Sorumlular hakkında suç duyurusu yapılmalı

Sayıları on bini geçmiş olan kokartlı profesyonel turist rehberlerinin içler acısı durumu aynen devam ediyor. Kendilerine ülkeyi tanıtma yetkisi verilen rehberlerin maalesef yaptıkları iş bir meslek sınıfı olarak tanımlanmıyor.
Meslek sınıfı olarak tanımlanmayınca da, ne sendikal hakları, ne işçi hakları tam olarak belirlenebiliyor. Bu muğlak durumun oluşması özellikle seyahat acentelerinin işine geliyor. Kapitalist sistemin sülüklerinin daha fazla kan emebilmesinin yolu da zaten bu muğlaklıklar sayesinde açılmış oluyor.
Her biri iyi eğitimli ve anadili haricinde bir başka yabancı dili en iyi derecede kullanan insanlar olan, ülkenin tanıtımı için gerekli olan tüm bilgi birikimine (çoğunluğu) sahip olan rehberlerin bu özelliklerini düşünüp bir de yaptıkları işin bir meslek olarak tanımlanmamasını anlamak tabii ki mümkün olmuyor.
Personel dosyaları Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda bulunan bu kadar rehberin iş bulma garantisi bakanlık tarafından verilmemekle birlikte, 2634 sayılı Turizm ve 1618 sayılı Türsab (Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği) yasası ile en azından  “turlar sırasında kokartlı rehber bulundurma zorunluluğu getirilerek”  göstermelik bir durumu kurtarma siyaseti izleniyor.
Bakanlıkların görevi, devletin daha etkin hale gelmesi ve devlet otoritesinin oluşmasına yardımcı olacak yasalar çıkarmak ve uygulanıp uygulanmadıklarını denetlemek olmalı. Yine her bakanlık sorumlu olduğu üretim ve hizmet dallarına yardımcı olmak, onları kollamak ve önlerindeki engelleri kaldırmak ilkesi ile hareket etmelidir ki; bu üretim ve hizmet dalları daha verimli çalışıp devlete daha fazla vergi verebilsinler.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, kokartlı profesyonel turist rehberleri meslek yasasını çıkarmayarak devlete karşı suç işlemeye devam etmekte ve on binden fazla rehberin kayıt dışı olarak çalışmasına ortam sağlamaktadır. Burada devletimizin Maliye Bakanlığı, vergi vermeyen on binden fazla rehber yüzünden her yıl büyük bir gelir vergisi kaybına uğrar iken, Sosyal Güvenlik Bakanlığı sisteme dahil edemediği bu kadar vatandaşının haklarını aramak için hiçbir girişimde bulunmamaktadır.
Rehberlik meslek yasasının bir an önce çıkarılabilmesi için acilen Maliye ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yetkili sorumluları aleyhine suç duyurusunda bulunarak, bu gidişata bir dur diyebilirler ve binlerce rehberin sistem içine alınmasını sağlayabilirler.
Çıkarılması çok basit olan bu yasa ile Maliye Bakanlığı bir anda on binden fazla vergi ödeyen mükellefe kavuşacak, Sosyal Güvenlik Kurumunun primleri bir anda artacaktır. Vergi vermek isteyen, sistem içinde olmak isteyen bu kadar insanın önünü açmayanlar büyük suç işlemektedirler.
Yapılması gereken,  “bütün rehberleri serbest meslek erbabı sayıp basit usulde vergi kaydına almaktan”  geçiyor. Bir kez bu yapıldı mı rehberlerin hepsi hem rehberlik hizmeti hem de komisyonlardan elde ettikleri gelirler için bire bir fatura kesmek ve dolayısı ile devlete vergi vermek zorunda kalacaklardır.
Zaten devletin görevi de kayıt dışı ekonominin önüne geçip, her şeyin kayıt altında ve kendi denetiminde yapılmasını sağlamak değil midir? Bu mantıkla hareket edildiğinde personelini sistem dışında tutan bakanlık sorumluları hakkında suç duyurusunda
bulunmak en doğal hareket tarzı olarak algılanmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları