Olaylı derbi maçından sonra son hedefinden de uzaklaşan Galatasaray’ın başkanı Adnan Polat’ın bu maçtan sonra söylemlerini duyanlar, Galatasaray’ın acaba nasıl bir tezgaha geldiğini düşünmüşlerdir!
Üstelik başkanın herşeye ve her tezgaha rağmen şampiyonluk yarışını sürdüreceklerini söylemesi, herhalde Galatasaray’ı seyretmeyen ancak bu lafları duyanların aklını karıştırmıştır..Yalnız sakın aklınız falan karışmasın..Dün Olimpiyat stadında maça gelenler, sayın Polat’ın hala sezon başındaki iyi günlerde kaldığını, takımının hala o hallerini hatırladığını hemen anlar..
Çünkü bir takımın herşeye rağmen şampiyonluk yarışını sürdürmesi için sahaya futbol ve  mücadele adına, hele hele bu söylemlerin adına birşeyler ortaya koyması gerekir. Bu yalnızca başkanın sözleriyle olmaz..
Galatasaray’ın başına geldiği günden itibaren takım kurmakta zorlanan Bülent Korkmaz, ceza furyasından sonra genç Semih’e ilk kez şans verdi. Ve maçın hemen başında Emre Güngör’ün sakatlığının nüksetmesiyle Volkan’ı oyuna aldı.. Galatasaray, maçın ilk yarısında sahada yoktu. Sarı kırmızılar daha çok rakibinin ne yapmak istediğini çözer gibi yalnızca onları seyretti. Bereket İstanbul’un atakları gol için yeterli olmadı. Sarı kırmızılarda olay adam Lincoln etkisiz ve halsizdi. Milan Baros golün dışında hiç etkili olamadı. Kewell sanki futbolu bırakacak gibiydi. Ayhan derbi maçıyla birlikte düşüşüne devam ediyordu. Galatasaray’da ilk yarıda Mehmet Topal, Hakan Balta ve birazda genç Semih ayaktaydı.
Galatasaray dün üç puanı genç hocaları Bülent’in korkusuzca yaptığı Serkan-Nonda değişikliğinin getirdiği tek ciddi atakta kazandığı gol ile kazandı. Ancak sarı kırmızıların ortaya koyduğu futbolun onlara şampiyonluk kazandırmasına yetmeyeceği de çok açıktı. Bu galibiyetin Bülent hocaya da devam şansını vermeyeceği gibi..