Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sünbül, HIV enfeksiyon riskinin erkeklerde sünnet ile azaldığını söyleyerek, önlenebilir bir hastalık olduğunu vurguladı.
“TÜRKİYE’DE 32 BİN KİŞİ HIV POZİTİF”
Prof. Dr. Sünbül, 2021 yılı sonunda Sağlık Bakanlığı’nın resmi verilerine göre ülkemizde 32 bin kişinin HIV ile enfekte olduğunu belirtti ve şöyle devam etti:
“Bu kişilerin 26 bini erkektir. Hastalıklarından haberdar olmayanların da dahil edilmesiyle, ülkemizdeki HIV pozitif kişi sayısının 65-70 bin civarında olduğu tahmin ediliyor”
“AIDS CİNSEL TEMAS VE KAN YOLUYLA BULAŞIR”
HIV’in, hasta kişinin kan, süt, meni gibi vücut sıvıları aracılığıyla bulaştığını ifade eden Prof. Dr. Sünbül şunları söyledi:
“Hamilelik sırasında anneden bebeğe geçebilir. Hasta kişi cinsel partnerine de hastalığı aktarabilir. Gelişmiş ülkelerde ortak iğne kullanımı önemli bir bulaşma nedenidir. Bununla birlikte, öpüşmek, el sıkışmak, sarılmak veya yiyecek paylaşmak hastalığa yol açmaz”
“DÖVME YAPTIRANLAR TEHLİKEDE”
Korunmasız cinsel ilişkiye girenler, uyuşturucu bağımlıları, hastalık taşıyan kişinin kanını veya organını alanlar, steril olmayan aletlerle vücuduna dövme gibi işlemler yaptıranlar risk grubundadır, diyen Prof. Dr. Sünbül şöyle konuştu: “Sifiliz, bel soğukluğu gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkları olanlarda risk daha fazladır. Ayrıca, hasta kişinin kullandığı iğnenin kazara batması sonucu sağlık personeline de hastalık geçebilir”
“HIV TANISI AYNI GÜNDE KONABİLİYOR”
Günümüzde HIV tanısının aynı günde yapılabildiğini söyleyen Prof. Dr. Sünbül, şu bilgileri verdi: “Bu, erken tanı ve tedaviyi mümkün kılmaktadır. Hastalık mikrobunun alınmasından sonraki ilk 28 gün içinde antikor testi pozitif olur. Sık kullanılan tanı testleri vücutta oluşan antikorları belirler. İlk basamak testi pozitif olan hastanın doğrulama testi yapılmalıdır. Bunun yanında, HIV’in genetik materyalini (HIV RNA) saptayan ve daha erken hastalık tanısı koyan pahalı testler de mevcuttur. Fakat bu test genellikle tedavinin izlenmesinde kullanılmaktadır.”
“HIV/AIDS HASTALIĞINDA ERKEN TANI HAYATİDİR”
HIV/AIDS hastalığında erken tanı ve tedavinin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sünbül, “Günümüzde hastalığın tedavisinde çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar virüsün çoğalmasını engelleyerek, hastanın bağışıklık sistemini iyileştirmeye ve güçlendirmeye yardımcı olmaktadır. Böylece, konak bağışıklık sistemi fırsatçı enfeksiyonlar ve kanserlere karşı direnç kazanmaktadır. Önemli bir nokta da, virüse karşı etkili (antiretroviral) tedavi gören ve kanındaki virüs sayısı sıfıra inen hastaların eşlerine hastalığı bulaştırmadıklarıdır. Bu yüzden, erken ve etkili tedavi, hem hastanın sağlığı hem de bulaşmanın önlenmesi açısından çok kritiktir. HIV pozitif gebelere en kısa zamanda tedavi başlatılmalıdır. Böylece annenin sağlığı korunur ve doğum veya anne sütü yoluyla bebeğe HIV bulaşması engellenir” diye ekledi.
