Sosyal Güvenlik Kurumu’na önerimdir

aha önceleri fazlaca dikkate alınmayan ve bu dikkate alınmama nedeni ile kayıt dışı kazanılan paranın yatırım yapıldığı sektör haline gelen“turizm sektörü”, artık hükümet edenlerin de dikkatini çekmeye başladı. Kim ne derse desin uzun yıllardır sektörün içerisinde olan ve tüm yönleri ile gözlemleyen birisi olarak görevim, aksaklıklar hakkında görevlileri uyarmak, onların göremedikleri açıkları onlara göstermektir.
Ayrı bir sınıf gibi gösterilen“turizmcilerin”öncelikli olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde faaliyet gösterdikleri sürece, onun ilkelerine göre hareket edip, onun kazanması için çalışmaları gerektiğine inanıyorum. Turizm bölgelerindeki plaj ve ormanlık alanlarda işletmesi bulunanların, o mülkün sahibi olmadığını bilmeleri, Artvin, Kars, Edirne, Çorum illerimizde yaşayan vatandaşlarımızın da o araziler üzerinde hakları olduğunu unutmamaları gerekmektedir.
Devlet olarak tüm vatandaşların hakkı olan arazilerin verimli şekilde kullanılıp, devletimize artı değer katıp katmadığını denetlemek de Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarımıza düşmektedir. Hazine arazileri üzerine kurulan turistik işletmelerin kullanım haklarının 20 ila 49 yıllığına özel işletmelere devir sözleşmeleri yapılırken, devletin“istihdam şartı”getirmesi gerekir.
Antalya ve İstanbul dışındaki turistik yerlerde, yerli ve yabancı işletmelere devredilen hazine arazileri üzerinde kurulmuş olan işletmeler, devlet kendilerine yıl boyunca istihdam şartı getirmediğinden dolayı istedikleri zamanda işletmelerini açmakta ve kapatmaktadırlar. Hazine arazilerinin kullanım hakkının özel işletmelere devredildiğinde istihdam yaratma süresi altı ay ile sınırlı kalacaksa, o zaman doğal yapının bozulmasının hiçbir anlamı kalmayacaktır.
Zaten doğa bahar ve yaz aylarında üretim yapmakta, her yer çiçeklerle kaplanmakta. Eğer bu arazilerin kullanım hakkını devralanlar doğanın kendiliğinden yaptığı katkının ötesinde bir üretim sağlamıyorlarsa, en iyi yapılacak şey o işletmelerin sözleşmelerinin iptal edilmesi olacaktır. Çünkü her yerin çiçeklerle kaplı olması durumunda bal arıları hiç olmazsa doğal dengeyi korumak adına çalışacaklardır. Bu çalışma karşılığında arılara bir ödeme de yapılmamaktadır.
Bu noktada Sosyal Güvenlik Kurumu’na büyük görevler düşmektedir. Özellikle yabancı tur operatörlerinin kendi ülkelerinden getirdikleri yabancı personel istihdamının, Sosyal Güvenlik Sistemimize verdiği zararları asgariye indirecek tedbirler almalıdır. Yasalarımızda var olan, 1 yabancı çalışana karşılık 5 Türk Vatandaşı istihdam etme şartı uygulamada da aranmalıdır.
Yabancı tur operatörlerinin Türkiye’deki iş ortakları veya şirketleri mercek altına alındığı zaman, devletimizin her yıl uğradığı milyonlarca liralık kayıplar görülecektir. Devlete düşen görev, vatandaşının haklarını korumaktır. Eğer vatandaş olarak ben üzerime düşen görevi yapıp devletimi eksiklikler hakkında bilgilendiriyorsam, ona düşen görev vatandaşına kulak vermek olacaktır ki; devlet ve millet bütünleşmesi sağlansın.

KAFAMDAKİ SORU
“Ne zaman Sosyal Güvenlik Müfettişleri turistik bölgelere turistik gezi amaçlı görev anlayışı ile gelmeyecek?.

Yazarın Diğer Yazıları