektirir. Özal ve Erbakan hariç diğer hükümetlerin yaptığı gibi olması gerekir, bu farkın nedeni de, bu iki ismin İslamcı beynelmilelci olması ve Türklük şuuru yerine İslamcı ideolojiye sahip olmalarıdır.
Rusya, Türkiye’nin en fazla ticaret yaptığı ülkedir. Bir başka deyişle birinci ticari partneridir. Türkiye de Rusya’nın dördüncü ticaret ortağıdır. Bu iki ülke tarihte inişli çıkışlı ilişkilere sahip olmuş ve bunlardan ders çıkararak soğuk savaş döneminde çok dikkatli bir ilişki tesis etmişlerdir. Soğuk savaş sonrası ise birçok çıkar çatışması konularına rağmen, politik ve ekonomik ilişkileri hep makul seviyede tutmayı bilmişlerdir. Barış içinde bir arada yaşama niyet ve ihtiyacı birbirlerini bağlayacak ve temkinli davranmaya itecek büyük ticaret ortağı olma durumunu yaratmıştır. İki ülke tarihi ve ulusal çıkarları nedenleriyle Orta Asya, Balkanlar ve Kafkaslarda rakip durumdalar. Rusya, ABD ve Çin ölçeğinde küresel bir aktör olmasa da uluslararası önemli bir güçtür. Üstelik önemli bir ticari ortağımız ve Karadeniz’den sınır komşumuzdur. Rusya göz ardı edilecek herhangi bir komşu değildir.  
Siz Suriye ile savaş için yola çıkmamış olabilirsiniz ama olaylar kontrolünüzden çıkar ve istemediğiniz halde savaşmak zorunda kalırsınız, baştaki niyetinizi bırakır yeni bir niyetin kurbanı olabilirsiniz. Ülkeler tarihinde bunun yüzlerce örneği vardır. Bu nedenle kriz dönemlerinde akıllı insanlar ve yöneticiler hep temkinli davranırlar. Son uçak indirme olayı tam bir skandal ve saflıkla amatör bir davranışın ürünüdür. Suriye sivil yolcu uçağında askeri malzeme var istihbaratı üzerin,e ülkelerin nadiren yaptığı uçağı zorunlu indirme hadisesini AKP yönetimi, gereksiz bir şekilde uygulamıştır. Bu bilgiyi ya ABD ya da İsrail vermiş olabilir. Daha az bir ihtimalle de İngiltere de olabilir. Bu ülkelerden gelen bilgilere AKP zihniyeti kutsal olarak bakmakta ve sorgulamadan hareket etmektedir. AKP’nin onlardan gelen bilgilerle PKK, Suriye ve İran konularında ne kadar yanlış işler yaptıklarına kısa geçmişte birçok defa şahit olduk. Rusya, yukarıda da belirttiğimiz gibi önemli bir ülkedir ve Suriye yüzünden ilişkilerin gerilmesi iki ülkenin de çıkarına değildir. Özellikle de Türkiye’nin çıkarına değildir. Sıfır sorunlu komşular silsilesi dramatik oyununa Rusya figürünü de katmayalım. 

Yazarın Diğer Yazıları