Suriye'de silahlar susmaz

    Suriye'de ateşkes Türkiye ile Rusya'nın anlaşması sonucu yürürlüğe girdiğinde herkes derin bir nefes aldı ama o nefesle de kala kaldı...

     Çünkü o sırada Rus uçakları Mehmetçik'in üzerine bomba yağdırıyordu...

     Önce "Yanlışlık oldu" diyerek zevahiri kurtarmaya çalıştılar, sonra "Sizi değil DEAŞ'ı hedef aldık" demek için Rakka'daki terör yuvalarını bombaladılar.

     Bunlar yaşanırken Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Hulûsi Akar,  ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral

Joseph Dunford ile Suriye'deki durumu görüşüyordu...

     * * *

     Diyeceksiniz ki bu söylediklerinde ne var?

     Çok şey var...

     Süper güç diye geçinen iki ülke Suriye'den çekip gitmezse bölgede silahlar susmayacak gibi; ikisi de, çarpışan taraflara yardıma devam ettikçe azgınlık da sürüp gidecek...

     Görüyorsunuz, bu ikili bölgenin de, dünyanın da başına bela!

 

 

Anayasanın 6. maddesi ne diyor

------------------------------ ------------------------------ -----------

     Anayasanın 6. maddesi ne diyor önce ona bakalım; egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demiyor mu...

     Pekiii, birçok yetkiyle donatıp ülkeyi yönet diyeceğimiz insana "Sen millet misin ki egemenlik kayıtsız şartsız sana ait" diye sormazlar mı?

     Kişi bir başına egemen kılınırsa o rejimin adı ne olur hiç düşündünüz mü?

     Kesinkes demokrasi olmaz...

     Demokrasi olmadı mı hukuk da olmaz; hukuk olmayınca adalet de olmaz, adaletin olmayınca devlet de olmaz...

     Bunlar olmayınca da ne özgürlükler olur, ne birlik beraberlik...

     Millet kavramı da yerini sürü kavramına bırakır!

     * * *

     Cumhuriyet olur ama o da o koşullarda bir şey ifade etmez...

     Diktatörlüklerin olduğu ülkelerde, mesela Suriye'de, Libya'da, Mısır'da, Irak'ta cumhuriyet yok mu? Komünist diktayı yumuşatmak zorunda kalan Çin Halk Cumhuriyeticumhuriyet değil mi; diktatör Kim Jong-Un'un yönettiği Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nde egemenlik kimin elinde, halkın mı, diktatörün mü? Orada cumhuriyet var ama demokrasi var mı, hukuk var mı, özgürlükler var mı...

     Halkımız bu gerçeklerin ışığında herhalde rejim değişikliğine evet demeyecektir!

 

Cezaevleri ıslaha muhtaç

------------------------------ ------------------------------ ----------------

     Kadın, başarılı bir avukattı, kocası ise emekli, işçi; kadın 54 yaşındaydı, kocası 67...

     İki çocukları oldu, geçinemediler, ayrıldılar...

     Bir gün adam, takip ettiği eski eşini aracına binerken kurşunladı. Avukat hanımın vücuduna tam 13 mermi saplandı. Oracığa yığılıp kaldı. Adam son mermiyle ölmeyi planlamıştı ama yapamadı, tetiği çekemedi, gelen polislere teslim oldu...

     Kadıncağız 45 gün yoğun bakımda kaldı. Sonunda doktorlar, Allah'ın izniyle avukat hanımın hayata yeniden merhaba demesini sağladılar...

     Saldırgan kocaya gelince...

     Yargılandı, 17 yıl 6 ay hapis cezası aldı...

     Rahat dursana be birader; durmadı, tehdit dolu mektuplar yolladı, "İçeride olmam bir şey ifade etmez" diyerek önünde sonunda kadını öldüreceği tehdidini sürdürdü...

     * * *

     Saldırgan kocanın cezaevi yönetiminin sansürüne takılmayan tehdit dolu mektupları nasıl yolladığına gelince, hiç kuşkusuz kaldığı Şakran Cezaevi gardiyanları ve yöneticileri yardımcı olmuştur. Mektupları ya okumamışlar, ya da okumuş ve ifadelere dokunmamışlardır...

     Üçüncü şık o mektupları gardiyanlardan biri cezaevi yönetimine göstermeden ve evine giderken postaya vermiştir...

     * * *

     Cezaevlerine neresinden bakarsak bakalım, çarpık bir uygulamayla karşılaşıyoruz.

     Bir cezaevimiz bu kadar laçkaysa diğerleri ne haldedir kim bilir...

 

Karıştırma

---------------------------------------------------------------------------

     Arkadaş evet yolculuğuna çıktı...

     Halkı, referandumda "Hayır" demekten uzaklaştırmaya çalışıyor...

     Rejim değil, yönetim anlayışı değişiyormuş...

     Yersek...

     * * *

     Hayırcıları vurmak ve evet oylarını artırmak için savrulan iddiaya bakın; Bu ülkede parti -CHP'yi kastediyor- il başkanlarının vali olduğu günler yaşanmış...

     Külliyen yalan; Osmanlı döneminde şehzadeler vali filan yapılırdı, onlarla il başkanlarını karıştırıyor anlaşılan!

 

 

Bir haber

-------------------------------------------------------------------------

     Hazreti Musa'ya hakaret içeren karikatürün yayınlanması üzerine ünlü mizah dergisi GIRGIR yayıncıları tarafından kapatıldı. Oğuz ve Tekin Aral kardeşlerin kurduğu Gırgır'ın yerine herhalde DIRDIR'ı çıkarırlar...

Yazarın Diğer Yazıları