Sayın okurlarım, eski dostum Oktay Ekşi, 27 Temmuz Pazartesi günkü yazısının başında çok doğru söylemiş. “- Bu gazeteciler çok muzur şeyler” demiş. Aksini kimse iddia edemez. Ben on sekiz yıllık Bölge Müdürlüğümde, onların pek çok muzurluklarına muhatap olmuştum.
Yine 27 Temmuz Pazartesi günkü çok satan olan bir gazetemizin ilk sayfasında “Yalova ve Söğüt’ün Osmanlı rekabeti” başlıklı bir muzurluğuna şahit oldum. Başlıkta; “Tarihçi Prof. İnalcık’ın Osmanlı Söğüt’te değil Yalova’da kuruldu tezi yeni bir tartışma başlattı” diyor ve “Yalova’da bugün Prof. İnalcık’ın tezini destekleyen bir tarih sempozyumu düzenleniyor. Yıllardır Söğüt Şenliklerine ev sahipliği yapan Bilecikliler ise tepkili” ifadesi var. Sayın Oktay Ekşi’nin dediği olmuş, yine gazeteciler muzurluk yapmışlar ve tarihçi Prof. Halil İnalcık kardeşimizin tarifindeki inceliği (!) yanlış değerlendirmişler. O “Osmanlı Beyliği 1302’de kazandığı Befaus zaferinden sonra DEVLET OLMA STATÜSÜNÜ kazanmıştır” diyor. Söğüt’e ve Şenliklerinin önemine bir şey söylemiyor.
Söğüt’lü ve Bilecikli kardeşlerin buna tepki göstermelerine lüzum bile yoktu. Çünkü onların statüye ihtiyaçları yok ki, “Devlet olma statüsünü” değerlendirsinler. Söğüt’teki Osmanlı beyleri çoktan devlet olmuşlardı.
Biz Türk soylu insanlar olarak sene-lerdir her eylül ayının ikinci pazar günümüzü Ertuğrul Gazi’nin anıldığı Söğüt Şenlikleri’nde geçiririz ve Türk’e doyarız. Söğüt’ümüzün güzel yörük yüzünü, yemenisini, şalını, kıl çadırını doya doya seyrederiz. İkram ettikleri gözlemelerini, etli pilavlarını yer, ayranlarını içeriz. Milli oyunlarımızı efelerinden, cirit oyunlarımızı atlı yiğitlerimden seyredip, “Yörük Geceleri”ne katılırız. Ertuğrul Gazi’nin Şeyh Edebali’nin Dursun Fakih’in türbelerini, Orhan Gazi’nin anıt mezarını ziyaret ederek Kayı Boyu’nun çadırlar kurup yerleştiği Söğüt’ün kıyı mahallerini gezerek ilk mescidimiz Kuyulu Mescid’de dualarımızla şükranlarımızı sunar ve “Katıksız Türk’e doymuş olarak yuvamıza döneriz.”
Söğüt Şenlikleri, milli değerlerine saygılı insanlarımızın, Türk Milliyetçilerinin, Türkçülerin, Ülkücülerin hasret giderdikleri bir Türk Şöleni’dir. Bugüne kadar şenliklerimizde hiç bir yanlışlığa, Türk’e karşı hiç bir sapığa, köksüze, yobaza ve komüniste rastlamadım. Aksine son yıllarda Türk Dünyası’ndan konuklarımız çoğalmıştı. Türkmenbaşı’nın hediye gönderdiği “Türkmen Atı”nın güzelliğini ilk defa bu tören alanında görmüştüm.
Yalnız üç-dört yıldan beri, Söğüt Şenlik’lerimiz bütünü ile, politika malzemesi yapılarak, siyasi şov’a dönüştürülmüştür. Bu yıl da, Yalova ve Bilkent Üniversitelerimizce düzenlenen “Osmanlı Devleti’nin Kuruluş Tarihi” Sempozyumu, basınımız tarafından yanlış tefsir edilmiştir ve Söğüt’le Yalova’mız arasında, Osmanlı kuruluşu kavgası yaratılmıştır.
Hep beraber bu olumsuzlukları önleyelim ve Söğüt Şenlikleri’mize de gölge düşürmeyerek 13 Eylül Pazar günü 728’inci Ertuğrul Gazi Şenliklerimizde buluşalım.
Tanrı Türk’ü Korusun.
