Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Tuncay MOLLAVEİSOĞLU

Tuncay MOLLAVEİSOĞLU

Sözcü ve adaletin pusulası...

Geçen yılın Eylül ayında yazmışım; "Sözcü'den FETÖ çıkarmak, şapkadan tavşan çıkarmak gibidir" diye...

Geçen günler bize bunu gösterdi. İllüzyon tutmadı.

Gazete hakkında yazılan iddianamenin tutarsızlığı, zayıflığı dava daha başlamadan ortalığa döküldü...

***

Ben bu satırları yazdığım sıralarda Sözcü Gazetesi davasının ilk duruşması Çağlayan Adliyesi'nde görülüyordu.

Yüreğinde biraz vicdan, ahlakında adalet olan insanların ortak dileği aylardır tutuklu olan Gökmen Ulu'nun serbest bırakılmasıydı.

Çünkü Gökmen'e yöneltilen suçlama da, daha mürekkebi kurumadan çürütülmüştü.

Gökmen Ulu darbe gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerini darbecilere haber vermekle suçlanıyordu! Nasıl yapmıştı Gökmen bunu? Sözcü Gazetesi'nde haber yaparak!

Örgütün sözde üyesi Gökmen Ulu, darbeyi gerçekleştirecek diğer üyelere ulusal gazetede haber yaparak ihbarda bulunuyordu!

Neresinden bakarsanız, tuhaf, zorlama, akıl alır gibi değil!

Kaldı ki; FETÖ'cülerin itirafları ve teknik incelemeler sonrası darbecilerin Erdoğan'ın yerini önceden bildikleri, otelin üzerinde 15 Temmuz'dan önce keşif uçuşları yaptıkları ortaya çıktı.

Gökmen'in tutuklanma gerekçesi çökmüştü!...

Gökmen'i hem yakından tanıyan bir gazeteci olarak hem de iddianamede yazan suçun daha başından "anlamsızlığı" nedeni ile bu alnı ak gazetecinin tutuksuz yargılanması gerektiğini savundum. Çünkü sonunda aklanacağından emindim.

Umarım dün başlayan ve bugün devam eden dava süreci bir an önce Gökmen'in sevdiklerine kavuşması ile son bulur...

***

Sözcü Gazetesi ve patronu Burak Akbay ile ilgili iddialar ise yandaş yazarların iftiraları üzerine inşa edilmiş. Gazetenin patronu Burak Akbay'ın öğrencilik yıllarında FETÖ evinde kaldığı gazetenin de bu bağlantı nedeni ile FETÖ projesi olduğu iddia ediliyor.

Burak Akbay FETÖ evlerinde kalmadığını söylüyor. İddiayı ortaya atan Fehmi Koru "ben babasından duydum" diyerek işin içinden çıkmaya çalışıyor, baba Akbay ise "ben böyle bir şey söylemedim" diyor...

Bu söylentiler üzerinden ağır bir mahkumiyet davası yürütülüyor!

Öğrencilik yıllarında FETÖ evinde kalmak bir suç ise; AKP kadroları içinde bu "suç"a bulaşmayan sayılı insan vardır...

Muhalif bir gazeteyi mahkum etmek için iktidar yanlısı kalemlerin duyum ve iftiralarından iddianame oluşturmak ise bir hukuk garabeti...

***

Sözcü davasının meslektaşlarımız açısından yarattığı mağduriyet dışında bir başka önemli yanı daha var. Bu dava FETÖ ile mücadeleye zarar veriyor...

Şöyle söyleyelim; ancak FETÖ'ye hizmet eden bir akıl, muhalif medyayı ve gazetecileri bu tür davaların sanığı yapabilir!

Çünkü batıda FETÖ kaçkınları; FETÖ diye bir örgütün olmadığını, Erdoğan'ın darbeyi kendisinin planladığını, muhaliflerin FETÖ'cü suçlaması ile tutuklandığını anlatıyorlar... Bu iftiralarının delili olarak da medya ve gazeteciler üzerindeki operasyonları gösteriyorlar.

Ülkenin hayati konularında "yanıldık" diyebilen iktidar, Sözcü davası ile ilgili gerçekleri umarım görecektir. Neden adalet değil de iktidar diyorum çünkü; çoğu hakim ve savcının vicdanının pusulası, Saray'ın manyetik alanına kilitli...

Yazarın Diğer Yazıları