Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Suriye enkaza çevrilecektir

                   ABD ve onun yanında saf tutan devletler İslam ülkelerine demokrasi, insan hakları, özgürlük ve terörle mücadele adına sürekli müdahalede bulunmuşlardır.

Kaddafi'yi yok etmek amacıyla harekete geçenler gerçekte Libya'nın birliğini parçalamış, petrolüne el koymuşlardır.

Demokrasi ve özgürlük getirmek için Irak'ı bombalayanlar sonuçta ülkeye kaos getirmişlerdir.

Saddam'ın -olmayan- kitle imha silahları elinden alınmak için Irak'a müdahale edilmiş sonuçta ülke iç kargaşaya sürüklenmiştir.

ABD yanlış ata oynadı!

ABD, Suriye'de PYD adlı yanlış ata oynamıştır. ABD gibi bir devlet PYD gibi bir terör organizasyonunun kuyruğuna takarak sonuç alacağını düşünmüştür.

Bu kafayla ABD'nin Suriye'de birden fazla işi, aynı anda birden fazla güç odağıyla mücadele ederek başarması imkansızdır.

Gelinen aşamada ABD bütün hesaplarını İsrail ve terörist Kürt örgütü PYD üzerine yapmıştır. Tarihi müttefiki Türkiye'yi kaybetmiştir.

Suriye iç savaşının başında Türkiye ile birlikte Esad rejimine karşı mücadele veren ABD'nin, şayet Suriye'de Esad gider ve demokratik bir yönetim kurulursa Müslüman Kardeşler benzeri bir yönetimin geleceğini hesaplamıştır. Bundan da büyük tedirginlik duymuştur. Türkiye'nin bütün ısrarlarına rağmen ABD'nin DEAŞ'a karşı PYD/YPG ile birlikte mücadele etmesinin nedeni budur.

ABD'nin Suriye'de yapmak istediği!

ABD kuzeyini Suriye'den ayırmak için Araplar ile Sünni ve Şii Türkmenleri etnik temizliğe tabi tutmuştur. ABD'nin genelde Kürtler üzerinden bölge ülkelerinin bölünmesini amaçladığı açıktır. Irak parçalanıp Kürdistan kurulduktan sonra aynı senaryo Suriye, İran ve Türkiye üzerinden uygulamaya konulmaya çalışılmaktadır.

Böylece Fırat'ın doğusundaki Arap bölgelerini PYD/YPG'nin denetimi altına sokarak bu bölgeye kendi nüfuzunu taşımayı amaçlamıştır.

Fırat'ın doğusuyla anlaşamadıkları müddetçe Esad rejimine, Rusya'ya ve İran'a fakir bir Suriye bırakarak onların kazanımlarını anlamsızlaştırmak istemiştir.

Böylece Rusya'yı dengeleyebileceği gibi, İsrail'i tehdit eden İran'ı da dizginleyebilecektir. Bunun bölgedeki en önemli müttefiklerinden Türkiye'yi Rusya'ya daha fazla yaklaştırabileceğinin bilincinde olan ABD, geçmişte Suriye'de Türkiye ile birlikte hareket eden ve İran antipatisi olan Suudi Arabistan'ı İsrail ile  anlaştırmak suretiyle, İran'a karşı bir cephe oluşturma yoluna gitmiştir.

Müdahale için kimyasal bahanesi!

Irak'ta yaşananlar dikkate alındığında kimin elinin kimin cebinde olduğunun bilinmediği Suriye'deki kimyasal saldırının, Esad rejimi tarafından yapıldığı kuşkuludur. Bu bir provokasyon olabilir.

İsrail dünyanın gözünün içine baka baka Filistin'de her türlü insan hakkını ihlal ederken sesini çıkarmayan, aksine destekleyen ABD, söz konusu Suriye olduğunda derhal harekete geçmiştir.

Suriye'de "çekildik çekiliyoruz" sinyalleri verdiği bir anda Trump, Suriye'ye karşı "büyük bir karar vereceğini" açıklamıştır. Rusya ise Suriye'ye ateşlenen bütün füzeleri düşüreceğini açıkladı. Bunun üzerine Trump "hazır ol Rusya, çünkü onlar geliyor, güzel ve yeni ve akıllı" tivitini attı.

Her şey bir yana dünyanın en güçlü devletinin başındaki adamın üslubu, yaklaşımı ve sorumsuz ifadeleri insanlığın nasıl bir tehditle karşı karşıya olduğunu göstermektedir.

ABD, Irak'a müdahale için nasıl ki kitle imha silah yalanını kullanmışsa Rusya'nın koruması altındaki Suriye'ye de kimyasal kullandığı gerekçesiyle müdahale etmektedir. ABD, böylece kaybettiği prestiji bir anda geri almaya çalışmaktadır.

Esad'ın elbette işlediği insanlık dışı suçlar var ve bunun gereği de yapılmalıdır. Ancak ABD'nin amacı Esad'ın kimyasal, biyolojik ya da kitle imha silahı kullanıp kullanmadığı değildir. ABD, haklı ve ahlaki bir gerekçe yaratarak Esad'ı değil Suriye'yi enkaza çevirmeye çalışmaktadır. Böylece Suriye'nin İsrail için tehdit olmaktan iyice çıkarılması amaçlanmaktadır. Trump, kimyasal bahanesiyle PYD ve İsrail'in önünü açmak için Suriye'yi enkaza çevirecektir. Durum budur. 

Yazarın Diğer Yazıları