Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan beklenen

Gazete haberlerine bakıldığında, SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu’nun) hedef sektör olarak Turizm Sektörünü ele alacak olmasını iyi bir gelişme olarak görüyorum. Fakat asıl hedeflerin üzerine gidilmeyip, tribünlere oynamaya yönelik bir girişim içinde olacaklarsa diyecek bir şey de bulamıyorum. Bu köşeden  “yabancı kaçak çalışanların bilgilerini devletten gizleyen, tur operatörlerinin defalarca bilgisini ve hangi yöntemleri kullandıklarını açıkladığım halde” bugün kadar uluslar arası büyük tur operatörlerinin Türkiye’deki şirketlerine kapsamlı denetimler yapıldığını duymadık.
Sosyal Güvenlik Kurumu’na asıl zararı verenler, Türkiye’de aynı işi yapacak donanımlı insanlar olduğu halde, yabancı patronlarının sözünden çıkmayan ve yabancı vatandaşların haklarını koruyan bir zihniyete sahip “yönetici tipinin” Türkiye’de sektörü işgal etmesinden kaynaklanıyor. İsimleri Türk ama beyinleri yabancı patronları tarafından sömürgeleştirilmiş yönetici müsveddelerinin çok ciddi şekilde araştırılması gerekiyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu, telefon kayıtlarını takip ederek yaklaşık 400 bin insanımızın sigortasız çalıştırıldığını tespit ettiğine göre, Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Şube kayıtlarını inceleyerek kaç yabancıya ülkemizde istihdam sağlandığını da kolaylıkla tespit edebilecek bilgi ve donanıma sahiptir diye düşünüyorum.
Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Şube kayıtları incelenerek, sadece yabancı tur operatörlerinin Türkiye’deki şirketlerinin bildirdikleri “yabancı çalışanları tespit edebilirsiniz”. Ancak özellikle tatil köylerinde turist vizesi ile gelip, kaçak olarak çalışan, yabancı tur operatörünün Türkiye’deki şirket yöneticileri tarafından bilgileri Emniyet Yabancı Şube’ye verilmeyen binlerce kaçak çalışanları tespit etmenin en kolay yolu, “bu tatil köylerinde sık aralıklarla yapılacak denetimlerle”  mümkün olabilecektir.
Bu denetimler sonucunda elde edilecek sonuçlar “devletin büyük bir uykudan uyanmasına ve turizm konusundaki ezberinin bozulmasını sağlayacaktır”. Getirdikleri turist, işlettikleri tatil köyü, çalıştırdıkları otobüs ve ofis sayılarına bakarak “çok büyük tur operatörü” diye düşündüğünüz tur operatörlerinin aslında en büyük Sosyal Güvenlik Kurumu “dolandırıcıları” olduğunu göreceksiniz.
Turizm Sektörünün çalışma yöntemlerini incelemeden, SGK müfettişlerine “turizm sektörünü tanıtmaya yönelik meslek içi eğitimler verilmeden” ne dediğimin anlaşılması mümkün değildir. Alan çalışması yapmadan, bir sektörün nasıl çalıştığını tahlil etmeden, o sektör ile ilgili yapıcı uygulamalardan söz edemezsiniz.
Kurumlarımızdan beklediğimiz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına iş veren işletmelere yaptıkları denetimlerin yüzde birini, yabancıların sahibi olduğu işletmelere de yapmalarıdır. Bu ülkenin doğal ve tarihi güzelliklerinin tam ortasına kurulan tesislerin kaymağını yiyen, ama bunun karşılığında Türkiye Cumhuriyeti devletinin kayba uğramasına neden olan faaliyetler de bulunan, bu yabancı tur operatörlerine birilerinin dur demesi gerekiyor.
Burada en büyük görevin düştüğü kurumların başında da Sosyal Güvenlik Kurumu geliyor. Umarım turizm sektörünü yalnızca “restoran işletmelerinin” denetimi ile sınırlandırmazlar.  Tatil Köylerinin de denetimine ağırlık verirler.

Yazarın Diğer Yazıları