Suriye Türkleri İstanbul’da

Suriye Türkleri İstanbul’da
Suriye Türkleri İstanbul’da

Dışişleri Bakanlığı’nın düzenlediği Suriye Türkmenleri Platformu 1. Toplantısı İstanbul’da geniş katılımla yapıldı.

Dışişleri Bakanlığı’nın düzenlediği Suriye Türkmenleri Platformu 1. Toplantısı İstanbul’da geniş katılımla yapıldı. Ağır kayıp veren Türkmenlerden seçilen yaklaşık bin delege yeni yol haritası için toplandı.

 

Erdoğan’a ziyaret
CumhurbaŞkanI Gül’ün mesaj gönderdiği kongreden oluşturulan bir temsilci heyeti, Başbakan Erdoğan’ı da Dolmabahçe Ofisi’nde ziyaret etti. Basına kapalı kabul yaklaşık 50 dakika sürdü.


Suriye Türkleri yeni
yol haritası belirliyor
İstanbul’da bir araya gelen Suriyeli Türklerin temsilcileri sorunlarını dile getirdi ve taleplerini
açıklayarak Türk hükümetinden destek istedi.
Suriye’de yaşan olaylardan en çok mağdur olan Suriye Türkleri İstanbul’da bir araya gelerek sorunlarını dile getirdi. Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen “Suriye Türkmenleri Platformu 1. Toplantısı”, Grand Cevahir Oteli’nde gerçekleştirildi. Toplantıya yaklaşık bin Türkmen delegenin yanısıra Suriye Türkmenleri Platformu Onursal Başkanı MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu da katıldı. Toplantıda Suriyeli Türkmenler, sorunlarını dile getirerek, Türkiye’den taleplerini sıraladı. Türkmen heyet Türkiye’nin, Suriye’deki Türkmenlerin haklarının korunması konusunda destek vermesini istedi. Toplantıda konuşan  Suriye Türkmenleri Onursal Başkanı ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, “Bugün Suriye Türkmenleri, Suriye’de yaşanan olaylardan sonra en mağdur, en mazlum durumdadır” dedi.

 

“Zulmü kınıyoruz”
Türkmenlerin, Türkiye için çok değerli ve önemli olduğunu ifade eden Şandır, “Sizler Türk milletinin bin yıllık faturasının bedelini ödüyorsunuz. Dolayısıyla ezel ebed ata yurdunuzda bağımsız, onurlu, özgür yaşamanın gayretindesiniz. Komşularınızla birlikte onurunuzla, kendi emeğinizle o topraklarda çoluk çocuğunuzla yaşamanın gayretindesiniz. Uğradığınız zulmü kınıyoruz” dedi. Bugün Suriye’de birçoğu Türkçe’yi konuşmayı bile unutmuş yaklaşık 4 milyon Türkmen bulunduğunu anlatan Şandır, barış zamanlarında gittikleri Suriye’de, devlet yöneticileri dahil herkesin Türklük ve Osmanlı ile bir ilişki kurabilmenin gayretinde olduğunu gördüklerini dile getirdi. Suriye’nin yarısının Türkmenler’den oluştuğunu belirten Şandır, şöyle devam etti: “Türkmenler, bu coğrafyada diğer komşularıyla beraber yaşıyorlar. Artık Suriye’yi vatan tutmuşlar, devleti devletleri biliyor, huzur içinde yaşamaya çalışıyorlar. Bu insanlar bin yıldır bu coğrafyada yaşıyorlar. Bu coğrafyaya atalarımız 7-8’inci yüzyıllarda gelmeye başladılar. Suriye coğrafyasında yaşayan Türkmenler bu coğrafyanın asli unsurudur.”

 

Erdoğan’a ziyaret
Öte yandan İstanbul’daki toplantıya katılan Suriye Türkmenleri heyeti, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı Beşiktaş’taki Çalışma Ofisi’nde ziyaret etti. Basına kapalı yapılan görüşme yaklaşık 50 dakika sürdü. Bu arada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, toplantıya bir mesaj gönderdi. Gül mesajında Türkiye’nin, Suriyeli Türkmenler’in Suriye’de hak ettikleri yeri almaları için her türlü çabayı göstereceklerini bildirdi.

 

9 maddelik bildiri yayımlandı
Suriye Türkmenleri Platformu 1. Toplantısı’nın ardından 9 maddelik sonuç bildirisi yayımlandı. Türkmenlerin, Suriye’nin bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve ulusal birliğine bağlı olduğu kaydedilen açıklamada, özetle şu görüşlere yer verildi: “Esenliği, barışı ve huzuru için yıllarca emek verilen ülkenin geleceğinde, etnik kimlik ve dini ayrım gözetmeksizin herkesin Suriyeli kimliği altında ortaklaşa yaşayabileceği bir gelecek hedeflenmektedir. Suriye’de geçiş sürecinin barışçıl bir şekilde sonuçlandırılması, farklı etnik ve mezhep gruplarının hak ve özgürlüklerinin garanti altına alındığı, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına dayalı yeni bir Suriye inşası, Türkmenlerin de ortak hedefini oluşturmaktadır. Türkmenlerin kimliklerinin ve haklarının yeni anayasa ve devlet düzeninde tanınması, korunması ve temsili, Türkmenlerin kurucu unsur niteliğinin ve çoğulcu demokratik sistemin bir gereğidir.”