Sorun rejimde değil, demokraside

     ÇÖZÜM bekleyen onlarca sorun dururken gündeme başkanlık konusunun oturtulması, iktidarın ve Devlet Bahçeli'nin ülkede rejim sorunu olduğuna inandıklarını gösteriyor...

     Oysa ülkede rejim sorunu yok, demokrasi sorunu var...

     İktidar, demokrasiyi berbat etti, demokratik değerler manzumesinin mısralarını çoğu alanda yok saydı.

     Temel hak ve hürriyetlere dokundu...

     Parlamenter sisteme rağmen ülkeyi millî iradeyle yani Meclis ile değil kanun kuvvetinde kararnamelerle yönetmeye kalktı...

     Toplum hayatında hukuku esas almadı...

     Hukuk diye sadece, kendi varlığını idame ettirecek anlayışları ve uygulamaları ortaya serdi...

     14 yıldan bu yana toplumsal düzenin bozulduğunu, insanların birbirinden uzaklaştırıldığını, ayrıştırmanın had safhaya geldiğini ve demokrasinin ilkeleri dışına taşırıldığını görmeyen ve bundan rahatsızlık duymayan yurttaşımız kalmadı...

     * * *

     Tehlikeli bir gidiş bu...

     Demokrasinin yerine getirilmek istenen bir uygulama söz konusu; o uygulamanın adına da demokrasi demek mümkün değil...

     Cumhuriyet anlayışı ve uygulaması, ancak ve ancak demokrasiyle sağlanır. Demokrasinin olmadığı, ya da bizdeki gibi rafa kaldırıldığı yerde cumhuriyet lâftan ibaret kalır...

     Onlarca sorunu çözmek yerine başkanlığa yani tek kişilik iradeye yönelmek, cumhuriyetin yerine ilk fırsatta başka bir rejimin ikame edilmesini sağlar.

     Amaç bu mudur acaba!

     Unutmamak lâzım ki demokrasi, cumhuriyetin lüksü değil fakat gayesi ve varlık sebebidir.

     Demokraside temel ilke hiç kimsenin, halkın üzerinde bir güce sahip olmamasıdır.

     Bu, başkanlık uygulamasında söz konusu olur mu!

     * * *

     Demokratik olmayan ilkeler bir kişinin ve etrafındaki göstermelik olmaktan öteye gitmeyen kurumların her şeyin üzerinde bir güce sahip olmasını sağlar ki bu da bizatihi demokrasinin yok edilmesi anlamına gelir ve ona hayat veren cumhuriyetin de değişmesine yol açar...

     * * *

     AKP ve Bahçeli böyle bir ortamı arzuluyor olmalılar ki yeniden ve el ele yola çıktılar!

     Allah encamımızı hayır eyleye!

Eğittiklerimizden yardım alıyorlar

---------------------------------------------------------

   IŞİD çetesi iki yıldan beri Musul'da...

    Sanki ayrı bir devlet...

    Petrol, çetenin elinde önemli bir gelir kaynağı; herifler Batılı ülkelere bile petrol satıyor...

    Parasal güç çeteyi iyice gaddar hale getirdi. Musul ahalisine kan kusturuyorlar. Kentte Irak yasaları geçerli değil, çete ne diyor, ne yapıyorsa onlar yasa!

    Sonuçta Irak ve Türk subayların eğittiği peşmerge güçleri üç noktadan operasyon başlattı...

    Daha doğrusu harekât...

    Biz yokuz ama Başika'da eğittiğimiz peşmerge, Irak güçlerinin yanında. Irak'ın sersem sepelek Başbakanı, Başika'dan çıkmamızı istemişti; peşmergeleri eğittiğimiz için teşekkür edeceği yerde kızgınlık göstermişti. Şimdi IŞİD üzerine başlatılan harekâtta eğittiğimiz güçlerden medet umuyor...

    * * *

    Harekâta 36 ülke katılıyor, silahlı güç ise 30 bin civarında. ABD, İngiltere ve Fransa koalisyonda yer alıyor ama Türkiye yok. Irak ordusu saflarında PKK'lılar bile var...

    Harekât genişleyebilir ve koalisyon IŞİD'i havadan da vurabilir...

    O nedenle dünyanın gözü şimdi Musul'da...

DERKENAR

--------------------------

     IŞİD çetecileri harekât başlar başlamaz önce yer değiştirmiş. Son gelen haberlere bakılırsa herifler çil yavrusu gibi dağılıyor, her biri bir yere saklanmaya çalışıyor. Katillerin kabadayılığı buraya kadarmış demek ki... Suriye'de de ÖSO, IŞİD'i darmadağın ediyor. İslam'a kara çalmak için silaha sarılan katillerin Allah elbet de müstahakını verecektir.

İşsizlik had safhada

------------------------------------

    GÖRÜYORUZ, İŞKUR'a boş bir işe yerleşmek için en azından 800 kişi başvuruyor....

    Geçenlerde iki yüz kişinin alınacağı işe tam 17 bin yurttaş başvurdu. Anlayacağınız işsizlik had safhada.

    Genç işsiz sayısı da giderek büyüyor.

    Son resmi açıklamaya göre işsizler ordusuna 354 bin kişi daha katıldı; böylece işsiz yurttaş sayısı 4 milyonun kapısına dayandı...

    İşsizlik oranını da açıkladılar, yüzde 10.7...

    İnandırıcı bir rakam değil; reel işsizlik çok daha büyük, yüzde 12.7 sınırına dayanmış durumda...

    Kandırılma zaafı olan iktidar bu defa halkı kandırma sevdasına düştü. Enflasyon dahil birçok rakamı açıklarken kandırma esasına sığınıyor ve küçük gösterilmesi gerekeni küçük, büyük gösterilmesi gerekeni de büyük gösteriyorlar...

    Dostlar alışverişte görsün misali...

    * * *

    İşsizlik giderek daha da büyüyecek. Henüz FETÖ soruşturması

sürüyor. Halen işsizliğe mahkûm edilmiş insanlara ileride başka işsizler de katılabilir. O zaman işsiz sayısı reel rakam olan yüzde 12.7'yi de geçer...

     Türkiye'nin önünde biriken sorunlardan biri de bu. Bu sorun mutlaka çözülmeli ki toplumsal rahatsızlıklar baş göstermesin, barış ve kardeşlik bozulmasın!

     Ekonomik mahrumiyet yaşanmasın!  

KOCAMAN SÖZLER

---------------------------------

     GÖRÜNÜŞTE ateş, tencerenin altındadır ama anlam bakımından ateş tencerenin içindedir. (MEVLÂNÂ)

Yazarın Diğer Yazıları