Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Suriye'de tarih hızlanmıştır

Doğu Guta'da gerçekleştirilen katliam için Rusya, "uydurma" ifadesini kullanarak "incelemelerimizde herhangi bir kimyasal saldırı bulgusuna rastlanmadı" diyor.

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ise, "Rusya ve Suriye'nin kimyasal programını bitirme sözünde durmadı. Duma'da saldırının yapıldığı yer incelemeye açılsın" deniliyor.

ABD Başkanı Trump, Suriye'deki kimyasal saldırının ardından önceki gün yaptığı açıklamada "Suriye konusunda gün sonuna kadar büyük bir karar açıklayacağım" diyerek operasyon sinyali verdi.

Türkiye kimyasal saldırıya tepki gösteriyor, ABD ile İngiltere ise Esad ile Rusya'yı suçluyor.

Türkiye'ye karşı ise Rusya, Afrin kartını ileri sürüyor.

Kırılgan ilişkiler

Türkiye ilk nükleer santralini Rusya'ya yaptırıyor. S-400'leri Rusya'dan alıyor. Ankara'daki üçlü toplantıda Putin, Ruhani ve Erdoğan'ın ellerini üst üste koydukları fotoğrafın servis edilmesinin üzerinden daha bir hafta geçmedi.

Suriye hava sahasını Türkiye'ye açarak Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtının gerçekleşmesini sağlayan Rusya'nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Duma'daki kimyasal saldırının hemen ardından Afrin'in kontrolünü Türkiye'nin Suriye hükümetine geri vermesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin Astana toplantısındaki ortakları, başları sıkıştıkça Afrin kozuna başvuruyor. İlk iş olarak akıllarına, Türkiye'nin Afrin'i Esad'a devretmesi gerektiğini söylemek geliyor. Tahran ile Moskova'nın giderek Ankara'ya karşı Afrin kartını kullanacağı anlaşılıyor.

Türkiye'ye ne yıllarca "stratejik müttefik" olarak nitelediği ABD gerçekte müttefik oldu, ne de günümüzde "konjonktürel müttefik" olarak zuhur eden Rusya an itibarıyla gerçek müttefiktir.

Rusya ve İran'la Türkiye, coğrafya ve ABD'nin dayatmasıyla bir araya gelmiştir. İlişkilerin kalıcı hale gelmesi daha uzun yılları alacaktır.

Ankara'da Rusya/İran/Türkiye üçlüsü toplantı yapmadan önce ABD hiç boş durmamıştır. İsrail ile Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerini sessiz sedasız masaya oturtarak fiili ilişkileri daha ileri bir boyuta taşımıştır.

13 Mart'ta Beyaz Saray, Gazze'ye yardım gerekçesiyle 20 ülkeli bir konferans toplamıştı. Katılanlara bakınca, toplantı, İsrail ile Körfez ülkelerinin buluşması için ayarlanmıştı. Filistin'e yardım için yapılan toplantıda Filistin yoktu.

Bu durum Suriye'de ilişkilerin ne denli kırılgan ve kaotik hale geldiğini göstermektedir.

Prens Salman gündemden hiç düşmüyor!

Bu arada Suudi Arabistanlı Prens Salman'ın açıklamaları gündeme bomba gibi düşmüştür. Prens Salman "Yıllarca Amerika'nın isteği üzerine Vehhabiliği yaydık" dedi. Bu durum DAEŞ'in hem anasını hem de babasını ifşa niteliğindedir. Gerçekte Vehhabiliğin yayılmasını isteyen Amerika'ydı. İngilizlerin inşa ettiği bu mezhep sayesinde El-Kaide'den, DEAŞ'a kadar çok sayıda CIA güdümünde örgüt, terör piyasasına sürülmüştür. El-Kaide ve DEAŞ'ın tüm üyelerinin bu örgütlere katılan Batı başkentlerindeki Vehhabi camilerinde yetiştirilmiş kişilerden çıkması rastlantı değildir. Bütün bu gerçekler Avrupalı istihbarat servislerinin raporlarında yazılıdır.

Bu arada Suudi Arabistan ile İsrail arasındaki ilişkiler yoğunlaşmıştır. Suudi Arabistan, İsrail'le kol kola girmiş, İran ile ABD'nin yönlendirmesiyle Yemen'de savaşmaktadır.

Prens Salman'ın, İsrail ve ABD'nin amaçlarına kendisini adadığı anlaşılıyor. Yaptığı açıklamalar sürecin hızlandığını göstermektedir. Süreç Trump yönetimince izlenmektedir. Amaçları 'Orta Doğu Barışı' adı altında Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin İsrail'i tanımalarını sağlamak ve bu sürece Mısır ile Ürdün'ün katmaktır.

Bu durumda İsrail'e düşen de Suriye'ye girerek güvenlikli bölge ilan etmektir. İsrail bunun sinyallerini vermektedir. İsrail, füzelerle Suriye'yi vururken ABD'den de "Suriye'den çekileceğiz" söylemleri geliyor. Aynı ABD, Fransa'yı Suriye'ye davet etmektedir. Fransa ise Türkiye'nin hedef olarak ilan ettiği PYD'nin işgali altındaki yerlere yavaş yavaş yerleşmeye başladığının işaretini veriyor.

Suriye'de hiç beklenmedik gelişmeler zuhur edebilir. Türkiye hiç tahmin etmediği gelişmelerin odağında kendisini bulabilir. Çünkü Suriye'de tarih hızlandı.

Yazarın Diğer Yazıları