Davutoğlu: Güvenlik ortamı tesis edilecek

Davutoğlu: Güvenlik ortamı tesis edilecek
Cizre-Silopi özgürleşecek

Ateş çemberinin içinde yer alan Cizre’yi de Silopi’yi de ve bütün ilçelerimiz de, vatan toprağının her bir karışını, tam bir huzur ve istikrar, özgürlük alanı haline getireceğiz. 

Bazı bölgeler Beyrut gibi!

Kentler Beyrut gibi, Lübnan gibi. Belli bölgelere girilmiyor. Hendekleri kazanlar şunu unutmasınlar. Türkiye’ye ve bu insanlara en büyük kötülüğü siz yapıyorsunuz. 

Türk Devleti geri çekiliyor

Doğu ve Güneydoğu’da Türk devleti adeta geri çekilmekte. Şu anda ülkemizde tam bir kaos hakimdir. Devletin aczini ve köhnemişliğini hiç bu kadar gördünüz mü?  

 

Davutoğlu: Güvenlik ortamı tesis edilecek

Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün Bulgaristan’a gitti. Davutoğlu, hareketi öncesinde, Esenboğa Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında, açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. “Cizre ve Silopi’de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yeni bir operasyon hazırlığı mı var? Öğretmenler bölgeden ayrılıyor, öğrencilerin durumu ne olacak” sorusu üzerine Davutoğlu, ateş çemberi içinde olan Türkiye’de terörle mücadelenin çok yönlü olarak yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Terör örgütünün, bazı ilçelerde yoğunlaşarak halkı bizar etmek, halk ile devleti karşı karşıya getirmek için çaba içine girdiğini, barikatlar kurduğunu, hendek kazdığını, mayınlar döşediğini, eğitim için kurulan okulları terör karargahına dönüştürerek çatışmalar çıkardığını, tarihi camileri, mekanları tahrip ettiğini dile getiren Davutoğlu, örgütün, Sur’da, Lice’de, Silvan’ın da bulunduğu bölgelerde birtakım faaliyetler içine girdiğini kaydetti. Özellikle Cizre, Silopi ve Sur’da bazı güvenlik çalışmalarının sürdüğünü belirten Davutoğlu, önceki gün, Cizre ve Silopi’de sokağa çıkma yasağının bu çerçevede ilan edildiğini bildirdi. Davutoğlu şunları söyledi: “İnşallah Cizre ve Silopi’de de bu güvenlik ortamı tam anlamıyla tesis edilecek. Siyaset yapmak isteyene siyaset kapısı açık. Görüş beyan etmek isteyene görüş kapısı açık. En aykırı fikri savunmak isteyene hodri meydan, savunsunlar. Nerede ne söylemek istiyorlarsa söylesinler. Ama belli ilçelerimizde sanki Irak ve Suriye’de olduğu gibi manzaralar yaşatabileceklerini düşünenler, o ateşi Türkiye’ye yaymak isteyenler bilsinler ki bütün güvenlik birimlerimize hükümetimizce verilen talimat açıktır, bu ateş çemberinin içinde Cizre’yi de Silopi’yi de bütün ilçelerimizi, vatan toprağının her bir karışını, tam bir huzur ve istikrar, özgürlük alanı haline getireceğiz. O bakımdan Cizre ve Silopi başta olmak üzere birkaç ilçemizde yoğunlaşan operasyonlar kesinlikle sadece ve sadece terör örgütünün faaliyetlerine dönüktür. ”

 

Suriyeli mülteciler gibi göç etmeye başladılar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Doğu ve Güneydoğu’da yaşananlar üzerinden hükümeti sert sözlerle eleştirdi. Partisinin Meclis Grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, “Doğu ve Güneydoğu’da kentler Beyrut ve Lübnan gibi oldu” dedi. CHP lideri, “Belli bölgelere girilmiyor, hendekler kazılmış. Hendek kazanlar şunu unutmasın; Türkiye’ye en büyük kötülüğü siz yapıyorsunuz. Orada yaşayan vatandaşlara zorla kazdırdılar zorla. Güvenlik güçleri bir ülkenin sokaklarında, caddelerinde gezmeyecek de kim gezecek? O bölgenin insanları Suriyeli mülteciler gibi şimdi göç etmeye başladı. Yazık değil mi; iki arada derede kaldılar. Böyle bir tablo Türkiye’nin kaldıracağı tablo değil. Yazık günahtır bu ülkeye” şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “78 milyon vatandaşıma soruyorum Türkiye’yi bu hale kim getirdi? Terör örgütünün kentlerde yuvalanması ve kentleri silah deposuna dönüştürmesi kimin zamında oldu, kim yaptı? Valilere, güvenlik güçlerine talimat verilerek dokunulmaması istendi. Onlar da silahlandı. Türkiye yeniden terör bataklığına sürükleyen bir iktidarın sorunları çözme kapasitesi kalmamıştır. Türkiye’nin bir numaralı sorunu, yönetim sorunudur. İçerde ve dışarda çuvallayan bir Türkiye yönetimi var; yazık günah. Kendisi sorun olan bir siyasal iktidar, Türkiye’yi yönetemez. ‘PKK, Irak, Esad, bizi kandırdı’ diyor. Allah aşkına söyleyin sizi kim kandırmadı?” Kılıçdaroğlu, iktidarın dış politikasını da eleştirdi. Irak’a asker göndermenin Irak merkezi yönetiminden izin alınmasına bağlı olduğunu kaydeden CHP lideri, şunları söyledi:

Kahramanlık edebiyatı

“Eğer siz bir hukuk devletiyseniz, evrensel hukuku da bilmeniz gerekiyor. BM gibi bir örgüt var, NATO gibi bir kuruluş var. AB var. Evrensel hukuk var. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var. Siz bütün bu hukuka uyacaksınız. Asker gönderiyorsanız ne yapacaksınız? Kendi Dışişleri Bakanlığınızdan bir yetkiliyi gönderirsiniz Irak’a merkezi yönetime, ‘Biz daha önce asker göndermiştik, şu gerekçelerle sayıyı ve donanımı artırmak istiyoruz’dersiniz, ikna edersiniz. Bunu hiç yapmıyorlar. Askeri gönderdik, tankları da gönderdik, arkadan bir de kahramanlık edebiyatı yaptık, ‘Efendim kimse geri gönderemez. Onlardan mı izin alacağız?’” Benzer bir durumun Taner Yıldız’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde yaşandığını ileri süren Kılıçdaroğlu, Yıldız’ın uçağının Erbil’e gitmek üzere havalandığını, ancak Irak merkezi hükümetinin izin vermemesi nedeniyle Kayseri’ye indiğini savundu.

Şimdi geri çekiliyorlar

CHP lideri, “Şimdi aynı sonuç. Gönderdik, efelendiler kahramanlık edebiyatı yaptılar, şimdi geri çekiliyorlar. Hani sen geri çekilmeyecektin? Türkiye’nin saygınlığını ayaklar altına almak için sana bu yetkiyi kim verdi? Bölgesinde saygınlığı, ağırlığı olan bir Cumhuriyet’i nasıl bu hale getirirsiniz? Bunun hesabı sorulmayacak mı” diye konuştu. Gelişmelerin ardından Bağdat ve Basra’da Türkiye Cumhuriyeti aleyhinde gösteriler yapıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, oysa o topraklarla Türkiye arasında kadim bir dostluk olduğuna işaret etti. Kılıçdaroğlu, açıkça Türk halkına yalan söylendiğini ileri sürerek, “En yetkili ağızdan dediler ki ‘Biz oraya davetli olarak gidiyoruz’. İyi de kardeşim Irak’ın Başbakan’ı, Dışişleri Bakan’ı ‘Biz davet etmedik’diyor. Sizi kim davet etti? Diyecekler ki ‘Yine bizi kandırdılar’. Sen çocuk musun arkadaş” dedi.

 

Bahçeli: Bu hükümet ne iş yapmaktadır?

Doğu ve Güneydoğu’da yaşananları değerlendiren Devlet Bahçeli, “Devletin aczini ve köhnemişliğini hiç bu kadar gördünüz mü?” diye sordu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli , Meclis’te partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, “Doğu ve Güneydoğu’da Türk devleti adeta geri çekilmektedir. Şu anda ülkemizde tam bir kaos hakimdir” dedi. Devlet Bahçeli sokağa çıkma yasağı ve çatışmaları ise şöyle değerlendirdi: “Davutoğlu’nun kamu düzenini sağlama söz ve kararlılığı defalarca boşa çıkmıştır. Son altı ayda, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Hakkâri ve Muş’un ilçeleri başta olmak üzere sokağa çıkma yasağı uygulanan gün sayısı 170’i bulmuştur. Diyarbakır’ın Sur ve Silvan, Mardin’in Nusaybin, Şırnak’ın Cizre gibi çatışmaların yoğun olarak yaşandığı yerleşim yerlerinden 200 binin üzerinde insan göç etmiştir. Bu adı konulmamış ve örtülü etnik bir tasfiyedir.Türkiye Cumhuriyeti sanki egemenlik haklarından vazgeçmektedir. Bu devlet nerededir? Bu hükümet ne iş yapmaktadır? Savaş sırasında bile dokunulmayacak yerler olan okullar, camiler PKK’lı caniler tarafından yakılmakta; maskeli eşkıyalar yollara, sokak aralarına hendekler kazmaktadır.” Bahçeli, “Bugüne kadar cami yakıldığını, kutsallarımıza el uzatıldığını hiç duydunuz mu? Devletin aczini ve köhnemişliğini hiç bu kadar gördünüz mü? Bugüne kadar hiç bu kadar korkak ve tabansız bir iktidara şahit oldunuz mu? Savaş sırasında bile dokunulmayacak yerler olan okullar, camiler PKK’lı caniler tarafından yakılmakta, maskeli eşkıyalar yollara, sokak aralarına hendekler kazmaktadır. Bu aziz topraklarda düşmanlığı cami yakmaya kadar vardıran şerefsizlere, iblis elçilerine çoktandır ilk kez rastlanmaktadır. Ve bunlar AKP’nin çözüm ve barış ortaklarıdır” ifadelerini kullandı.

Çakma yiğitler

Devlet Bahçeli, Rusya ile yaşanan krizi de değerlendirdi. Bahçeli, “Soğuk savaş yıllarında hüküm süren ideolojik, politik, ekonomik ve stratejik mücadelelerin aynısı tekrar yeşermiştir. Öyle bir noktaya gelinmiştir ki Putin nükleer savaşı bile telaffuz etmiştir. 1914 şartlarını aratmayacak bir atmosfer gittikçe yayılmaktadır” dedi.  Irak Merkezi Yönetiminin, Musul’un Beşika bölgesine Türkiye’nin asker sevkıyatını kontrolsüz tepkiyle karşıladığını belirten Bahçeli, Türk bayrağının Bağdat’ta çirkince yakıldığını anımsattı. Bahçeli, “Türk bayrağına edepsizce saldıranlar, ABD Irak’ı işgal ettiğinde acaba neredeydiler? Iraklı kadınlara tecavüz edilirken, yüz binlerce masum katledilirken, bugün Türkiye’ye meydan okuyan, olmadık hakareti savuran çakma yiğitler, fason kahramanlar hangi delikteydi” diye sordu. Bahçeli, “Türk askerini davet eden, Musul’un Beşika bölgesinde yer gösteren yine bu ülkedir. Dünden bugüne ne değişmiştir? Bu maksatla Türkiye’nin, Türkmeneli’ndeki soydaşlarına ve Irak’taki diğer unsurlara eğitim ve yardım amacıyla gitmesi son derece normaldir. Bunun da büyütülecek bir yanı yoktur. Bağdat yönetiminin birlik takviyesi operasyonunu ilk kez duyuyormuş gibi tepki vermesi anlaşılır değildir.”