Taklit mala darbe vurulacak

Taklit mala darbe vurulacak
Resmi Gazete'de uygulama esasları yayımlanan Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile birlikte, Türkiye'de üretilen taklit ürünlere darbe vurulması ve yabancı yatırımcıların daha rahat yatırım yapmasının önü açılması bekleniyor.

Kanun ile birlikte tescil edilmeyen 'Fast Fashion' ürünler de 3 yıl boyunca koruma altına alınacak. Bunun Çin'in ardından en fazla taklit ürün üreten ülke konumunda olan Türkiye'ye güveni artırması bekleniyor. Yurtdışındaki bir markanın, patentinin alınarak markaya zarar verenlere de daha sert yaptırımlar uygulanacak.  Esin Avukatlık Ortaklığı avukatlarından Mine Güner, kanunun pek çok yenilik ve gelişme getirmesi gibi eleştirildiği yönleri de olduğunu kaydederek, bu tip eleştirilerin tüm yasal düzenlemeler gibi uygulama geliştikçe açıklığa kavuşturulmuş olacağını anlattı.

OECD ve EUIPO'nun Sahte ve Korsan Ürün Ticareti ve Ekonomik Etkisi isimli raporuna göre, sahte ürün imalâtının %63.2'sini Çin oluştururken, Türkiye'nin buradaki oranının %33.3 olduğunu dile getiren Güner, "Moda gibi devinimi yüksek bir sektörde bazen tasarımların tescil edilmeden kullanılması ve tescilsiz tasarımların korumadan yararlanamaması asıl sorundu. Şimdi SMK ile 3 yıl boyunca, tescilsiz tasarım sahibinin kanundan yararlanması ve daha önemlisi fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinde hakkını ileri sürmesinin yolu açıldı" dedi.
Türkiye'de, ünlü moda markalarının en sık karşılaştığı sorunlardan birinin kötü niyetli marka tescilleri olduğunu ifade eden Güner, şöyle devam etti: "Yurt dışında tanınmış markaların, Türkiye'ye girmesini engellemek ya da gerçek marka sahibi Türkiye'ye girerken bu markayı kendilerine yüksek devir bedelleri karşılığı satmak amaçlı marka başvuruları maalesef çok sık karşılaştığımız anlaşmazlıklardan. Daha önce bu davalarda öncelikle kötü niyetli tescilin hükümsüzlüğünü isteyebiliyorduk. Bu süreç 2 yıl sürebiliyordu. SMK artık açık olarak 'tescilli hak sahibi olmanın tecavüz savunması' olmadığını düzenliyor. Yani her nasılsa Türkiye'de tescil almış bir kişi, o markayı aslında bir başkasının marka hakkına tecavüz edecek şekilde kullanıyorsa, artık tescil olduğuna dayanarak tecavüz davasından kurtulamayacak."