Zaman zaman yaptıkları taşkınlıklara kızsak da seyircisiz futbol maçı tatsız tutsuz hasta yemeğine benziyor!
Şampiyonluk yarışının kıyasıya, nefes nefese devam ettiği ligde dün akşam Arena’da oynanan mücadeleyi bir de 40-50 bin seyircisinin önünde oynandığını düşünün!
Bir tarafta geçen hafta elde ettiği 2 puanlık avantajı kaybetmek istemeyen Trabzon. Diğer tarafta tarihinin en kötü günlerini geçiren, hedefsiz, heyecansız ve moralsiz Galatasaray.
Biri biraz olsun kendine gelmek, diğeri ise şampiyon olmak isteyen iki takım. Ama, sahada oynanan sanki antrenman maçı. Her iki takımda kazaya uğramadan sahadan ayrılmak niyetinde!
Rijkaard, Hagi derken nöbetçi hoca Bülent Ünder’e teslim edilen sarı kırmızılılar, bıraz da seyirci tepkisi olmadan oynamanın avantajıyla ilk yarıda  oyuna daha hakimdi. Hattan maçın hemen başında Yekta ıle yakaladıkları pozisyonu değerlendirebilseydi belkide daha heyacanlı bir mücadele ortaya koyacaktı. Aslında Galataray için oldukça zor bir maçtı. Zira maça gelmeyen sarı kırmızılı taraftarlar alınacak bir galibiyetin ezeli rakiplerine yarayacağını düşünüyordu. Diğer taraftan da olası bir yenilgi Galatasaray’ı düşme potasına biraz daha yaklaştıracaktı. Yani tam manasıyla Aslan “Yukarı tükürse bıyık aşağı tükürse sakal” sözünü yaşıyordu.
Devre arasında Fenerbahçe’nin Eskişehir’i yendiği akıllarına gelen Trabzonspor 2. yarıda rakibin üstüne gitmeye başladı.  Ancak Alanzınho-Yattara değeşikliği bordo mavilileri durdurdu. Ancak Kazım gördüğü kırmızı kartla rakibini bu zor durumdan kurtardı. Sarı kırmızılılarda Arda’nın etkisiz oyunu onun artık kafasında Galatasaray’ı bitirdiğinin kanıtıydı.