Suriyelilere yapılan yardımların ardında siyasi hesap var mı?

Suriyelilere yapılan yardımların ardında siyasi hesap var mı?
Küresel İnsani Yardım 2017 Raporu’na göre, Türkiye, geçen yıl 6 milyar dolarlık insanî yardım dağıtarak ABD’nin ardından ikinci ülke oldu. Ekonomist Uğur Civelek, "Bu yardımların ardından siyasi bir hesap var mı?" diye sordu.

Salim Yavaşoğlu / Yeniçağ

Küresel İnsani Yardım 2017 Raporu’na göre, Türkiye, geçen yıl 6 milyar dolarlık insanî yardım dağıtarak 6,3 milyar dolar tutarında yardım gönderen ABD’nin ardından ikinci ülke oldu. Gayri safi millî hasıla gelirinin yüzde 0,75’ine denk gelen insanî yardımlar, Türkiye’yi Dünya’daki, “En cömert ülke” konumuna getirdi. Nüfusunun yüzde 20’den fazlası açlık, yüzde 70’ten fazlası yoksulluk sınırının altında yaşayan; 15.5 milyon insanı sosyal yardımlarla geçinen, 6.5 milyon işsizi, çuvalla borcu olan Türkiye’nin; yılda 6 milyar dolar küresel isanî yardımda bulunması,
“kara mizah gibi orada sırıtıyor” şeklinde değerlendirilip, tepkilere neden oldu.

YARDIMLARIN ARDINDA SİYASİ HESAPĞ VAR MI?

Ekonomist Uğur Civelek, “Türkiye’de 3 milyonu aşkın Suriyeli göçmen olmasaydı Türkiye’nin insanî yardım oranı 0.75 olur muydu? Dünya’da 1 numara olur muydu?” sorusunu sorarak, “Suriye özel bir konu ve bu konu daha çok bununla bağlantılı. bizim içeride, kendi insanımıza yaptığımız sosyal destekler bu rakamın içinde yok. Yapılan yardımalarda en büyük kalem bir, Suriyeli göçmenlere yapılan yardımlar var. İki, bölgeye gönderilen lojistik destekler var. Üç, Afrika ülkelerine yapılan yardımlarvar. Bunlar bu insanî yardım çerçevesinde rakamın yüzde 90’ından fazlasını oluşturuyor. Pekiyi Türkiye bunu niçin yapıyor? Gerçekten insanî nedenlerle mi yapıyor, yoksa bir takım siyasî hesaplarla mı yapıyor? Bir, siyasi hesapla yapıyorsanız; bu gerçekten insanî yardım sayılır mı, sayılmaz mı? İki, bu hesaplar ne kadar sağlam? Bir de ayrıca onun sorgulanması lazım. Bu işin bir tarafı” dedi. Uğur Civelek, “Ama; ben size başka bir resim göstereyim. Çelişkiyi vurgulamak açısından. Türkiye İstatistik Kurumu ve bazı sendikalar, Türkiye’de 4 kişilik ailenin açlık sınırı ve yoksulluk sınırını hesaplıyor. Bu rakamlara bakarsanız çok değişik bir tablo ortaya çıkıyor. Türk-İş’in hazırladığı rakamlar açlık ve yoksulluk sınırı için daha gerçekçi. 4 kişilik aileninaçılık sınırı 1600 TL’nin üstünde. Yani, asgarî ücretin üzerinde. Asgarî ücret 4 kişilik ailenin açlık sınırını karşılamıyor. 4 kişilik ailenin yoksulluk sınırı da kirası, elektriği, diğer ihtiyaçları 4600 TL’yi bulmuş durumda. Şimdi bu rakamlara bakıyorsunuz, oranlıyorsunuz nüfusa, resmi rakamların gerçeği söylemediğini görüyorsunuz” şeklinde konuştu.

Ekonomist Uğur Civelek, resmî rakamın Türkiye’ne nüfusunun yüzde 1’inin yoksulluk sınırının altında olduğunu söyllemesinin gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Türkİş’in rakamı bu rakamın yüzde 20’yi aştığını söylüyor. Yine resmî rakam, Türkiye’nin içinde yüzde 17’nin yoksulluk sınırının altında yaşadığını söylüyor. Türk-İş’in rakamına bakarsanız; nüfusumuzun yüzde 70’e yakını yoksulluksınırının altında yaşıyor. Kolay borçlanma belki bunu biraz kamufle ediyor ama biz kendi gerçeğimizle yüzleşmek zorunda kalacağız” uyarısında bulundu

.Uğur Civelek, gelir dağılımı çok bozuk ve giderek bozulan bir ülkede, yatırımlara kaynak aktarılamazsa; sosyal yardımların bütçenin dengesini iyice olumsuzlaştıracağına dikkat çekerek, “İç talebi de kurutur. Biz bir felâkete koşuyoruz. Ayranımız yokken içmeye, hesapsızca işler yapıyoruz. Tahtıvaranla başka işler yapmaya gidiyoruz. Büyük çelişkilerimiz var. Yönetenlerin hayalleri ile Türkiye’nin gerçekleri uyuşmuyor. E, bu tabloda işsizliğin artması çok normaldir. Borcun çoğalması çok normaldır. Kredi Garanti Fonu gibi kamu desteklerine ihtiyacın büyümesi çok normaldir. Gelişmeler kontrolden çıkmasın diye hep geçici önlemlerle devreye giriyorlar. Ama bu daha kötüyü,
daha kötüyü devreye sokuyor” dedi. Civelek, “6 milyar dolarlık yatırım yapılırsa kaç kişiye iş sağlanır?” sorusunu şöyle cevaplandırdı, “Ben size daha başka bir hesap yapayım. 1-Türkiye, gelişmiş Batı’nın taşeronu olarak Orta Doğu’yu karıştıran bir dış politika izlemeseydi, bugün Orta Doğu’da karışıklıklar olmasaydı, bu sosyal yardımlar, küresel yardımlar çok daha sınırlı kalacaktı. 2-O ülke ekonomileri çok daha iyi olacağı için çok daha fazla ihracat yapacaktık. İkisini birlikte düşünürseniz, Türkiye’de işsizlik belki o zaman yüzde 7-8’lerde olacaktı. Yanlış politikalar geleceğimizi karartıyor. Hem bu 6 milyar doları harcamayacaktık hem de bölgeye daha fazla ihracat yaparak, içeride
istihdam yaratacaktık.”

Ekonomist Uğur Civelek, bu politikaların, 6 milyar dolar insanî yardımın gerçekte Türkiye’ye maliyetinin çok ağır olduğunu kaydederek, şunları söyledi, “Türkiye aşırı borçlu bir ülke. Onun için her kuruşunu isabetli kullanması lazım. Hovardalık yapma lüksü yok. Ama biz kendi gerçeğimize iyice yabancılaşıyoruz. Bu yıl kamunun borçları yüzde 50’ye yaklaşacak. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya oranı. Öyle görünüyor. Bireysel borçluluk açısında bakıyorsunuz. 2002’de yer yüz kişiden 4’ü borçlu iken şu anda her yüz kişiden 60’tan fazlası borçlu. Kurumsal borçluluğa bakıyorsunuz; faliyet geliri azalırken, borçlar büyüyor. Bu işin altından nasıl kalkılacağı kestirilemiyor. Kurumsal borçluluk, bireysel borçluluk yüksek. Kamu görece iiyi görünüyor ama onunki de hızla kötüleşiyor.”

TÜRKİYE’DE DAĞITILAN 32 MİLYAR TL

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 2016’da dağıttığı sosyal yardım miktarını yüzde 25 arttırarak 32 milyar TL’ye çıkarttı. Yardımlardan 15 milyon 591 bin kişi yararlandı. Yardımların büyük bölümü, GSS primi, doğum ve kömür yardımı, yaşlı-engelli aylığı şeklinde gerçekleşti. Evde muhtaç bakımına 5.2 milyar TL harcandı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın verilerine göre, devlet 2016 yılında 32 milyar lira tutarında sosyal yardım dağıttı.
Yardım alana “iş var çalış” teklifi esMî Gazete’de yayımlanarak dün yürürlüğe giren yeni yönetmeliğe göre; Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’nca uygulanan nakdî düzenli sosyalyardım programlarından yararlanan  hanelerde yaşayanlara iş, meslekî eğitim ya da aktif iş gücü programlarında çalışmaları teklif edilecek. Bu teklifleri haklı bir sebep olmaksızın üç kez kabul etmeyenlerin yardımları, bir yıl süre ile kesilecek. İş teklifi veya meslekî eğitim veya aktif iş gücü program teklifi; 18 yaşını doldurmuş,55 yaşından gün almamış kişilere yöneltilecek.

YARDIM ALANA “İŞ VAR ÇALIŞ” TEKLİFİ

Resmî Gazete’de yayımlanarak dün yürürlüğe giren yeni yönetmeliğe göre; Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’nca uygulanan nakdî düzenli sosyal yardım programlarından yararlanan hanelerde yaşayanlara iş, meslekî eğitim ya da aktif iş gücü programlarında çalışmaları teklif edilecek. Bu teklifleri haklı bir sebep olmaksızın üç kez kabul etmeyenlerin yardımları, bir yıl süre ile kesilecek. İş teklifi veya meslekî eğitim veya aktif iş gücü program teklifi; 18 yaşını doldurmuş, 55 yaşından gün almamış kişilere yöneltilecek.

İlgili Haberler