Spor siyaset iç içe

      Cumhurbaşkanı futbol sahasından gelmiş bir siyasetçi. Yeşil sahalarda top koşturmak gençlik tutkusuydu. Fizik kondisyonu elverse bugün çıkar takır takır oynar...

       Düzenlenen 2. Futbol Zirvesi'ne katıldı ve bir konuşma yaptı...

       Futbolun öneminden bahsetti, başarılı eski futbolcuları övdü, elde edilen zaferlere değindi, futbolun bir toplumun hayatında yeri olan önemli bir spor dalı olduğunu anlattı...

       Yalnız bir hata yaptı, futboldan bahsederken lâfı siyasete getirdi, "...aslında bunların siyasette jübile zamanı çoktan gelmiş ama hâlâ direniyorlar. Onun için de çıktıkları her maçta yeniliyorlar. Daha önce de 7 maçta yenilmişlerdi, inşallah 16 Nisan'da da yenilecekler..." dedi...

       * * *

       Erdoğan siyaset konuşmadan duramıyor. Her zeminde siyasal içerikli konuşmalar yapıyor. Oysa futbol ve spor konulu bir konuşmada siyaset içerikli sözlerin yeri olmamalı!

       Konuşmalarında "Onlar" ya da "Bunlar" diye bahsettikleri kimler?

       Elbet de CHP'liler, yani muhalefet. Evet'e destek çıkmadan önce MHP de onlar ya da bunlar grubuna dahildi. Bahçeli biat edince MHP de dillerinden silindi...

       * * *

       Referandumu partiler arası yarış sayamazsınız. O nedenle farklı tercih açıklayan partileri ve siyasetçileri de onlar ya da bunlar diye birbirinden koparamazsınız... Zira referandum parti meselesi değil memleket meselesidir, bunu göz ardı edemezsiniz...

       Bu ayrımın ileride daha büyük karmaşıklığa neden olacak politikalarla sürdürülmesi ihtimali insanı endişelendiriyor.

       Bu endişelerden kurtulmak için tek yol HAYIR demek, hayır, hayır, hayır!

      

Kadılar kumpası bilmezdi...

------------------------------

       Ne kadar laçka bir yönetim gösterdikleri devlete sızan cemaatçi sayısının çokluğundan belli oluyor...

       Yargıyla o kadar çok oynadılar ki cemaat evlerinden ve okullarından yetişmiş savcı ve yargıçlar yargı kurumunu işgal etti. Eski adıyla HSYK olan kurulu cemaatçiler tamamen ele geçirdi...

       Hâlâ onları ayıklıyorlar ama bir türlü bitiremiyorlar... 

       * * *

       Hakimler Savcılar Kurulu yeniden 209 yargıç ve savcıyı meslekten attı. Böylece bugüne kadar yargı kurumundan dört bin 88 kişi ihraç edilmiş oldu.

       Demek ki 14 yıl ülkede adalet, ancak fetö çetesinin dağıttığı sayıda ve şekilde gerçekleşti. Osmanlı'daki kadılığın örnek alındığı söyleniyordu. Oysa kadılar kumpas kurmayı bilmezdi, bunlar polisleri de kumpasçı haline getirip silahlı kuvvetlerimizi yıpratmaya kalktı...

       Maalesef bir süre için bunu başardılar da...

       Ergenekon, Poyrazköy, Balyoz, Askeri Casusluk gibi davaları açıp asılsız suç isnadıyla askerin yakasına yapıştılar, dolayısıyla adaletin içine de ettiler...

       * * *

       Sadece yargıya değil, devleti ayakta tutan her kuruma sızdılar.

       AKP'de bile hâlâ epey cemaat yanlısı siyasetçi var, birine bile dokunamıyorlar.

       Dokunsalar "Kandırıldık" diyen yöneticilerin sandalyeleri altlarından gidecek...

 

Tek cümleyle

------------------

       Dillerinden düşmüyordu, açılım ne oldu açılım!

       * * *

       Terörist sınıfına soktukları 200 bin insanı devletten dışlayıp aç bıraktılar...

       * * *

       15 Temmuz kalkışmasını, Ergenekon ve benzeri davalarla boşaltılan TSK'ya atadığı askerler yaptı...

       * * *

       Ülkeyi, sürtüşme esaslı dış politika izleyerek düşmanı çok hale getirdiler...

       * * *

       Böyle bir siyasal anlayışın referandum sandığından çıkmasına razı mısınız? Ben değilim, HAYIR diyeceğim...

 

------------------------------ ---------------------------

DİKKAT, HAYIR dememize 25 Gün kaldı

------------------------------ ---------------------------

 

ANLAMLI SÖZLER

------------------------------------------------------------------------

        Havaya girene dokunmayın, bırakın yükselsin. Ne kadar yükselirse o kadar sert düşecektir, izleyin... (Jim JARMUSCH)

Yazarın Diğer Yazıları