Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ne yapmaya çalışıyor?

Kokartlı rehber meslektaşlarımdan gelen yoğun şikayet ve telefonlardan sonra, “meslek yasası” hâlâ çıkarılmayan kokartlı rehberlerin durumunu bir kez daha gündeme getirme gereğini hissettim. Rehberlerden gelen genel şikayetlerden bazıları aşağıdaki şekilde;
* Tur sırasında araçları durdurulan rehber meslektaşlarımıza SGK denetçileri Sigorta Prim belgesi soruyorlarmış,
* Eğer tur rehberi serbest çalışıyor ise haklarında kaçak çalışmaktan tutanak tutuluyormuş,
* Yüksek sezonda kadrolu rehberleri haricinde dışardan günlük rehber tutan seyahat acentelerine de sigortasız işçi çalıştırmaktan tutanak tutulup cezalar kesiliyormuş.
Sürekli karşı çıktığım “burası Türkiye olur böyle şeyler”  sözüne maalesef bu tür uygulamaları görünce ben de inanmaya başladım. Dünyanın hangi ülkesinde “yasal olarak meslek tanımı yapılmayan ve iş kolu belirlenmeyen bir emekçi grubuna ceza kesildiğini görebilirsiniz.”
Turizm sektöründe çalışan ve sayıları on bini geçmiş “kokartlı profesyonel turist rehberlerinin” hangi iş koluna bağlı oldukları hâlâ belli değil ise burada bir bit yeniği var demektir. Kim olduklarını bildiğim belli bir zümre çözümü çok basit olan “rehberlik meslek tanımı ve yasasını” çıkarmayarak, karmaşık bir hal almasına neden olmakta ve önüne gelen hem rehberlere hem de rehberleri çalıştıran seyahat acentelerine ceza kesmekte.
Ey yetkili kişi ve kurumlar, personel dosyaları Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda bulunan, kokartlarını bu bakanlıktan alan rehberlerin kayıtlı olarak çalışmasına neden engel yaratıyorsunuz?
Sizin derdiniz “üzüm mü yemek yoksa bağcıyı mı dövmek?.” Yapılan bu uygulamalar amacınızın bağcıyı dövmek olduğunu ortaya koyuyor, eğer aksi olmuş olsa idi şimdiye kadar bilmem kaç tane bakan değişti, bu rehberlik meslek yasasının çıkması gerekirdi.
Bu yasayı çıkarmayarak Kültür ve Turizm Bakanlığı ülkenin ekonomik anlamda zarar etmesine neden olarak “hem görevini ihmal etmekte hem de kendi kontrolündeki kokartlı rehberleri suça teşvik etmektedir.” Suçu vatandaşlar işlediğinde tepesine tüm kurumları ile binen devlet, suçu işleyen veya suçun yolunu açan devletin kendi kurumu olduğunda neden işlem yapmaz anlamıyorum.
Aslında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhine, “sayıları on bini geçen ve rehberlik kokartları aynı bakanlıktan verilen rehberlerin, meslek yasasını çıkarmasını sağlayacak” bir dava açması gerekir.
Bana göre yapılması gereken; zaman geçirmeden “rehberlik meslek yasasının serbest meslek erbabı sınıfına dahil edilerek çıkarılmasıdır.” Bu yapıldığı zaman bütün sezonluk veya günlük çalışan rehberlerin her birinin bir faturası olacak, her gün değişik seyahat acentelerinin turuna bile gitse, elindeki fatura ile “rehberlik hizmet faturası kesecek” hem devlet on binden fazla kokartlı rehberi kayıt altına alacak, hem de seyahat acenteleri rehberlik hizmeti harcamalarını gider olarak gösterebileceklerdir.
Son uygulama da gösteriyor ki; devlet kurumlarında çalışanların hiçbirisi turizm sektörü ve çalışma koşulları hakkında bilgi sahibi değil. Onlara tavsiyem bir sektör hakkında bir kararı uygulamaya koymadan önce, sektör ile istişare edip ondan sonra hareket etmelidir.
Sayın yetkililer tekrar söylüyorum, binlerce yerli ve yabancı turiste bu ülkeyi tanıtması için “kokart” verdiğiniz bu rehberleri “meslek yasası” ile kayıt ve denetim altına alın. Bir suç işlediklerinde hangi “meslek yasası ilkelerine” göre yargılayacaksınız.
Geçmiş Ramazan Bayramının tüm Türk Dünyasına birlik ve dirlik getirmesini Yüce Tanrı’dan dilerim.

Yazarın Diğer Yazıları