Görevlerim sebebiyle siz okuyucularımdan ayrı kaldığım zaman için özür diliyorum. En son Nevşehir’de bulundum ve bu güzel turistik kentin de mistik özelliklerini sizlerle ayrıca paylaşacağım.
“Su gibi ömrün olsun” derler. Su gibi akışkan, su kadar faydalı. Su gibi coşkulu, sınırsız, çok, tükenmez. Gerçekten de öyle olabilmeli insan. Ama bir şeyi de unutmamak gerek. İster göklerden yağan yağmur gibi, istersen nehirler dolusu ak bazen. Bir kovayı dolduramadığımız anlar olur. Yani seni dinlemeyenlere sesini bir türlü duyuramazsın. Çok daha bağırdığında, çok daha dinlenmez olur, gürültünün parçası haline gelirsin istemeden.
Suyun yanında olanlar, suyu en az içenlerdir, ya da deniz kenarında yaşayanlar suya en az girenlerdir. Neden mi? Çünkü su hep oradadır. Yanı başınızda. Yitirme ya da kaybetme korkunuz yoktur. Doğayı izlediğimizde mutlaka görmüşüzdür ya da belgesellerde gözümüze çarpar zaman zaman. Ormandaki hiçbir hayvan ırmağın çağıl çağıl aktığı noktadan su içmez. Dinginlik ile gürültü iter birbirini. Hayvanların çoğu en sakin anı bekler. Suyun durgun yerlerini bulur ve ihtiyaçlarını öyle giderirler. Hem varlığından huzur duyulan, hem de şiddetinden korkulan su, büyülü bir iksirdir.
Su gibi olabilmek önemlidir. Su gibi yararlı, vazgeçilmez. Bir bardağa sığabilmek lazım. Sığ ki damarlara kadar giresin. İnsan su misali önce bir gönüle sığmalıdır. Gönüle sığan insan her yere sığar demektir. Nice vadiler varken önünde, ovalar, sen küçük ırmaklara ayırabiliyorsan kendini ve damarlarına sızıyorsan hayatın, hayat da veriyorsundur çevrene. Yoksa şiddetli de olursun dinlenmeyen gürültü misali ya da korkulan ve kaçılan seller, afetler gibi yıkıcı. Tercih elimizdedir çoğunlukla. Ya durmayı öğreneceksin suyun karşısında ya da kaybolup gideceksin güçlü şırıltısında.
Düşünmek önemlidir. Düşünmek çözümü bulmak demektir. Düşüneceksin nerede, ne zaman ne söyleyeceğini. Kimin anlayıp anlamadığını hatta anlatmak istediklerinin ne kadarının anlaşılabileceğini ve ötesini; Anlayanların anladıklarının da senin anlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin. En uygun sözleri seçeceksin kontrol edebilmek için suyun gücünü. Tıpkı vakit yaklaştığında vapurun kalkacağı iskelede hazır olmak gibi. Kırmayacaksın insanı, insanı acıtmayacaksın. Sen de fikrini bildireceğin kişinin kıyıya yaklaşmasını bekleyeceksin sessizce. Önemseyeceksin zamanı. Teğet geçmeyeceksin hayatın yanından. Su gibi güçlü, tükenmez yine su gibi dingin olmalı insan. Dedim ya insan bir küçük bardağa sığmalı. Girdiği kaba göre şekil almalı. Nerede çoğalmalı, nerede durmalı insan? Önce insan kalbine sığmalı sonra akmalı sessiz sakin. Buluşturan olmalı gönülleri. Her yürek kana kana doymalı. Su gibi ömrü olmalı insanın, azda da çokta da her yürekte yaşamalı.
Mübarek Ramazan Bayramı’nı karşılıyor olduğumuz şu özel günlerde tüm İslam aleminin bayramını kutlar, kırgınlıkların, dargınlıkların bitmesini temenni ederim.
