Sisteminiz batsın!

Analar ağlamayacaktı değil mi? Şimdi sadece ağlamıyorlar, acıyla ölüyorlar...

Cemil Koç, İzmir Emniyeti'nde görevliyken geçici görevle Şırnak'a gönderildi... Orada şehit düştü... Bergama'daki cenaze töreninde fenalaşan anası Saniye Koç acıya daha fazla dayanamadı ve 4 gün sonra 28 Mart'ta vefat etti...

8 Haziran'da PKK Midyat Emniyet Müdürlüğü'ne saldırdı... Yaralanan polis memuru Ökkeş Özdemir kaldırıldığı hastanede şehit oldu... Ana yüreği bu acıya dayanamadı... Önceki gün kalp krizi geçiren Meryem Özdemir de hayata veda etti...

Bu analar "Artık barış geldi, ağlamayacaksınız" diye garanti verilen, kandırılan analardı... Evet artık ağlamayacaklar, ağlayamayacaklar, oğullarıyla aynı toprağa düştüler çünkü... Onları aldatanlar hâlâ kırmızı plakalarla, üstelik eskisinden daha güçlü bir şekilde geziyorlar meclislerimizde, caddelerimizde, bakanlıklarımızda, batasıca AVM'lerinde...

***

Diyarbakır'da bir cenaze... Veznecileri kana bulayan teröristin cenazesi... Tabutun üzerinde düşman paçavrası... Tabutu omuzlayan belediye başkanları... Başta araç tahsisi olmak üzere hizmet veren 'devletin belediyesi'...

Bu nasıl bir sistemdir? Vezneciler'den hâlâ şehit kanı sızıyor,  devletin bütçelendirdiği belediyeler terörist cenazesi kaldırıyor!..

Daha trajik ifade edelim: O şehit analarının emekli maaşlarından kesilen vergilerden katiller de yararlanıyor... Yaralı asker ve polisleri tedavi etmeyen katilsever doktorlar maaş alıyor... PKK'lı olduğu su götürmez öğretmenler kamudan besleniyor...

Âdeta adı konmamış 'fiili özerklik' yaşıyor bölgedeki bir çok belediye... Ankara denetlemeye çıkmıyor, çıkmış gibi görünüyor... İhalelerin ve para akışlarının örgütten bağımsız gerçekleşme ihtimali var mı? PKK'yla bağlantılı özel hastaneler devleti soyarken ayakta uyuyan veya uyutulan bir sistem bu...

O sistem kendi eliyle kendi ayağına sıkıyor... Kobani'den gelenleri belediyeler ağırladı ve o gelenlerin sonra terör örgütü lehine nasıl bir faaliyet içine girdikleri çok net biliniyor... Tıpkı, PKK kamplarına belediye araçlarıyla, yine belediye bütçesinden günlük yemek taşıyanların bilindiği gibi... Şırnak'ta araç devrilip uçurumdan yuvarlanınca kamuoyu öğrendi bunu... Peki ne oldu? O belediye ve görevliler için müfettişler gönderildi mi? Sonucu bilen var mı?

Ülkede 'ağlamayacaksınız artık' diye aldatılmış analar artık nefes alamazken, üniversitelerde PKK katliamları halaylarla, terörist marşlarıyla kutlanıyor!.. Bu ahmaklığa müsaade eden dünyada benzeri bir sistem var mı acaba?

Düşünebiliyor musunuz, ABD'de, Belçika'da veya Fransa'da IŞİD'li bir teröristin cenazesi IŞİD sembolleri eşliğinde toprağa verilecek!.. Üstelik bunu devletin resmî kurumları yapacak!.. Bırakın gerçekleşmesini, kimse bunu aklından bile geçirebilir mi?

***

Bu çelişkiyi kime anlatacaksınız? "Almanya bizi dinliyor" denilip Almanya da "Evet dinliyoruz" cevabı verdiğinde susan 'pabucumun aydınları'na mı? Yine Almanya, Ermeni soykırımı iddiasını parlamentosundan geçirince yalandan üfürüp, aynı Almanya'ya İncirlik'te yer verilince sükûta bürünen 'yandaş gazeteciler'e mi?

Gazze, Davos, Mavi Marmara denince ezikliğini ortadan attığını zannedip kükreyen ama İsrail'in OECD ve NATO'yla ilgili Türkiye vetolarının bu iktidar tarafından kaldırılması karşısında çıt çıkarmayan 'pop İslâmcılar'a mı?

Süleyman Şah türbesini Ankara'yı İstanbul'u savunacakların söyleyedurduktan sonra bir gecede türbeyi sırtlayıp gidenlere ve bunu 'zafer' diye yutturmaya çalışan 'dantelli kefen tüccarları'na mı? Ya da varlıklarıyla bu iktidarın teminatı olan, iktidar mensuplarınca "Allah yokluklarını göstermesin" duasına muhatap olan 'muhalefet'e mi?

***

Evet, sisteminiz batsın!.. Katillerin ve katilseverlerin fonlandığı sisteminiz!.. Evlât acısıyla toprağa düşen anaların haklarını yedirdiğiniz sisteminiz!..

 

Yazarın Diğer Yazıları