Soruşturma yok, af var!

En baştan sorayım:

Son KHK, olan bir olay için değil de, olması muhtemel olayların hazırlığı mı?

Neden bunu sordum biliyor musunuz?

15-16 Temmuz günü linç olaylarına karışmış, yasa dışı silah kullanmış ya da benzer faaliyetlerde bulunmuş kişiler hakkında hiç bir yasal takip yok..

Yasal takip yoksa, neyi, hangi suçu affediyorsunuz?

Geçmişte olanı mı affedeceksiniz? Hayır.. Çünkü soruşturmamışsınız bile.. Yoksa gelecekte planladığınız bir şeyler var da, şimdiden af mı çıkarıyorsunuz?

Demokrasiden vazgeçtiniz de, iktidarı elde tutmak için, sokakları karıştıracak milis hazırlığı mı yapıyorsunuz? Bu KHK, milis hazırlığınızın yasal kılıfı mıdır?

Türkiye'ye bu kötülüğü yapmayın..

TEK TİP... GUANTANAMO... ERDOĞAN...

15 Temmuz gibi bir hainliğe imza atmış kişilerin, mahkeme salonlarına defileye çıkar gibi gelmesi vicdanları rahatsız ediyor olabilir..

Ancak, Türkiye Cumhuriyeti, gelenekleri olan, uluslararası sözleşmelere imza koymuş, duruşu olması gereken bir devlettir..

Bu satırların yazarı uygun bulmasa da, iktidarın da demokratik hakları var, tek tip kıyafet uygulamasını gündeme getirip, tartıştırabilir..

Ancak, bu uygulamayı konuşurken, Guantanamo gibi, insanlığın yüz karası bir adadan örnek vermek büyük hata..

Devleti yönetenler, iki düşünüp bir konuşmalı.. Cumhurbaşkanı'nın, Guantanamo ile ilgili 3 yıl önceki sözlerini hatırlayın;

"İşkence manzaralarını gördünüz.. Cezaevlerinde olanları izledik değil mi? Guantanamo'yu izlediniz değil mi?"

Demek ki neymiş Guantanamo? İşkence adası, insanlık suçu işlenen bir ada.. İşkence adası dediği adadaki uygulama, Türk Devleti'nin bir uygulaması için referans olabilir mi?

***

Kaldı ki, Guantanamo bir "Esir kampı"dır.. Türkiye'deki davalara çıkanlar ise birer esir değil, Türk Adaleti'nin karşısındaki sanıklardır..

Vesileyle merak ediyor insan;

-ABD sizin için "Eeeeey Trump mıdır, yoksa referans mı?"

HZ. ÖMER VE GEMLİK

Son Kanun Hükmünde Kararnameye deprem riski altındaki Gemlik de girdi.. Bazı endişeler olsa da genel olarak kentte memnuniyetle karşılandı karar.. Kentsel dönüşümle koca bir kent taşınacak..

Ancak bu sürecin "Adil" şekilde yürüyüp yürümeyeceği önemli.. Eş dost müteahhidi zengin edecek manevralar olacak mı olmayacak mı göreceğiz..

Tek bir kişi bile razı olmazsa ne yapılacak meraktayım.. Neden mi?

***

Bu tür işlerde hak geçer.. Kul hakkı söz konusu olduğunda da, bizim bildiğimiz, insan korkar, bi kendine gelir..

Bakın, kıymetli bir öyküdür.. Bilen bilir, bilmeyen için, hatta "O adaleti" unutanlar için hatırlatayım..

Şam Valisi kente bir cami yaptırmak ister.. Bunun için bazı arazileri bedelini ödeyerek istimlak eder.. Ancak bir Yahudi bu işe razı gelmez.. Vali'nin zoruyla, yüksek bir para ödenerek inşaata başlanır..

Yahudi bunun üzerine İslam Halifesi'nden yardım istemek üzere Medine'ye gelir ve Saray'ı sorar..

"Sarayı yok.. Ömer'in evi var, o da şu tarafta" derler.. Yahudi, Hz. Ömer'in huzuruna varır ama mütevazılık karşısında şaşkındır.. Durumu anlatır.. Hz. Ömer bir kemik parçasının üzerine şunu yazar;

-Allah'a yemin ederim ki ben Nuşirevan'dan daha adilim..

Yahudi'ye uzatır, "Bunu Şam Valisi'ne götür" der..

Hz. Ömer'in kendini baştan savdığını düşünen Yahudi kemiği alıp Şam'a döner.. Vali'nin huzuruna çıkıp, üzerinde tek cümle yazılı kemiği uzatır.. Yazıyı okuyan Vali, "Tamam, senin arazinden vazgeçtim.." der..

İyice şaşırır Yahudi tüccar.. Ve bu sözün ne anlama geldiğini sorar.. Vali başlar anlatmaya;

-Vaktiyle Ömer ile ortak iş yapardık.. İran tarafına mal almaya gittiğimizde, konakladığımız bir gece soyulduk.. Şikayetçi olunca bizi Nuşirevan'ın huzuruna çıkardılar.. Bizi azarladı;

-Mallarınızı neden emanete bırakmadınız.. Yastığınızın altındakileri bile çalmışlar.. Uyuyor muydunuz?

Bunun üzerine Ömer şöyle seslendi;

-Evet biz uyuyorduk.. Ama sanıyorduk ki siz (Devlet) uyanıksınız..

Bunun üzerine Nuşirevan, "Haklısınız.. Diyarımdaki her mal benim güvencemdedir" diyerek, uğurlar.. Aradan bir hafta geçtikten sonra da, hırsızlarla birlikte hareket ettiğini öğrendiği Vezirini ve oğlunu astırır, çalınan malları da buldurup teslim eder..

İşte Hz. Ömer'in "Allah'a yemin ederim ki ben Nuşirevan'dan daha adilim" dediği kişi ve olay bu..

Bunu neden anlattım.. Tek bir KHK ile koca bir kent, Gemlik taşınacak.. Olumlu tepkiler var.. Ancak, ya aralarında, evi için, arsası için, dükkanı için razı olmayan tek bir kişi bile varsa? Ki var..

Göreceğiz bakalım, siyasal İslamcıların, dillerinden düşürmediği adalet sembolü Hz. Ömer'i anlayıp anlamadıklarını..

***

Eee şimdi mırıldanırlar sessizce; "Bunu da senden öğrenecek değiliz?"

Hah, işte ben de onu diyorum.. Biliyorsanız sorun yok.. Bilmiyorsanız, "Kul hakkıyla" gideceğiniz için, zamanı geldiğinde hatırlayacaksınız zaten..

O adaleti arayan biri olarak, sadece buna dikkat diyorum.. 

Yazarın Diğer Yazıları