Siz neyin nesisiniz?

Müslüman olanlara ve Müslüman oldukları iddiasıyla iki adım öne çıkanlara soruyorum. İslamiyet’te kul hakkı yemek, kin gütmek, insanları dışlamak ve tebaası altındakilerin bir kısmının rızkıyla oynamak var mıdır? Ben bir Müslüman olarak yok diyorum. Bilmem siz ne dersiniz?

Bunlar olmadığı halde yapılıyorsa ne olur? Tabii ki bunları yapanlar Allah’ın emirlerine karşı gelmekten asi ve günahkâr olur. Bundan dolayı da huzuru mahşerde sorguya çekilip azap görürler. Bu dünyada ise hukukun iki eli yakalarında olur. 
Allahın gönderdiği dini tahrip edenler ve sapkınlığa düşenler birer ibret vesikası olarak rehberimiz ve Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim’de de örneklerle verilmektedir. Kavimlerin yok edilişi, Nemrut’un ve Firavun’un düştükleri durumlar ibret alınması için anlatılmaktadır.
Mısır’da, Irak’ta, Libya’da ve Almanya’da diktatörlerin yaşamlarının nasıl son bulduğu tüm dünyaca görülmüştür. Hiç kimse zannetmesin ki ben kul hakkı yerim, insanlara zulüm eder ve ekmekleriyle oynarım, ondan sonra da namazımı kılıp dua ederek affedilirim. İleri demokrasinin kurallarını uyguluyorum der yasalardan kurtulurum diye düşünmesinler. 
Ey Müslüman kardeşim! Emeviler nerede? Lut kavminden günümüze kadar gelen var mıdır? Firavun’un makamına ne olmuştur? Arap âleminin hali nicedir? İslam adına hareket ettiğini iddia eden payanda terör örgütlerinden günümüze kaçı gelebilmiştir? 
Bunları biliyor da Müslüman’ım diyorsan, İslamiyet’in kurallarına, demokratım diyorsan demokrasinin gereklerine göre hareket edeceksin. Bunların hiç biri değilsen ne olduğunu açıklayacaksın. Eğer diktatörsen bir gün senden daha güçlü bir diktatör gelecek neye uğradığını dahi anlayamayacaksındır.
Tüm bunları sizlerle paylaşmamın nedeni, Müslüman ve demokrat bir Türk vatandaşı olarak, bağrımın yanmasına belki birileri su serper de rahatlarım diye düşünmemdendir. Çünkü demokrasinin gerekleri ve İslam vicdanı ile idare edildiği söylenen ülkemde, yöneticilerin bazı insanlara adeta kâfir muamelesi yaptığını görüyorum.
İktidar adeta halktan intikam alırcasına, kendisi gibi düşünmeyen ve yandaşı olmayanların bürokrasiden silinmesini emrediyor. Uydurma suç isnatları, çıkarılan yasa ve yönetmeliklerle belli bir kesime ülkeyi yaşanmaz hale getiriyorlar.
Hâlbuki bu ülke kurulurken, bugün yaşamlarını ellerinden almaya çalıştıkları insanların dedeleriydi şehit olanlar. Her halde o dökülen kanlar torunlarının ekmekleri ellerinden alınsın diye dökülmemiştir.
Siyasi erki elinde bulunduranlar bizler bir şey yapmadık diyorsanız, devlet kurumlarını parti teşkilatları haline niçin dönüştürdünüz? Bu dönüşümler sonucu binlerce insanın geleceğiyle neden oynadınız? Son olarak okul müdürlüğü atamalarında yaptıklarınızı nasıl izah edebilirsiniz?
Tabii ki bunları yaparken o çok akıllı bakanınızın “Okul müdürlükleri birer makam olmayıp asıl olanın öğretmenlik olduğunu” söyleyerek savunma yapmasıyla bizleri kandırdığınızı mı sandınız? Okul müdürlükleri geçmişte de aynı statüdeydi. Madem önemsiz bir görevse neden yedi bin okul müdürünün görevine son verip yandaşlarınıza devam dediniz? Boşalan yerleri sözlü sınav yapıyorum diyerek kimlerle dolduracağınızı bilmediğimizi mi sanıyorsunuz?
Tabii ki onu da yönetmelik gereği diye savunursunuz. O yönetmeliği çıkarmaya neden ihtiyaç duydunuz? Yönetmelikte yapılan müdürlük değerlendirmesi neden bu hale getirildi? Makam uğruna kekliklik yapan yandaş İlçe Milli Eğitim Müdürü ve iki tane şube müdürünün yanına, okul aile birliği, öğretmen ve öğrenciyi de garnitür olarak ekleyerek işgallerinizi gerçekleştirdiniz. Garnitürlerin verdiği puan toplamı kırktır. Yetmiş beş puan alabilmek için koltuk düşkünlerinin de puanına ihtiyaç vardır. Onlar ise yandaş sendikadan gelenleri yemlemektedir.
Ha birkaç tane diğer sendika ve görüşten kişilerin de okul müdürü olarak tutulmuş olması, oralardaki çeşitleri kullanmak ve bazılarını da mostralık olarak halka göstermek içindir. İşleri bitince onlara da yol verilecektir. Görevleri biten okul müdürlerini ise kendi okullarına vererek onurlarıyla oynayıp istifaları sağlanacaktır.
Bunları yapanlar ise kendilerinin en iyi Müslüman ve demokrat olduklarını söylemektedirler. IŞİD kelle keserken, bunlar ise kelle koparmaktadır. Aradaki fark nasıl izah edilebilir. Geçmişteki Arap yöneticiler ile komünist ve faşist liderler de halka sözde seçimler yaptırarak demokratik olduklarını iddia ediyorlardı. Ben olayları kavrayamadığım için sormak zorundayım. Allah aşkına bunları yapanlar siz neyin nesisiniz?

Yazarın Diğer Yazıları